ESKİŞEHİR'İN adıyla özdeş, ‘’beyaz altın’’ olarak bilinen lüle taşından yapılan el emeği eserler yerine, çok daha ucuz maliyetle alçıdan hazırlanan taklit ürünlerin tercih edilmesi, yeni lüle taşı ustaları yetişmesinin önünü kapatıyor.
Lüle taşı Sanatkarları Derneği Başkanı ve 25 yıllık lüle taşı ustası Fehmi Yavuz, yaptığı açıklamada, Eskişehir’de Beyaz Altın, Çelikli, Söğütçük, Kozlubel, İmişehir, Gündüzler, Gökçeoğlu, Türkmentokat ve Başören Köylerinden lüle taşı çıkarıldığını belirterek, dünyanın en kaliteli lüle taşının Eskişehir’de çıkarıldığını söyledi. Lüle taşının 300 yıllık bir tarihi olduğunu ifade eden Yavuz, şöyle konuştu: ‘’Lüle taşı çok değerli bir taş. Lüle taşı, Eskişehir’in ilk ihraç maddesi. 1970’li yıllara kadar ham madde olarak ihraç edilmiş. Viyana, lüle taşına sahip çıkmış. Viyana, Eskişehir’den lüle taşını ham madde olarak alıp, işlemiş. Lüle taşı, halen Avrupa’da ‘Viyana taşı’ olarak biliniyor. 1978 yılında lüle taşının kentten çıkışı yasaklandı.’’ Lüle taşı ustalarının her geçen yıl azaldığını ifade eden Yavuz, yüksek vergi, pazarlama eksikliği ve alçının lüle taşının yerini alması sebebiyle son yıllarda çok zor durumda kaldıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: ’’Lüle taşı ustaları artık para kazanamaz hale geldi. İş yerini kapatan lüle taşı ustaları çöpçülük yapıyor, inşaatlarda çalışıyor. Lüle taşının bu hale gelmesi çok acı. Devletin sahip çıkmaması bizi üzüyor. Sorunlarımızı herkese ilettik. Seçimlerde söz veriyorlar ama sonra unutuluyor. Eskişehir’de şu anda lüle taşı işleyen 12 usta var. En genç usta 33 yaşında. Böyle giderse bizimle birlikte bu meslek son bulacak. Gençlerden yetişen kimse yok. Kendi çocuğumuza bile öğretmek istemiyoruz.’’
|