Bu Ramazan ayında teravih namazını her akşam başka bir camide kılmaya karar verdim. Zira evimin bulunduğu İstanbul’un Fatih semti bu bakımdan çok müsait. Her sokak başında bir cami veya mescit bulunuyor. Ecdadımız dindar olduğu ve cemaatle namaz sevabından mahrum kalmamak için bu camileri inşâ etmiş. Allah, ecdadımızdan ve bütün hayır sahiplerinden razı olsun.
Geçen teravih namazını Molla Ferrari pardon Molla Fenari Camii’nde kıldım. İmam efendi namazı diğer camilere göre biraz hızlı kıldırdığı için caminin ismini bazı yakınlarım bu şekilde söylüyorlar.
Camimizin cemaati bir hayli kalabalıktı. İçeride iğne atsan yere düşmeyecek kadar bir cemaat ayrıca sokağa kadar taşmış kaldırımlar üzerinde namazını kılan müminlere rastladım.
Bazı kardeşlerimiz hoşlanmasa da halkımız imam efendiden oldukça memnun ve namaza ilgi ve teveccüh gösteriyorlar. Aksi takdirde bu kadar cemaati bulmak mümkün değil.
Semtimizde hatim ile teravih kılan camiler de var. Maşallah onların da cemaati kalabalık.
Hülasa İstanbul’un en eski ve tarihi bir semti olan Fatih’te namaz kılmak bir başka zevk.
İstanbul Fatih’teki okuyucularıma tavsiye ederim, her akşam başka bir camide teravih kılsınlar. Zira uzun zamandan beri görüşemediğimiz arkadaşlara rastlama imkânı olduğu gibi daha birçok güzelliği bir araya getirebilirsiniz.
Fatih’in cami ve mescitlerinin çoğu dört-beş asırlık. Gerçi mimarisi tamamen bozulmuş olsa da eski güzelliğini koruyan birçok cami hâlâ var. Büyük camiler ise işin en güzel tarafı. Zira dünyada eşi benzeri bulunmayan güzellikte camiler bir iki kilometrekarelik alanda toplanmış.
Hem ibadet etmek hem de sahip olduğumuz güzellikleri fark etmek için bu cami gezme işinden ben çok hoşlandım. Hatta komşumuz olan değerli bir kardeşimle bu şekildeki namaz kılma âdetini devam ettiriyoruz.
Ayın sonlarına doğru uzak yerlere gitme zorunluluğumuz olmayacak zira çevremizde o kadar çok cami var ki.
Cenâb-ı Allah’tan cemaat şuuruna sahip olarak ibadet etme şerefini hepimize tattırmasını niyaz ediyorum…
|