|
|
|
MEHTER VE KIZILORDU KOROSU AYNI SAHNEDE |
Dünyanın en eski askerî bando takımı olan Mehter Takımı ile 1973 yılında kurulan Rus Kızılordu Korosu, Kremlin’de dostluk ve barış için birlikte sahne aldı.
MEHTERAN Takımı ve Kızılordu Korosu, Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Rusya Kültür Bakanlığı arasında yapılan anlaşma uyarınca bu yıl Rusya’da yapılan “Türk Kültür Yılı” faaliyetleri çerçevesinde ikinci defa aynı sahneyi paylaştı.
Rusya’nın simgesi olan Kremlin Sarayının 6 bin kişilik konser salonunda Mehter takımını Mehter Başı Kürşat Tuncay, Kızılordu Korosunu da Şef Viktor Yeliseev yönetti.
“Birlikte Dostluk Konseri” adı verilen Serkan Çağrı Grubunun aynı sahneyi paylaştığı Kızılordu ve Mehter Topluluğunun ilk etkinliği, 18 Ekimde Rusya’nın Tataristan Cumhuriyeti’nin başkenti Kazan’da yapılmıştı. Aynı konser, Rusya 22 Ekimde Rusya’nın Krasnadar şehrinde tekrarlanacak. Türk ve Rus millî marşlarının söylenmesinin ardından başlayan konserde Mehter Takımı ve Kızılordu Korosu, “Suzinak Peşrev, Nihavent Longa, Hicaz Hümayun Peşrev, Kutlama, Ceyranım Gel Gel, Genç Osman, Yine Bir Gülnihal, Ceddin Deden ve Kalinka” adlı eserleri birlikte seslendirdi.
Konserde Mehter Topluluğu, “Mehter Vuruyor Marşı, Estergon Kal’ası, Tavas Zeybeği, Ney Taksim - Salat-ı Ümmiye (Sema Grubuyla birlikte) ve Katuşya” şarkılarını tek başına icra etti. Kızılordu Korosunun solo olarak “Hekimoğlu” parçasını seslendirdiği konserde, Kızılordu Kafkas Oyuncuları ve bale ekibinin yanı sıra Karadeniz Halk Oyunları Ekibi de sahne aldı. Program, Mehter Takımı ve Kızılordu Korosunun “Kahve Yemenden Gelir” şarkısına yaptığı düetle son buldu.
“KİMSENİN AKLINA BİLE GELMEZDİ"
Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Halil Akıncı, konser öncesinde yaptığı konuşmada, Türk ve Rus askerî bandolarının barış ve dostluk konseri vereceğini belirterek, “Bundan insan ömrü için çok fazla sayılmayacak bir süre önce Mehter Takımı ile Kızılordu Orkestrasının bir arada konser verebileceği kimsenin aklına bile gelmezdi. Her halde çok iyi bir konser olacak” diye konuştu.
|
22.10.2008
|
|
|
Abdülhamid’in arşivi tarihe şahitlik ediyor |
Sultan II. Abdülhamid’in, birçok ülkede ünlü fotoğrafçılara çektirdiği ya da kendisine hediye olarak gönderilen fotoğrafların yer aldığı “Sultan II. Abdülhamid’in Arşivinden Dünya” kitabı tanıtıldı. Kitaptaki fotoğrafların yer aldığı sergi de Topkapı Sarayı Müzesi’nde açıldı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş. tarafından yayımlanan kitabın tanıtımı Topkapı Sarayı Müzesi’nde gerçekleştirildi. Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, burada yaptığı konuşmada, Sultan II. Abdülhamid arşivinden ilk olarak İstanbul fotoğraflarını yayımladıklarını kaydetti.
Kitapta yer alan fotoğrafların dünyanın en büyük fotoğraf arşivlerinden birinden seçildiğini vurgulayan Topbaş, “35 bin kareden oluşan Sultan Abdülhamid arşivi 19 ülkenin 1800’lü yıllarına fotoğraf kareleriyle şahitlik ediyor. Fotoğraf sanatının fazla bilinmediği yıllarda II. Abdülhamid’in bu farkındalığı ve gayreti, bugün bile bakıldığında insanları hayrete düşürüyor. Devasa bir arşivi bizlere hediye ettiği için mutluyuz” şeklinde konuştu.
Kadir Topbaş, dünyaya hükmetmiş bir imparatorluğun hükümdarı olan II. Abdülhamid’in teknolojiye ne kadar yakın ve meraklı olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti: “Maalesef bu kadar değerli bir hazineyi dünyaya yeterince tanıtmakta hâlâ sorunlar yaşıyoruz. Bu bizim önemli bir eksikliğimizdir. Bu şehrin her türlü mirasını ortaya çıkarmak, bunları dünyaya tanıtmak ve her şeyden önemlisi bizden sonraki nesillere aktarmak en önemli görevimizdir. Bu arşivin dünyada da büyük ses getireceğine, özellikle fotoğrafla ilgilenenlere iyi bir kaynak olacağına inanıyorum.”
Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı İlber Ortaylı ise sarayda devam eden sergilere bugün bir yenisini eklediklerini belirtti.
Ortaylı, 31 yaşında tahta geçen ve imparatorluğun en güçlü sultanlarından biri olan II. Abdülhamid’in dünyaya açık bir hükümdar olduğunu dile getirerek, tahta çıkmadan önce bütün Avrupa’yı gezen II. Abdülhamid’in, padişah olmasının ardından İstanbul dışına bile çıkmadığını söyledi. II. Abdülhamid’in bundan dolayı fotoğraf sanatına ilgi duyduğunu anlatan Ortaylı, padişahın imparatorluğun dört bir köşesinden fotoğraflar çektirdiğini ifade etti. İlber Ortaylı, II. Abdülhamid’in, imparatorluğun dışındaki çeşitli ülkelere de fotoğrafçılar gönderip tarihe şahitlik ettiğini belirterek, “Görülüyor ki, II. Abdülhamid dünya hakkındaki merakını fotoğraflarla gidermeye çalışmış” dedi.
Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er’in de katıldığı tanıtım toplantısının ardından kitaptaki fotoğraflardan oluşan sergi de Topkapı Sarayı Müzesi’nde açıldı. Sergi, 16 Kasım 2008 tarihine kadar gezilebilecek.
|
22.10.2008
|
|
|
El sanatları, MÜSİAD fuarında buluşuyor |
BUGÜN başlayan ve 26 Ekime kadar sürecek olan MÜSİAD Fuarı’nda, Türk el san'atlarına emek vermiş çok önemli sanatçılar Geleneksel İslam Sanatları Sergisinde bir araya geliyor.
Uluslararası Teknolojik, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı’nın (UTESAV) organize ettiği sergiye, Türkiye’nin önde gelen san'atçıları, hat, tezhip, minyatür, çini ve ebru eserleri ile CNR’da gerçekleşecek olan MÜSİAD Fuarında sanatseverlerle buluşacak. MÜSİAD, düzenlediği organizasyonlarda san'ata destek olarak, iş dünyasına san'atsal bir pencere açıyor. 23-26 Ekim tarihleri arasında CNR’da gerçekleşecek serginin açılışını Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan ve UTESAV Başkanı İsrafil Kuralay birlikte yapacaklar.
|
22.10.2008
|
|
|
Bir zaferin ardından kalanlar |
ÇANAKKALE savaşı sırasında kullanılan malzemelerden oluşan ‘’1915 Seddülbahir Çanakkale Savaş Malzemeleri Sergisi’’, 24 Ekimde Bakırköy’deki Airport Outlet Center’da açılacak.
Konuya ilişkin yazılı açıklamada, tarihçi Ahmet Uslu’nun özel galerisinden derlenen 5 binin üzerindeki malzemenin yer alacağı sergide, Çanakkale Savaşı’ndan kalma top, tüfek, kılıç, dürbün, tabanca mermileri ve bu mermilere ait kovanlar, fotoğraf makineleri, sahra telefonları, palaskalar, harita çantaları, pusulalar, madalyonlar, kibrit ve çakmaklar, gemici fenerleri, Türk askerlerine ait tabak, çatal, kaşık ve yiyecek kapları, sabunlar, tütün keseleri, mataralar, giysiler ve ayakkabıların sergileneceği ifade edildi. Sergide ayrıca dönemin kıyafet ve silâhlarıyla donatılan 10 Türk askerinin yer aldığı ve Çanakkale Savaşı’nın canlandırıldığı temsili bir köşe bulunacağı belirtildi. Serginin 2 Kasıma kadar ziyarete açık olacağı kaydedildi.
|
22.10.2008
|
|
|
‘Ulak’ Kahire yolcusu |
“BABAM ve Oğlum’’ adlı filmle izlenme rekorları kıran yönetmen Çağan Irmak’ın son filmi ‘’Ulak’’, 18-28 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek 32. Uluslararası Kahire Film Festivali’nde yarışacak. Çağan Irmak’ın senaryosunu yazdığı ve yönettiği ‘’Ulak’’, Uluslararası Kahire Film Festivali’nin yarışmalı bölümüne seçildi.
‘’Ulak’’, 27. İstanbul Film Festivali’nde ‘’Halk Jürisi Özel Ödülü’’ ve 15. Adana Altın Koza Film Festivali’nde Kaya Akkaya ile ‘’Umut Veren En İyi Genç Erkek Oyuncu’’ ve ‘’Halk Jürisi Özel Ödülü’’ aldı. Filmde, Çetin Tekindor, Hümeyra, Yetkin Dikinciler, Şerif Sezer, Kaya Akkaya, Melis Birkan, Feride Çetin, Şener Kökkaya, Mahir İpek, Zuhal Gencer Erkaya ve Mahmut Gökgöz rol alıyor. Dünya Film Müzikleri Ödülleri’nden ‘’Yılın Keşfi Ödülü’’nü kazanan Evantia Reboutsika’nın imzasını taşıyan filmin müziklerini, Greek String Orkestrası seslendirdi. Görüntü yönetmenliğini Mirsad Herovic, genel sanat yönetmenliğini Mustafa Ziya Ülkenciler’in üstlendiği film, İstanbul’un Kısırkaya Köyünde senaryoya uygun tasarlanan bir köyde çekildi.
|
22.10.2008
|
|
|
Son eseri “Yolcuyum dostlar”dı |
BAZI dergi ve gazetelerde yazar ve yönetici olarak da görev yapan ve TRT repertuvarında 200’e yakın güftesi bulunan İlkan San’ın kardeşi Mertkan San, güfteci İlkan San’ın san'at dünyasına ‘’kırgın’’ olarak hayata veda ettiğini belirterek, ‘’Meşhur ettiği pek çok kimse vardı fakat kıymetini bilemediler.
Türkiye’de her güftekârın çektiği sıkıntıları çekti’’ dedi.
Kalın bağırsak iltihabı sebebiyle kaldırıldığı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde vefat eden San, 22 Kasım 1941’de Malatya doğdu.
Başkent Gazetecilik ve Halkla İlişkiler Yüksek Okulu mezunu olan San, bir süre bazı gazete ve dergilerde yazar ve idareci olarak görev yaptı. Türk Sanat Müziği dalında sahne çalışmalarında da bulunan San, yılın sevilen 10 şarkısı yarışmalarından 9 ödül aldı. 1965 yılında Ankara’da ilk kez desenli şiir sergisi açan san'atçı, pek çok da şiir kitabı yazdı.
TRT Türk Sanat Müziği repertuvarına girmiş 200’e yakın şarkıya imza atan şair ve güfteci İlkan San, ‘’Duâdan Bedduâya’’ isimli son şiir kitabını da 1999 yılında çıkardı.
San, ‘’Alın Yazımsın’’, ‘’Beddua’’, ‘’Ne Çıkar Selâmı Sabahı Kesiver’’, ‘’Sen De Git Sevme Unut’’ ve ‘’Şu Yalan Dünyayı Aşksız Geçirme’’ gibi pek çok şarkının sözlerini de yazdı.
Güfteci İlkan San’ın yakın arkadaşlarından Türküstün Gümüşel de San’ı lise çağlardından bu yana tanıdığını, pek çok kitabını birlikte sattıklarını anlattı.
San’ın Türk Sanat Dünyası için çok değerli bir şair olduğunu vurgulayan Gümüşel, son günlerinde de San’la olduklarını söyledi.
İlkan San’ın Ankara’daki pek çok özel okulun kurucusu olduğunu kaydeden Gümüşel, San’ı ‘’sakin ve pek çok dostu bulunan biri’’ olarak tanımladı. San’ın vefatından derin üzüntü duyduklarını ifade eden Gümüşel, ‘’8-10 ay kadar önce ‘Yolcuyum Dostlar’ isimli bir şiir yazmıştı. Belki de san'atçı hassasiyetiyle öleceği içine doğmuştu’’ diye konuştu.
|
22.10.2008
|
|
|
|