|
|
|
İLK SALDIRI 12 EYLÜL 1992'DE YAPILMIŞTI |
Hakkari Şemdinli'deki Aktütün Jandarma Sınır Bölüğü daha önce de dört kez PKK'nın hedefi oldu. Sınır bölüğüne yönelik ilk saldırı 12 Eylül 1992'de gerçekleştirildi. Örgüt tarafından 500 kişilik bir grupla yapılan saldırıda 22 asker şehit oldu. Bu saldırıda terör örgütü ile askerler arasındaki çatışma yaklaşık 5-6 saat sürdü. Aynı bölüğe 5 Haziran 2007'de gerçekleştirilen saldırıda ölen olmadı. Ama bir buçuk ay sonra 22 Temmuz 2007 günü yapılan üçüncü saldırıda bir asker şehit düştü.
SINIRÖTESİ HAREKÂT TEZKERESİNDEN ÖNCE
Sınır bölüğüne dördüncü saldırı 11 Mayıs 2008'de yapıldı, 6 asker şehit oldu. Dünkü saldırıda ise 15 er ve erbaş hayatını kaybetti, 20 askerimiz yaralandı, iki erbaşın da kayıp olduğu açıklandı. Saldırının, TSK'ya geçen yıl verilen sınırötesi harekât iznini bir yıl uzatacak tezkerenin Meclisteki oylaması öncesine rastlaması dikkat çekti. Başbakan Erdoğan'ın başkanlığında 11 Eylül'de toplanan terör zirvesinin ardından yapılan açıklamada terör örgütünün bitme noktasına geldiği vurgulanmıştı.
Aynı karakola 5. saldırı
Hakkarı’nın Şemdinli ilçesinde bulunan Aktütün Jandarma Sınır Bölüğüne bölücü terör örgütünün Irak’ın kuzeyinde bulunan unsurları tarafından önceki gün yapılan saldırıda, 15 güvenlik görevlisi şehit oldu, 20 asker yaralandı, 23 teröristin etkisiz hale getirildi. 2 uzman erbaş ile de henüz temas kurulamadığı bildirdi.
Genelkurmay Başkanlığı İletişim Daire Başkanı Tuğgeneral Metin Gürak, Genelkurmay Karargahı’nda düzenlediği basın toplantısında, Hakkâri’nin Şemdinli ilçesi bölgesinde bulunan Aktütün Jandarma Sınır Bölüğünün batıdan emniyetini sağlayan Bayraktepe’deki unsurlarına karşı dün öğleden sonraki saatlerde bölücü terör örgütü tarafından Irak’ın kuzeyinde bulunan ağır silahlarının da desteğiyle saldırı girişiminde bulunulduğunu kaydetti.
Tuğgeneral Gürak, saldırıdan önce bir jandarma özel harekat timiyle takviye edilen emniyet unsurlarının bulunduğu Bayraktepe bölgesinde bir bölüğe yakın kuvvet olduğunu ifade ederek, ayrıca bölgenin gelişmelere bağlı olarak bir jandarma özel harekat bölüğü ve bir komando bölüğüyle de takviye edildiğini söyledi. Çatışmanın başlamasından önce görüntü alınan bölgelerin topçu ve havanlarla ateş altına alındığını ve 2 kol taarruz helikopterlerinin de bölgede görev aldığını anlatan Tuğgeneral Gürak, ayrıca Aktütün Karakoluna 10 kilometre mesafede Irak’ın kuzeyinde bir terörist grup tespit edildiğini ve bu terörist grubun önce Hava Kuvvetleri, daha sonra topçu tarafından ateş altına alındığını belirtti. Çatışmaların akşam karanlığına kadar devam ettiğini bildiren Tuğgeneral Gürak, şöyle konuştu:
‘’Çatışmalar esnasında 1 astsubay, 6 uzman erbaş, 8 erbaş ve er olmak üzere 15 güvenlik görevlisi şehit olmuştur. Zayiatın büyük kısmı Irak’ın kuzeyinden yapılan ağır silah atışları nedeniyle meydana gelmiştir. Çatışmada yaralanan personel tedavi edilmek üzere uçakla Ankara’ya getirilmektedir. 2 uzman erbaş ile henüz temas kurulamamış olup, bölgede arama faaliyetleri devam etmektedir. Çatışmalar süresince 23 terörist etkisiz hale getirilmiş olup, Hava Kuvvetleri ve topçu ateşleri sonucunda etkisiz hale getirilen terörist miktarı
henüz tespit edilememiştir. Şehit olan personelimize Allah’tan rahmet, silah arkadaşlarına ve onların değerli ailelerine, yüce milletimize başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Bölücü terör örgütü ile mücadeleye, yurt içinde ve yurt dışında artan bir kararlılıkla devam edilecektir. Bundan kimsenin şüphesi olmamalıdır.’’
Hain saldırıda yaralanan 20 asker Van ve Hakkari Askeri Hastanelerine kaldırıldı. İlk müdahalenin ardında durumu ağır olan 6 askeri personel sabah saatlerinde Van’a gelen askeri uçakla GATA’ya sevk edildi.
|
05.10.2008
|
|
|
23 terörist öldürüldü |
Genelkurmay Başkanlığı, Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde bulunan Aktütün Jandarma Sınır Bölüğüne bölücü terör örgütünün Irak’ın kuzeyinde bulunan unsurları tarafından Cuma günü yapılan saldırı sonrasında, 23 teröristin etkisiz hale getirildiğini duyurdu.
5 ayrı saldırıda 44 asker şehit oldu
TÜRK Silâhlı Kuvvetleri’nin, Kuzey Irak’taki en büyük kampı Kandil’e yönelik operasyonunda ağır darbe yiyen PKK, yine Hakkari’nin Şemdinli İlçesi’ne bağlı sınır köyü Aktütün’ü hedef aldı. Aktütün Karakolu, bu olayla birlikte 5. kez saldırıya uğramış oldu. Terör örgütü tarafından sınır birliğine yönelik ilk saldırı 12 Eylül 1992 yılında gerçekleştirildi. Örgüt tarafından 500 kişilik bir grupla gerçekleştirilen saldırıda 22 asker şehit olmuştu. Bu saldırıda terör örgütü ile askerler arasındaki çatışma yaklaşık 5-6 saat sürmüştü. Terör örgütü tarafından aynı sınır birliğine 5 Haziran 2007 tarihinde gerçekleştirilen saldırıda ise ölen olmadı ve teröristler püskürtüldü. Ancak bu ikinci saldırıdan yaklaşık iki ay sonra 22 Temmuz 2007 günü 3. saldırı gerçekleştirildi. Bu saldırıda Er Hüseyin Ay arkadaşlarının kucağında şehit düştü. Sınır birliğine 4. saldırı ise 11 Mayıs 2008 tarihinde yapıldı, 6 asker şehit oldu. Terör örgütü tarafından önceki gün gerçekleştirilen saldırıda ise 15 asker şehit oldu. Saldırının Türk Silahlı Kuvvetlerine sınır ötesi hareket izni verilen teskerenin öncesine gelmesi ise dikkat çekti. Başbakan Erdoğan’ın başkanlığında 11 Eylül tarihinde yapılan terör zirvesini toplamıştı. Bu zirve sonrasında yapılan açıklamada terör örgütünün bitme noktasına geldiği vurgulanmıştı. Başbakan Erdoğan başkanlığında 9 Ekim tarihinde terör zirvesi yeniden toplanması planlıyor. Saldırı sebebiyle Terörle Mücadele Yüksek Kurulu, dün toplandı.
|
05.10.2008
|
|
|
Edremit’te sel |
Balıkesir’in Edremit ilçesinde etkili olan yağışın ardından meydana gelen sel, 4 kişinin ölümüne sebep oldu. Kemer Country’nin sahibi Esat Edin, çocukları Aliye, Serra ve Cem ile çadır kurdukları dere kenarında sel sularına kapıldı.
Kemer Country’nin patronu ve 3 çocuğu selde
boğuldu
BALIKESİR'İN Edremit ilçesinde gece etkili olan yağmur, Mehmetalan Köyü’nde sele sebep oldu. Tatil için köye geldiği öğrenilen Kemer Country’nin sahibi Esat Edin, çocukları Aliye, Serra ve Cem ile çadır kurdukları dere kenarında sel sularına kapıldı. Çevredeki vatandaşların durumu jandarma ekiplerine bildirmelerinin ardından bölgede yapılan ilk arama çalışmalarında Aliye ve Serra Edin’in cesetleri bulunarak, Edremit Devlet Hastanesine kaldırıldı. Esat Edin ve oğlunu arama çalışmalarını sürdüren ekipler Esat Edin ve oğlunun cesetleri çadır bölgesine yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta buldu. Edremit Kaymakamı Şefik Aydın, yaptığı açıklamada, tatil için köye geldiği öğrenilen Kemer Country’nin sahibi Esat Edin, çocukları Aliye, Serra ve Cem ile çadır kurdukları dere kenarında sel sularına kapıldıklarını belirtti. Aydın, ilk olarak Edin’in kızları Aliye ve Serra’nın cesetlerine, çadır kurdukları bölgeye 200-300 metre mesafede ulaşıldığını söyledi. Baba Esat Edin ve oğlu Cem Edin’in cesetlerinin de çadır bölgesine yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta bulunduğunu bildirdi. Bulunan cesetlerin Edremit Devlet Hastanesi morguna kaldırıldığını bildirdi.
|
05.10.2008
|
|
|
İstanbul'da sağanak yağış sele döndü |
İSTANBUL'DA önceki gün akşam saatlerinde aniden başlayan sağanak yağış sebebiyle özellikle Anadolu yakasındaki kimi ev ve işyerlerini su bastı.
Alınan bilgiye göre, sağanak yağış dolayısıyla Ümraniye’de 13, Üsküdar’da 17, Maltepe’de 13 ev ve işyeri su baskınına uğradı. İtfaiye ekipleri tarafından su tahliye çalışma başlatıldı. Yağışın sürmesi sebebiyle su baskını tehlikesinin sürdüğünü ifade eden yetkililer, vatandaşları dikkatli olmaları konusunda uyardı.
|
05.10.2008
|
|
|
Çalışanların çoğu meslek değiştirme eğiliminde |
ANKARA'DA yapılan araştırmada, çalışanların yüzde 62.2’sinin mesleklerini değiştirmek istediği belirlendi.
Gazi Üniversitesi (GÜ) Eğitim Bölümleri Enstitüsü Çocuk Gelişimi ve Ev Yönetimi Eğitimi Ana Bilim Dalı Aile Ekonomisi Beslenme Bölüm Dalı’ndan Esra Gölge, ‘’Türkiye’de Yeni Meslek Alanları Açısından İnsan Kaynaklarını Değerlendirme Üzerine Bir Araştırma-Ankara İli Örneği’’ başlıklı doktora tezi hazırladı. Ankara’da Başbakanlık ile 9 bakanlık, 12 genel müdürlük, 2 üniversite ve 5 özel iş yerinde görevli 698 kişi arasında yapılan araştırma, bireylerin çoğunun mesleklerini değiştirme eğiliminde olduklarını gözler önüne serdi. Araştırmaya katılanların mesleklerini bırakıp yapmak istedikleri meslekler arasında ilk sırada hukukla ilgili işler yer aldı. Katılımcılar, kendilerine sunulan 134 meslek arasından hukuk dışında en fazla tıp, öğretim, mimarlık, mühendislik, müzik ve sahne sanatçılığı, eğlenceyle ilgili meslekleri yapmak istediklerini ifade etti. Bu sonucun, bireylerin meslek seçme konusunda gelenekçi tutum sergilediklerinin göstergesi olarak kabul edilebileceğine işaret edildi.
|
05.10.2008
|
|
|
İlk bilim merkezinin hedef kitlesi gençler |
TÜBİTAK desteğiyle Konya’da kurulacak olan Türkiye’nin ilk Bilim Merkezi’nin hedef kitlesinin çocuklar ve gençler olduğu bildirildi.
Bilim Merkezi Proje Sorumlusu Dr. Ertan Özensel, yaptığı açıklamada, merkezin, Türkiye’de bilime olan ilginin arttırılmasını hedeflediğini söyledi. Dünyada binlerce bilim merkezi olduğunu belirten Özensel, Türkiye’de ilk kez Konya’da kurulacak bilim merkezinin bilimsel gelişim açısından çok büyük bir önem taşıdığını ifade etti. Özensel, ‘’Bilim Merkezi, cam bölmeler arkasında eserlerin sergilendiği müzeler gibi düşünülmemeli. Burada bilimin bütün unsurları deney düzenekleri oluşturularak bizzat katılımla anlatılacak’’ diye konuştu. Bilim Merkezi sayesinde bilimin soğuk yüzünün ışıltıya dönüştürülmesinin hedeflendiğini ifade eden Özensel, şu bilgileri verdi: ’’Bilim Merkezi’nin hedef kitlesi çocuklar ve gençler olacak. Amacımız bilimin temel ilkelerini çocuklara ve gençlere görerek, işiterek ve bizzat katılmalarını sağlayarak öğretmek. Okul öncesi çocuklardan başlayarak 4 yaşından itibaren çocuklarımızı bilimle tanıştırmak istiyoruz.’’
|
05.10.2008
|
|
|
İmam hatip ve kız meslek liseliler şiddete mesafeli |
MİLLÎ Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) yaptığı araştırmaya göre, imam hatip lisesi ve kız meslek lisesi öğrencilerinin okul dışında şiddet olaylarına karışma oranları diğer liselere göre daha düşük çıktı. Şiddetin önlenebilmesi için okul dışında tedbirlerin alınması gerektiği ortaya çıktı.
Alınan bilgiye göre, Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) Eğitimi Araştırma ve Geliştirme Dairesi Başkanlığı (EARGED), öğretmenlerin şiddet konusundaki görüşlerini ortaya koyarak şiddetin okullarda ve toplumda önlenebilmesi amacıyla çözüm önerileri geliştirmek için ‘’Öğretmenlerin Şiddet Konusundaki Bilgileri, Gözlemleri, Değerlendirmeleri ve Çözüm Önerileri’’ araştırması yaptı. Araştırmada,’’Okulların çoğunluğunun yaşanacak bir şiddet olayı karşısında nasıl müdahale edeceklerine dair bir planlarının olmadığı’’ ortaya çıktı.
Araştırma kapsamında Sakarya, Antalya, İzmir, Kayseri, Trabzon, Erzurum ve Malatya olmak üzere her bölgeden toplam 7 ilde yapılan anket, endüstri meslek lisesi, kız meslek lisesi, ticaret meslek lisesi, imam hatip lisesi ve genel liselerden toplam 1040 öğretmene uygulandı, anketi 840 öğretmen cevapladı.
Öğretmenlere okulda şiddete yönelik tedbirlerin, görüşlerin, çözüm yollarının sorulduğu anket sonucuna göre, öğretmenlerin yüzde 86’sı okulda şiddete karşı alınan tedbirler kapsamında ‘’ziyaretçiler için kayıt defteri tuttuklarını’’ belirtti. Öğretmenlerin yüzde 82’si ‘’belirli aralıklarla öğrencilerin üstlerinin arandığını’’, yüzde 36.6’sı ise ‘’okulda özel güvenlik personelinin çalıştırıldığını’’ ifade etti.
Ankette, öğretmenlere ‘’Okullarda personel tarafından öğrencilere karşı şiddet unsuru taşıyan davranışlara rastlıyor musunuz?’’ sorusu yöneltildi. Öğretmenlerin büyük çoğunluğu personelin öğrencilere şiddet uygulamadığını öne sürdü. Öğretmenlerin yüzde 90’ı okulda şiddet olayı gerçekleştiğinde olaya karışan öğrencileri rehberlik servisine yönlendirdiklerini belirtirken, sağlık kurumuna sevk ettiklerini belirtenlerin oranı ise yüzde 16.4’te kaldı.
Ankette, öğretmenlerin ‘’öğrencilerinin okul dışında şiddet olaylarına karıştığı duyumu alıp almadıkları’’ da araştırıldı. Buna göre, endüstri meslek lisesi öğretmenlerinin yüzde 74.7’si, ticaret meslek lisesi öğretmenlerinin yüzde 65.4’ü, genel lise öğretmenlerinin yüzde 65.5’i böyle bir duyum aldıklarını, kız meslek lisesi öğretmenlerinin yüzde 63.2’si, imam hatip lisesi öğretmenlerinin yüzde 79.9’u ise hiçbir duyum almadıklarını söylediler. Ankette bu sonuçlar, ‘’İmam hatip lisesi ve kız meslek lisesi öğrencilerinin okul dışında şiddet olaylarına karışma oranları diğer liselere göre daha düşüktür. Şiddetin önlenebilmesi için okul dışında önlemlerin alınması gerektiği görülmektedir’’ şeklinde değerlendirildi.
OKULLARIN MÜDAHALE PLANI YOK
Ankette, ‘’şiddete karşı potansiyeli olan öğrencileri tesbit etmeye yönelik olarak çalışma yapılmasına ilişkin öğretmen görüşlerine’’ de yer verildi. Bütün okul türlerinde görev yapan öğretmenlerin ‘’çoğunluğu’’ şiddete karışma potansiyeli olan öğrencilerin tesbit edilmesine yönelik bir çalışma yapmadıklarını dile getirdi.
Ticaret meslek lisesi öğretmenlerinin yüzde 54.3’ü, imam hatip lisesi öğretmenlerinin yüzde 56.5’i okulda şiddet olayı yaşandığında bir müdahale planlarının olduğunu ifade ederken, diğer okullardaki öğretmenlerin yarıdan biraz fazlasının bir müdahale planlarının olmadığı görüldü. Bu da ‘’okulların çoğunluğunun yaşanacak bir şiddet olayı karşısında nasıl müdahale edeceklerine dair bir planlarının olmadığının anlaşıldığını’’ ortaya çıkardı.
Öğretmenlerin yüzde 58.3’ü öğrencilerinin şiddet olaylarından rahatsız olduklarını belirtirken, öğretmenlerin yüzde 38.9’u ise öğrencilerinin şiddet olaylarından rahatsız olmadıklarını söyledi. Öğretmenlerin yüzde 50.7’si öğrencilerinin ‘’ev ile okul arasındaki’’ şiddet olaylarından rahatsız olduklarını belirtti.
Kalabalık okullarda şiddetin artması durumuna ilişkin öğretmenlere görüşlerinin sorulduğu ankette, endüstri meslek lisesi öğretmenlerinin yüzde 50.7’si, kız meslek lisesi öğretmenlerinin yüzde 53’ü, ticaret meslek lisesi öğretmenlerinin yüzde 44’ü, imam hatip lisesi öğretmenlerinin yüzde 45.5’i, genel lise öğretmenlerinin yüzde 47.8’i kalabalık okullarda şiddetin ‘’oldukça’’ yaygınlaştığını ifade etti.
Medyanın şiddet olaylarını kamuoyuna ne derecede doğru yansıttığına ilişkin ise öğretmenlerin yüzde 45.6’sı medyanın şiddet olaylarını oldukça abarttığını öne sürdü. Öğretmenlerin çoğunluğu şiddet konusunda hizmet içi eğitime ihtiyaçları olduğunu, öğrencilere ‘’çatışma yönetimi kursu’’ ve ‘’stresle başa çıkma eğitimi’’nin verilmesi gerektiğini belirtti.
|
05.10.2008
|
|
|
Erdoğan gezisini iptal etti |
Başbakan Recep Tayip Erdoğan, meydana gelen terör saldırısı sonrası Moğolistan ziyaretini iptal etti. Erdoğan, Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’da yaşayan Türk vatandaşlarına hitap ederken şöyle dedi: ‘’Ülkemizde terörle ilgili olarak geçen Mayıs’ta yaşadığımız bir olayı aynı bölgede yine yaşadık. 15 şehidimiz var. 20 de yaralımız var. Şu anda bu seyahatteki adımımızı ve heyecanımızı farklı bir şekilde olumsuz anlamda etkiledi. Ben Türkiye’ye dönmek durumundayım. Dönüp bu konu üzerindeki çalışmalarımızı gözden geçireceğiz.’’
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Moğolistan ziyaretini iptal etti. Erdoğan, Türkmenistan’ın başşehri Aşkabat’da yaşayan Türk vatandaşlarına hitap etti. ‘’Bayramın sevinciyle konuşmama başlayamıyorum’’ diyen Erdoğan, şunları kaydetti: ‘’Ülkemizden terörle ilgili olarak geçen Mayısta yaşadığımız bir olayı aynı bölgede yine yaşadık. 15 şehidimiz var. Bu arada 2 uzman çavuşumuz kayıp durumda. 20 de yaralımız var. 23 teröristin etkisiz hale getirildiğini haberini Genelkurmay Başkanımızdan aldım. Şu anda bu seyahatteki adımımızı ve heyecanımızı farklı bir şekilde olumsuz anlamda etkiledi. Bizler programımızı ister istemez gözden geçirmek durumunda kaldık. Arkadaşlarımız bir grubu Moğolistan’a devam edecek, ben ise bir grup arkadaşımla Türkiye’ye dönmek durumundayım. Dönüp bu konu üzerindeki çalışmalarımız gözden geçireceğiz. Terörle mücadele, uzun süreli bir mücadele, belirli bir süreci, süresi yok. Nereden, ne zaman, nasıl, kimi nasıl vuracağı belli olmayan bir fenomen. Bu konu üzerindeki bütün hassasiyeti güvenlik güçlerimizin gösterdiği gibi siyaset olarak aynı şekilde bir kararlılığın içerisinde olmamız rağmen ne yazık ki bu tür tablolarla karşı karşıya kalıyoruz. Mücadelemiz aynı kararlılıkla artarak devam edecektir. Bunun farklı yöntemleri neler olacaktır, bunları görüşüyoruz. Önümüzdeki hafta içerisinde Terörlü Mücadele Yüksek Kurulunu daha dar bir çerçevede toplayıp bu konuları görüşme kararını da almıştık. Bu olay bizim bir an önce tekrar toplanmamız gerekliliğini ortaya koydu. Onun için biraz sonra Türkiye’ye dönmek durumundayım, döneceğim.’’
|
/ Aşkabat
05.10.2008
|
|
|
Bakırköy’de patlama ucuz atlatıldı |
BAKIRKÖY'DE bir evde gaz sıkışması sebebiyle patlama meydana geldi.
Alınan bilgiye göre, Cevizlik Mahallesi Hoban Sokak’ta bulunan 5 katlı binanın 2. katındaki dairede, patlama sonucu hasar oluştu. Patlamada, olay anında kimsenin bulunmadığı evin duvarı yıkıldı, camları kırıldı, çevredeki bazı bina ve araçlar da hasar gördü. Olay sonrası patlamanın sebebinin belirlenmesi, hasar tesbit çalışması yapılması ve sokağa fırlayan cam parçalarının temizlenmesi için itfaiye, İGDAŞ ve polisler bölgeye geldi. Bina ve sokakta inceleme yapan itfaiye görevlileri, sokağa fırlayan cam ve diğer parçaları temizledi. İtfaiye yetkilileri, olay öncesi, mutfaktaki doğal gaz bağlı ocağın açık unutulduğunu tesbit ettiklerini ifade ederek, patlamanın bu ocaktan sızan gazın sıkışmasıyla yaşandığını sandıklarını ancak araştırmaların sürdüğünü bildirdi.
|
05.10.2008
|
|
|
Camiler Almanlara tanıtılıyor |
Eskı Doğu ve Batı Almanya’nın birleşmesinin 18. yıl dönümü vesilesiyle ülkedeki camilerde de “Açık Kapı Günü” etkinliği düzenleniyor.
“Açık Kapı Günü” sebebiyle İslâmiyet ve camiler hakkında bilgi edinmek isteyen Almanlar, camileri doldurarak görevlilerden bilgi aldı. Köln şehrindeki Diyanet İşleri Türk İslâm Birliği (DİTİB) Genel Merkezinde düzenlenen basın toplantısında konuşan Berlin Din Hizmetleri Müşaviri ve DİTİB Genel Başkanı Sadi Arslan, yeni bir cami inşaatının onayını geçen ay aldıklarını hatırlatarak, “Oylama sonucuyla artık zaruret haline gelen cami yapımına bu ay içinde başlamayı düşünüyoruz. Köln’de 2010 yılının Ramazan ayına kadar yeni camiyi yetiştirmek için çalışacağız” dedi. Caminin mimarı olan Paul Böhm, sosyal ve siyasal alanda da iz bırakacak bir yapının mimarı olmanın mutluluğunu yaşadığını belirterek, caminin Köln’de yaşayan bütün Müslümanlara hayırlı olmasını diledi. Ehrenfeld ilçesi Belediye Başkanı Josef Wirges de, caminin kendi ilçelerinde yapılacak olmasının kendisini heyecanlandırdığını ifade ederek, “Kölnlüler olarak Müslümanlara ne kadar sahip çıktığımızı, Köln’de yapılmak istenen İslâm karşıtı gösteriyi engelleyerek gösterdik. Buraya cami yapılınca ilçemiz daha da tanınacak ve bütün dünyadan turistler Dom katedralini ziyaret ettikten sonra bu camiyi de ziyaret edecek. Bu çok güzel bir şey” diye konuştu. Öte yandan DİTİB, yeni hazırladığı bazı projelerin de startını verdi. DİTİB Yönetim Kurulu Üyesi Ayten Kılıçarslan, bunlardan en önemlisinin “Alo Danışma Hattı” olduğunu belirterek, ancak bu konuda eleman sıkıntısı çektiklerini, bu konuya ilgi duyanların DİTİB’e müracaat etmelerini istedi.
|
/ Köln
05.10.2008
|
|
|
Erzurum'da hafif şiddetli deprem |
ERZURUM’DA 3.7 büyüklüğünde hafif şiddetli deprem meydana geldi.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü verilerine göre, Erzurum’da gece saat 02.37’de, merkez üssü Tekman ilçesi olan 3.7 büyüklüğünde sarsıntı kaydedildi. Kısa süreli depremde can ve mal kaybı olmadığı bildirildi.
|
05.10.2008
|
|
|
Altınova’da 8 kişi daha tutuklandı |
BALIKESİR'İN Ayvalık ilçesi Altınova beldesinde iki grup arasında çıkan, 2 kişinin ölümü, 5 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan kavga ve ardından çıkan olaylarla ilgili olarak adliyeye sevk edilen 10 kişiden 8’i tutuklandı.
Alınan bilgiye göre, gece adliyeye sevk edilen zanlılardan Murat Satır, Ahmet Togay, İsmail Yıldız, Reyhan Helvacı, Tayfun Erdem, Hasan Hüseyin Karakaya, Hakan Aran ve Hakan İncin, çıkarıldıkları nöbetçi mahkemece tutuklandı. 2 kişi ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Gözaltındaki diğer 10 kişinin cumhuriyet savcısınca serbest bırakıldığı bildirildi. Olayla ilgili olarak önceki gün de 2 kişi tutuklanmıştı.
|
05.10.2008
|
|
|
Gül, Avrupa turuna çıkacak |
CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, ‘’Dünya Siyaseti Konferansı’’na katılmak üzere bugün Fransa’ya gidecek.
Gül, Fransa’nın ardından sırasıyla Finlandiya ve Estonya’ya resmi ziyaretler gerçekleştirecek. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamaya göre Gül, Fransa Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (IFRI) tarafından yarın Fransa’nın Evian şehrinde birincisi düzenlenecek olan ‘’Dünya Siyaseti Konferansı’’nın açılışında konuşacak. Konferans sebebiyle İsviçre’nin Cenevre şehrinde konaklayacak olan Gül, Türkiye’nin de gözlemci üyesi olduğu ve Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (LHC) deneyinin yapıldığı Avrupa Nükleer Araştırma Örgütünü (CERN) 7 Ekim Salı günü ziyaret edecek. Cumhurbaşkanı Gül, Fransa’nın ardından 7-9 Ekim 2008 tarihlerinde Finlandiya’ya, 9-11 Ekim 2008 tarihlerinde ise Estonya’ya resmi ziyaretler gerçekleştirecek. Gül, 11 Ekim Cumartesi günü Türkiye’ye dönecek.
|
05.10.2008
|
|
|
YAZ SAATİ UYGULAMASI AY SONU BİTİYOR |
Yaz saati uygulaması ay sonu sona eriyor
Yaz saati uygulaması bu ay sonunda sona erecek. 26 Ekim Pazar günü saat 04.00’de, saatler bir saat geri alınacak. Yaz saati uygulamasına 30 Mart 2008 tarihinde geçilirken saatler 03.00’de bir saat ileri alınmıştı. Gün ışığından daha fazla yararlanmak amacıyla yapılan uygulamaya ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı da 26 Mart 2008 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştı. Edinilen bilgiye göre, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Bakanlar Kuruluna sunmak üzere konuyla ilgili kararname teklifini hazırladı. Buna göre yaz saati, bir başka deyişle ‘ileri saat’ uygulaması, 30 Mart Pazar günü saat 03.00’de saatlerin bir saat ileri alınmasıyla başlarken, Bakanlar Kurulu da onay verirse 26 Ekim Pazar günü saat 04.00’de saatlerin bir saat geri alınmasıyla sona erecek. Yaz saati uygulaması başlangıç ve bitim tarihlerinde, Avrupa ülkeleriyle birlikte hareket ediliyor. Yaz saati uygulamasıyla, enerji tasarrufu, AB üyesi ülkeler ile saat birlikteliği ve uyum sağlama yanında, akşam saatlerinde en yüksek değerine ulaşan enerji tüketim talebinin (puant gücünün) azaltılması amaçlanıyor. Öte yandan, söz konusu uygulama ile her yıl ‘’orta ölçekli’’ bir hidroelektrik santralin yıllık üretimi kadar tasarruf sağlanıyor.
|
05.10.2008
|
|
|
İLERİ SAATİN BÜTÜN YILA YAYILMASI KONUSUNDA ÇALIŞILIYOR |
Bu arada, bir Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkilisi, yaz saatinin tüm yıla yayılması konusunda yapılan kanun değişikliği çalışması bu yıl TBMM’den çıkarsa, ileri-geri saat uygulamasının, geçiş süreci olarak önümüzdeki yıl da devam edeceğini, 2010 yılından itibaren ise söz konusu uygulamanın kaldırılarak Türkiye’nin aynı saat diliminde kalacağını bildirdi.
|
05.10.2008
|
|
|
İstanbul’da bazı yollar yarın trafiğe kapalı |
İstanbul’un düşman işgalinden kurtuluşunun 85. yıl dönümü dolayısıyla yapılacak tören ve kutlamalar sebebiyle 6 yarın bazı yollar trafiğe kapalı olacak.
İstanbul Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, şehrin çeşitli yerlerinde yapılacak tören ve etkinlikler kapsamında, yarın Fatih’teki Vatan Caddesi’nde tören düzenlenecek. Tören nedeniyle Vatan Caddesi ve bu caddeye çıkan bütün yollar ile Hal Yolu bitimi-E-5 Karayolu Cevizlibağ-Tünel Sapağı’ndan itibaren Vatan Caddesi-Lahor Meydanı’ndan Aksaray Metro İstasyonu’na kadar geliş ve gidiş istikameti, saat 07.00’den tören bitimine kadar trafiğe kapatılacak. Bu nedenle D-100 Karayolu’ndan Vatan Caddesi’ne gelecek sürücüler, Haliç Tüneli- Edirnekapı-Fevzipaşa Bulvarı-Aksaray güzergâhını ya da Haliç Tüneli ve Ayvansaray ışıklarından Balat Yolu’nu takiben Unkapanı ve Sirkeci istikametlerini, E-80 Karayolu’ndan gelenler Milliyet Gazetesi karşısından TEM yönünü, Sahil Yolu’nu tercik edecek olanlar da sahil güzergahından Yenikapı-Kumkapı-Sirkeci yönünü kullanabilecek. Fatih’teki hastanelere gelecek olan ambulans ve diğer araç sürücülerinin de Vatan Caddesi yerine sahil yolunu tercih ederek Samatya’dan ya da Haliç Ekmek önünden Ulubatlı Köprüsü’nü takiben Topkapı Tünel içinden Millet Caddesi’ni, Fatih’ten gelecek olanların da Atatürk Bulvarı-Aksaray-Millet Caddesi güzergâhını kullanması gerekecek.
|
05.10.2008
|
|
|
Viyadükten düşen kamyonun sürücüsü öldü |
BağcIlar’da, kontrolden çıkan kamyonun viyadükten düşmesi sonucu, sürücü vefat etti.
Küçükçekmece yönüne giden İlhan Kabadayı yönetimindeki 39 NH 842 plakalı kamyon, TEM Otoyolu Mahmutbey Viyadüğü’nde kontrolden çıkarak yolun solundaki bariyerlere vurdu. Savrularak yolun sağına yönelen ve bu sırada üzerindeki dorsesi düşen kamyon, daha sonra bariyerleri parçalayıp yaklaşık 30 metre yükseklikten düştü. İtfaiye, sağlık ve polis ekiplerince yaklaşık bir saat süreyle çevrede ve düşme sırasında ters dönen kamyonda aranmasına rağmen bulunamayan sürücü Kabadayı, vinç ile kamyonun kaldırılmasının ardından aracın içinde bulundu. Öldüğü anlaşılan Kabadayı’nın cesedi, yaklaşık 3 saat süren çalışma sonucu itfaiye ekiplerince sıkıştığı yerden çıkartılarak, Adlî Tıp Kurumuna kaldırıldı.
|
05.10.2008
|
|
|
Soylu: Hükümet krizin büyüklüğünü göremiyor |
Demokrat Parti Genel Başkanı Süleyman Soylu, küresel ekonomik kriz ile ilgili alınacak tedbirleri ve düzenlemeleri görüşmek üzere İzmir İktisat Kongresi’nin toplanmasını istedi.
Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu, hükümetin davul çalarak gelen ekonomik krizin büyüklüğünü göremediğini söyledi. Soylu, küresel ekonomik kriz ile ilgili alınacak tedbirleri ve düzenlemeleri görüşmek üzere İzmir İktisat Kongresi’nin toplanmasını da istedi. Soylu, yaptığı açıklamada, dünyanın, uzun vadede çok ciddi siyasi ve sosyal etkileri de olabileceği anlaşılan büyük bir küresel ekonomik değişim geçirdiğini belirtti. ABD’de başlayan, Avrupa’yı ve dünyanın geri kalan bölümlerini de etkilemeye başlayan finansal krizin, bugün tüm dünya ekonomilerini tehdit eden bir boyuta ulaştığını ifade eden Soylu, krizin, gelişmekte olan ülkelerde çok daha şiddetli hissedileceğini belirtti. Soylu, ‘’Uzun süredir dünyadaki ekonomik bahar havasının da etkisiyle küresel sermayenin yüksek faiz karşılığında Türkiye’ye getirdiği yalancı ekonomik bahar bitmekte, ülkemiz ve milletimiz için ciddi sıkıntılara yol açacak bir döneme girilmektedir’’ görüşünü dile getirdi.
Süleyman Soylu, şunları kaydetti:
‘’Hükümet davul çalarak gelen ekonomik krizin büyüklüğünü görememekte, olayın vahametini kavrayamadığı izlenimi veren Sayın Başbakan, sorunu hala kredi kartı boyutundaki tedbirlerle atlatılabilecek bir kriz olarak görmekte ve bu krizi fırsata dönüştüreceği beyanlarında bulunmaktadır. Dünyanın son 150 yıldır en iyi ekonomik ortamını yaşadığı son altı seneyi ve tek başına iktidar fırsatını Türkiye ve Türk milletinin refah seviyesini yükseltmek, istihdam ve üretimi arttırmak, bunlara yönelik büyük yatırımlar yapmak için kullanamayan bu hükümetin, krizi fırsata dönüştürme şansı görülmemektedir. Bu açıdan hükümetin bu konuda acilen ekonomik ve sosyal tedbirler alması gerekmektedir. Bunun için bizim önerimiz, hükümetin, ekonominin bütün aktörlerinin, iş dünyası, ticaret ve sanayi odaları, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerin katılacağı İzmir İktisat Kongresi’ni toplaması ve toplumun bütün kesimlerinin sunacağı katkılarla gerekli tedbirin alınması ve düzenlemelerin yapılmasıdır.’’
Soylu, DP olarak bu zor dönemin en az zararla atlatılması konusunda üzerlerine düşen her türlü katkıyı yapmaya hazır olduklarını ifade etti.
|
05.10.2008
|
|
|
Şimşek, Türkiye’nin tecrübelerini anlatacak |
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek başkanlığındaki kalabalık bir ekonomi heyeti, Uluslararası Para Fonu (IMF)- Dünya Bankası Yıllık toplantılarına katılmak üzere 8 Ekim Çarşamba günü Washington’a gidecek.
Alınan bilgiye göre, Bakan Şimşek’in başkanlığındaki heyette, Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakcı, Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz ve diğer üst düzey ekonomi yetkilileri yer alacak. Devlet Bakanı Mehmet Şimşek’in, yoğun toplantı gündemi süresince, IMF-Dünya Bankası üst düzey yetkilileriyle bir araya gelerek, gerek Türkiye ekonomisi gerek küresel ekonomideki gelişmeler konusunda görüş alışverişinde bulunacağı belirtiliyor. Yetkililer, Şimşek’in, IMF, Dünya Bankası ve Uluslararası Finans Enstitüsü tarafından organize edilecek olan ve küresel finansal krize çare aramaya yönelik üst düzey toplantılarda görüşlerini anlatması da bekleniyor. Devlet Bakanı Mehmet Şimşek’in, Uluslararası Finans Enstitüsü’nde, Türkiye’nin bankacılık ve mali sektör alanında kaydettiği önemli gelişmeler, yaşadığı tecrübeler ile reform sürecini anlatacağı kaydedildi. Bu arada, IMF’den bir heyetin, Türkiye ekonomisindeki son gelişmeleri gözden geçirmek üzere Türkiye’ye gelmesi bekleniyor.
|
05.10.2008
|
|
|
Başkanın oğlunun şüpheli ölümü |
Yozgat’In Çekerek ilçesine bağlı Bazlambaç Beldesi Belediye Başkanının oğlunun otomobili içerisinde cesedi bulundu.
Edinilen bilgiye göre, Belediye Başkanı Osman Dölek’in oğlu Serkan Dölek (21) gece evinden ayrıldı. Bir süre sonra ise belde içerisinden silâh sesi duyuldu. Gece saat 02.00 sularında meydana gelen olay yerine gelen jandarma yaptığı incelemede Serkan Dölek’i otomobili içerisinde tabancayla başından vurulmuş olarak buldu. İlk belirlemelere göre intihar etmiş olabileceği belirtilen Serkan Dölek’in cesedi, ölüm nedeninin belirlenmesi amacıyla Ankara Adlî Tıp Kurumuna gönderildi. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.
|
05.10.2008
|
|
|
Çanakkale Boğazı’ndan yüzer havuz geçti |
Çanakkale Boğazı’ndan yüzer havuz geçti.
Edinilen bilgiye göre, Romanya’dan Lübnan’a götürülen 130 metre uzunluğundaki yüzer havuz, Pehlivan-2 adlı römorkörle çekilerek, Ege Denizi’ne açılmak üzere Çanakkale Boğazı’ndan geçti. Gemilerin bakım ve onarımında kullanılan yüzer havuzun geçişine Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğüne ait Kurtarma-2 ve Söndüren-10 römorkörleri eşlik etti. Yüzer havuzun geçişi sırasında Çanakkale Boğazı’ndaki transit gemi geçişleri normal olarak sürdürüldü.
|
05.10.2008
|
|
|
Dünya ortodontistleri Türkiye’de buluşuyor |
Türk Ortodonti Derneği tarafından düzenlenen 11. Uluslararası Türk Ortodonti Derneği Kongresi 12-16 Ekim 2008 tarihleri arasında İzmir Çeşme’de gerçekleştirilecek.
Kongrede, ortodonti bilimindeki yenilikler, diş-çene ve yüz bozukluklarının teşhis, tedavi ve önlenmesi, kapanış bozuklukları olan yetişkin bireyler ve küçük çocuklarda çene gelişimi, dişlerin doğru pozisyonda olması gibi konular ele alınacak. Kongrede dünyaca ünlü ortodontistlerin yanı sıra çok sayıda Türk ortodontist ile beraber sektöre hizmet vermekte olan yerli ve yabancı firmalar da kongrede yer alacak.
|
05.10.2008
|
|
|
Lüle Taşı'nın son kahramanları |
ESKİŞEHİR'İN adıyla özdeş, ‘’beyaz altın’’ olarak bilinen lüle taşından yapılan el emeği eserler yerine, çok daha ucuz maliyetle alçıdan hazırlanan taklit ürünlerin tercih edilmesi, yeni lüle taşı ustaları yetişmesinin önünü kapatıyor.
Lüle taşı Sanatkarları Derneği Başkanı ve 25 yıllık lüle taşı ustası Fehmi Yavuz, yaptığı açıklamada, Eskişehir’de Beyaz Altın, Çelikli, Söğütçük, Kozlubel, İmişehir, Gündüzler, Gökçeoğlu, Türkmentokat ve Başören Köylerinden lüle taşı çıkarıldığını belirterek, dünyanın en kaliteli lüle taşının Eskişehir’de çıkarıldığını söyledi. Lüle taşının 300 yıllık bir tarihi olduğunu ifade eden Yavuz, şöyle konuştu: ‘’Lüle taşı çok değerli bir taş. Lüle taşı, Eskişehir’in ilk ihraç maddesi. 1970’li yıllara kadar ham madde olarak ihraç edilmiş. Viyana, lüle taşına sahip çıkmış. Viyana, Eskişehir’den lüle taşını ham madde olarak alıp, işlemiş. Lüle taşı, halen Avrupa’da ‘Viyana taşı’ olarak biliniyor. 1978 yılında lüle taşının kentten çıkışı yasaklandı.’’ Lüle taşı ustalarının her geçen yıl azaldığını ifade eden Yavuz, yüksek vergi, pazarlama eksikliği ve alçının lüle taşının yerini alması sebebiyle son yıllarda çok zor durumda kaldıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: ’’Lüle taşı ustaları artık para kazanamaz hale geldi. İş yerini kapatan lüle taşı ustaları çöpçülük yapıyor, inşaatlarda çalışıyor. Lüle taşının bu hale gelmesi çok acı. Devletin sahip çıkmaması bizi üzüyor. Sorunlarımızı herkese ilettik. Seçimlerde söz veriyorlar ama sonra unutuluyor. Eskişehir’de şu anda lüle taşı işleyen 12 usta var. En genç usta 33 yaşında. Böyle giderse bizimle birlikte bu meslek son bulacak. Gençlerden yetişen kimse yok. Kendi çocuğumuza bile öğretmek istemiyoruz.’’
|
05.10.2008
|
|
|
Bitlis'te yüzey araştırma çalışmaları tamamlandı |
PAMUKKALE Üniversitesi (PAÜ) Öğretim Üyesi ve Bitlis Kalesi Kazı Başkanı Prof. Dr. Kadir Pektaş, şehirde yürütülen 2008 yılı yüzey araştırma çalışmalarının tamamlandığını söyledi.
PAÜ Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Pektaş, yaptığı açıklamada, 1997 yılından bu yana yürütülen yüzey araştırmalarında, 18. ve 19. yüzyıla ait çok sayıda tarihi eser bulduklarını belirtti. Yüzey araştırma çalışmalarının Bitlis merkez ve Tatvan’da yürütüldüğünü ifade eden Pektaş, şöyle konuştu:’ ’Çalışmalarımızı Bitlis merkez ve Tatvan’da ağırlıklı olarak yürüttük. Tatvan’da Nemrut’un develeri olarak da bilinen kaya bloklarının bulunduğu bölgede çalışma yaptık. Bitlis merkezde ise Zeydan ve Yükseliş mahallelerinde 18. ve 19. yüzyılda kullanılan mezarlıklarda çalışma yaptık. Şeyh Tahiri Gürgi Türbesi’nde çalıştık. Şehir merkezindeki tarihî mekânlarda epigrafik çalışmalarımızı yürüttük. Kitabeler üzerinde çalıştık. Bunun yanında tarihi evlere yönelik çalışmalarımız oldu.’’ Bölgede çok sayıda tarihi eser bulunduğunu, bu yapıların tespit çalışmalarını gerçekleştirdiklerini ifade eden Prof. Dr. Kadir Pektaş, çalışmaları rapor halinde Kültür ve Turizm Bakanlığı’na sunacaklarını söyledi. Pektaş, ‘’Raporun bir örneğini de Bitlis Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne verdik. Araştırmamızda en çok Akkoyunlu, Karakoyunlu, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait eserler tespit ettik. İlde Ermenilerden kalma kiliseler de var’’ dedi
|
05.10.2008
|
|
|
Abant'a tatilde yoğun ilgi |
TABİÎ güzellikleriyle ünlü Abant Tabiat Parkı’na Ramazan Bayramı tatilinde yoğun ilgi gösterildi. Abant’taki 5 yıldızlı otellerde bayram tatili süresince boş yer kalmadı, diğer oteller de büyük oranda doldu.
Parktaki otellerde kalan veya günübirlik gelen ziyaretçiler, at veya faytonla gölün çevresinde gezerek keyifli vakit geçirdi. Bazı tatilciler ise ormanda yürüyüş yapmayı tercih etti. Abant’ın tabiî güzelliklerine hayran kaldıklarını ifade eden tatilciler, ‘’Abant, temiz havası, doğal güzellikleri ve tatilcilere sunduğu imkânlarla adeta büyülüyor’’ dedi. Yetkililer, tatilcilerin çoğunun Akdeniz sahillerini tercih etmesi sebebiyle bayram tatilinin ilk iki günü Abant Tabiat Parkı’na fazla ilgi olmadığını ancak havanın ısınmasıyla çok sayıda kişinin Abant’a geldiğini bildirdi.
|
05.10.2008
|
|
|
Doğu’ya modern tedavi merkezi |
VAN Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde kurulan fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezi, her gün bölgeden gelen 200 hastaya modern şartlarda hizmet veriyor.
Millî Egemenlik Caddesinde kurulan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon merkezi ile ilgili bilgi veren Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Dr. Öztekin Çıkman, 40 yatağı bulunan merkezden, ayakta fizik tedavi alan hastaların yararlandığını söyledi. Hastanelerde daha önce randevu sistemiyle fizik tedavi hizmetinin verildiğini belirten Çıkman, ’’Devlet hastanemizde, bu yıl gerek laboratuvar, gerekse görüntüleme ve fizik tedavi gibi birimlerde randevu alınmadan hastalar tedavi ediliyor’’ dedi.
Başhekim Çıkman, Fizik Tedavi Merkezinde, daha önce hastalara en az 3 ay sonrası için randevu verilebildiğini ve bu yüzden ayakta tedavi gören hastaların mağdur olduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu: ’’Vatandaş, kamu hastanelerinde tedavi olamayınca, özel bir hastaneye ya da muayenehaneye gitmek zorunda kalıyordu. Biz bunu engellemek, vatandaşa kaliteli hizmet sunmak ve maddi açıdan destek olmak amacıyla merkezi açtık. Şu anda randevu verilmeden ve hastalar bekletilmeden hizmet veriliyor. Merkezde Ağrı, Muş, Bitlis ve Hakkâri’den gelen günde yaklaşık 200 hasta, modern şartlarda tedavi oluyor.’’
|
05.10.2008
|
|
|
Ormana güneş enerjili koruma |
MAKİNE Mühendisleri Odası (MMO) Gaziantep Şube Başkanı Ali Peri, hiç bir tehlikesi olmayan güneş ve rüzgar enerjisi konusunda bütün dünyada birçok araştırma ve yatırımın yapıldığını, güneş ülkesi olan ülkemizde ise bu konuda çok geç kalındığını iddia etti.
Peri, yaptığı açıklamada, günümüzün ve geleceğimizin tartışmasız en önemli ihtiyacının enerji olduğunu, artan dünya nüfusu, modern hayatın getirdiği yenilikler ve teknolojinin gelişimi ile birlikte, enerjinin kullanılacağı yeni alanların ortaya çıkması, enerjiye olan bağımlılık ve ihtiyacın artmasının da yeni ve temiz enerji kaynaklarına yönelmeyi teşvik ettiğini söyledi. Yeni ve yenilebilir enerji kaynaklarına yönelmenin, ülkemiz için sağlayacağı kazanımların tartışılamayacak kadar büyük olduğunu ifade eden Peri, ‘’Tamamen ithal olan fosil yakıta dayalı enerji kullanımı, ülkemizin dışa bağımlılığını artırırken, çevre kirliliğinin de önemli ölçüde artmasına neden olmaktadır’’ dedi. Dünyada kullanılan enerji kaynakları içerisindeki en büyük payın yüzde 85-90 oranında fosil yakıtlara (kömür, petrol, doğal gaz) ait olduğunu, ancak, söz konusu yakıtların rezervlerinin sınırlı ve tükenmekte olduğunu hatırlatan Peri, aynı hızla tüketilmeye devam edildiği takdirde, dünyadaki mevcut fosil yakıt rezervlerinden petrolün 40-45 yıl, doğal gazın 60-70 yıl ve kömürün 240-250 yıl sonra tükeneceğinin çeşitli uluslar arası kaynaklarda ifade edildiğini bildirdi.
Güneş ve rüzgâr enerjisi sektörlerinin hızla gelişmesinin, yeryüzünde sınırlı miktarda bulunan petrol, doğal gaz ve uranyum gibi ham maddeler için savaşların çıkmasını engellemek yolunda da önemli bir adım olacağına da dikkat çeken Peri, şunları kaydetti: ”Herhangi bir emisyonu olmayan, doğal kaynakları tüketmeyen, küresel ısınmaya ve asit yağmurlarına neden olmayan, yerel ve çevreci olan güneş ve rüzgâr enerjisinin, ülkemizde de artık değerlendirilmesi ve bu yönde araştırma ve yatırımların ivedilikle yapılması gerekmektedir.’’
|
05.10.2008
|
|
|
Hızlı trene konfor testi |
TÜRKİYE'NİN sabırsızlıkla beklediği hızlı trenin konfor testlerine önümüzdeki hafta başlanacak. TCDD yetkililerinden aldığı bilgiye göre, Temmuz ayı başında önce hızlı trenin elektriği aldığı sistemin testleri yapıldı.
Daha sonra trenin cer ve fren mekanizmaları test edildi. Hızlı tren setinin değişik hızlarda duruş mesafesi ölçüldü. Bütün bu testlerden elde edilen veriler standart değerlerle kıyaslandı.
Deneme sürüşü için hızlı trene yolcuların ağırlığına eşdeğer olarak her biri 80 kilogram ağırlığında toplam 417 kum torbası yerleştirildi. Böylece hızlı trenin boş ve dolu olduğu farklı durumlara ilişkin duruş mesafeleri ölçüldü.
Saatte 60 kilometre hız ile başlatılan deneme sürüşlerinde maksimum hız olan 250 kilometrenin yüzde 10 fazlası olan 275 kilometre hıza ulaşıldı. Ankara-Eskişehir arasında devam eden deneme sürüşleri kapsamında 6 Ekimden itibaren hızlı trenin konfor testleri yapılacak. 5 hafta sürmesi planlanan testler kapsamında hızlı trenin vi-rajlarda ne kadar yan yattığı ve yolculuk süresince oluşacak titreşimin oranı ölçülecek. Bu testlerin tamamlanmasının ardından hızlı tren rampalarda duruş mesafesini ölçecek testlere tabi tutulacak. Hızlı trenin bütün testlerini yıl sonuna kadar bitirmeyi hedefleyen TCDD Genel Müdürlüğü, deneme sürüşlerinin ardından en geç 2009 başında Ankara-Eskişehir arasında hızlı trenle yolcu taşımacılığına başlamayı planlıyor. Hızlı tren yolcu taşımacılığına başladığında Ankara-Eskişehir arası demiryolu ulaşımı 3 saatten 1 saat 10 dakikaya inecek. Ankara-Eskişehir arasındaki hızlı tren yolu inşaatının tamamlanmasının ardından Ankara-Polatlı kesiminde sinyalizasyon çalışmaları da bitirildi. Daha sonra hızlı trenin statik testleri yapıldı ve altyapı eksikliklerinin belirlenmesi amacıyla ultrasonik araçla inceleme yapıldı. Almanya’dan kiralanan araçla, raylarda çatlak, kaynak noktaları ve bağlantı unsurları gibi yoldaki fizikî eksiklikler araştırıldı. Ultrasonik ray ölçüm aracının elde ettiği veriler Almanya’daki laboratuvarda incelendi. Elde edilen sonuçlardan hızlı tren hattının güvenlik sınırları içinde olduğu belirlendi.
Öte yandan, hızlı treni kullanacak olan 24 makinistin eğitimine 13 Ekimde başlanacak. TCDD’nin Behiçbey’deki lokomotif bakım atölyesinde gerçekleştirilecek eğitimlerde makinistlere araç sürüş tekniklerine ilişkin eğitimler verilecek. Daha önce hızlı tren kullanımına ilişkin smilatörde eğitim alan bu makinistlerin yurt dışında da kurs görmesi planlanıyor.
HIZLI TRENİN ÖZELLİKLERİ
Türkiye’nin ilk hızlı treninin üretiminde son teknolojiler kullanıldı. Saatte 250 kilometre hız yapabilen tren, 17,5 milyon avroya mal oldu. Dağıtılmış 8 motor tarafından çekilen tren, motor arızalarından dolayı yolculuklarda herhangi bir aksamaya meydan vermeyecek. Trende, işletmeyi temsil eden kurumsal renkler olan mavi ve kırmızı renkler yer alıyor. 6 setten oluşan vagonlar, business ve ekonomi vagonları olarak ayrı ayrı dizayn edildi.
Business vagonların oturma düzeni 2 artı 1 şeklinde, ekonomi vagonlar ise 2 artı 2 koltuk şeklinde sağlandı. Tek seferde toplam 419 yolcuyu taşıyabilen trenin koltukları 55 business, 354 birinci sınıf, 2 özürlü, 8’i de kafeterya için monte edildi. Business bölümündeki koltuklar deri, diğer bölümlerdeki koltuklar ise kumaşla kaplandı. Business bölümündeki bütün koltukların arka bölümlerine 4 ayrı kanaldan yayın yapılabilecek şekilde LCD ekran görsel yayın sistemleri konuldu. Taşınabilir bilgisayarlar için güç kaynağının bulunduğu trende ortak kullanım için ayrıca LCD ekranlar tavanlara yerleştirildi.
Yolculukta maksimum konforun sağlanması amacıyla hızlı trenin ses yalıtım düzeyi yükseltildi. Bu sayede dışarıdan düşük gürültü gelmesi sağlandı. Tünellerde ve karşılıklı tren geçişlerinde yolcuların basınçtan etkilenmemesi için basınç dengeleme sistemi kuruldu. Bu sayede yolcuların olası kulak rahatsızlıkları önlenecek. Dijital göstergelerle yolcuların bilgilendirildiği vagonda, çağrı butonları, vakumlu tuvaletler bulunuyor.
|
05.10.2008
|
|
|
Kedi ve köpekler mikroçiple korunacak |
TRAKYA eteriner Hekimler Odası Başkanı Muammer Öğüt, ‘’Evcil hayvanlarınızı mikroçiplerle koruma altına alın’’ dedi.
Öğüt, yaptığı açıklamada, Türkiye’de köpek ve kedilere uygulanan mikroçip sisteminin, evcil hayvanların güvence altına alınmasına büyük katkı sağladığını bildirdi. Veteriner Hekim Tamer Serhatli ise Edirne’de kedi ve köpeklere takılan mikroçip sayesinde köpek hırsızlığında yüzde 70 azalma olduğunu belirtti. Serhatli, Edirne’de 50 civarında köpeğe mikroçip taktığını ifade etti.
|
05.10.2008
|
|
|
Elazığ'da bıçaklı kavga: 8 yaralı |
ELAZIĞ'DA iki aile arasında çıkan kavgada 2 kişi darp edildi, 6 kişi bıçakla yaralandı.
Alınan bilgiye göre, yaklaşık bir hafta önce Kenan K. (17) ile Muhammet İ. (17) arasında kavga çıktı. Yaşanan kavganın üzerinden bir hafta geçtikten sonra Kenan K’nın yakınları, dün gece geç saatlerde Sanayi Mahallesi Sanayi Caddesi üzerinde oturan Muhammet İ’nin evinin yakınlarına gelerek aile üyeleriyle tartıştı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Turan İnce, Ömer Faruk İnce, Yunus Oruç, Bedri Akdoğan, Mehmet Akdoğan, Suat Akdoğan bıçakla, Kenan K. ile Ümit İnce ise darp edilerek yaralandı. Yaralılar çeşitli hastanelere kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
|
05.10.2008
|
|
|
Ordu'da, cip göle yuvarlandı: 4 ölü |
Ordu'nun Aybastı ilçesinde gölete yuvanlanan cipteki baba, iki oğlu ve yeğeni öldü
ORDU'NUN Aybastı ilçesinde meydana gelen trafik kazasında gölete yuvarlanan cipteki baba, 2 oğlu ve yeğeni öldü. Edinilen bilgiye göre, Perşembe Yaylası’nda Mustafa Gündüz’ün (41) kullandığı 52 DD 903 plâkalı cip, DSİ’ye ait gölete yuvarlandı. Kazada sürücü Mustafa Gündüz ile çocukları Yılmaz (6) ve Hasan Gündüz (12) ile yeğeni Alperen Gündüz (6), vefat etti. Kaza sonrası ölenlerin cesetleri olay yerine gelen Sivil Savunma ekipleri ve Samsun Emniyet Müdürlüğü Deniz Limanı Şubesi Müdürlüğü Sualtı Grup Amirliği ve Ordu Deniz Şube Müdürlüğünde görevli dalgıçların çalışmaları sonrası göletten çıkartıldı. Mustafa Gündüz’ün Aybastı Belediyesinde çalıştığı, gölete, belediyeye ait su deposunun vanasını kapatmak için gittiği ve kazanın geri dönerken meydana geldiği öğrenildi. Yetkililer, sudan çıkartılan araçta yapılan incelemede direksiyon aksamında arıza tesbit edildiğini, kazanın bu sebeple meydana gelmiş olabileceğini söyledi.
|
05.10.2008
|
|
|
İzmir'e, dünyanın en büyük arsenik tesisi |
İZMİR'DE dünyanın en büyük arsenik arıtma tesisinin kurulacağı bildirildi.
İzmir Büyükşehir Belediyesinden yapılan açıklamada, yapımına başlanan Göksu ve Sarıkız arsenik arıtma tesisinin günlük 259 bin metreküp kapasitesiyle alanında dünyadaki en büyük tesis olacağı belirtildi. Halen Türkmenistan'ın başşehri Aşkabat'ta bulunan dünyanın en büyük kapasiteli tesisin günde 200 bin metreküp su arıttığı kaydedildi. Türkiye'de ise Uşak-Eşme ve Manisa'da birer tesis bulunduğu ifade edildi.Yer altı sularında görülen kimyasal değişimlerle birlikte yükselen sudaki arsenik oranını standartların altına çekmek için harekete geçen İzmir Büyükşehir Belediyesinin, 15 milyon avro yatırımla Menemen, Halkapınar, Göksu ve Sarıkız kuyularına arsenik arıtma tesisini kurmaya başladığı, 3 ayda 3 arıtma tesisini birden devreye alacağı kaydedildi.
|
05.10.2008
|
|
|
Mogan Gölü'nde avlanan kaçak avcılar aranıyor |
ANKARA-GÖLBAŞI Jandarma ve Emniyet Müdürlüğü, Mogan Gölü'nde motorlu araçlarla kaçak kuş avlayan kişilerin peşine düştü.
Alınan bilgiye göre, bölgede bulunan amatör fotoğrafçıların kaçak avcıları çektikleri fotoğraflar polislere teslim edildi. Özel koruma alanı içinde bulunan, Gölbaşı Mogan Gölü'ndeki av yasağına rağmen, kaçak avcılar bölgede avlanmaktan vazgeçmiyor. Bayram tatilini fırsat bilerek, motorla avlanan kaçak avcılar, Gölbaşı Jandarma ve Emniyet Müdürlüğü tarafından aranıyor. Beyaz gövdeli 45 metre uzunluğunda üzerinde ''sıla'' yazan motorlu teknenin içinde bulunan 2 kişi amatör fotoğrafçılar tarafından görüntülenmişti.Gölbaşı Avcılar, Atıcılar, Doğal ve Yaban Hayatı Koruma Dernek Başkanı Çoşkun Altın, Mogan Gölü'nde tüfekle kaçak avlanarak kuşları katleden avcılara tepki göstererek, ''Bunlar avcıların yüz karasıdır. En ağır şekilde cezalandırılmalıdırlar'' dedi.
|
05.10.2008
|
|
|
|