"Gerçekten" haber verir 25 Eylül 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

NİZAMİYEDEN GERİ ÇEVRİLDİLER

Sayıştay Denetçileri, denetim yapmak üzere gittikleri Bayburt’taki Jandarma Genel Komutanlığına bağlı 48. İç Güvenlik Tugay Komutan Yardımcılığı kapısından, askerî yönetmelik gerekçe gösterilerek geri çevrildi. Oysa Sayıştay Kanununa göre, Sayıştay denetçileri, TBMM Başkanlığının talebiyle, askerî karargâhları, belirli bir konu ile sınırlı olmak üzere denetleme yetkisine sahip

BU NE BİÇİM SAYIŞTAY DENETİMİ? Bayburt'taki olay üzerine Millî Savunma Bakanlığı askerî saymanlıklara askerî kadrolarla teçhizat, levazım, ayniyat, fabrika ve müesseselerin TBMM adına Sayıştay denetimine tâbi olduğunu, ancak bu denetimin Sayıştay denetçileri yerine MSB ile Jandarma Genel Komutanlığına bağlı denetçiler tarafından yapılacağını bildirdi. Sayıştay Başkanlığı bu yazıya itiraz etmedi. Askerî bütçe denetimi ve sivil irade eksikliği En baştan belirtelim de kafası bir türlü almayanlar belki durumu bir nebze olsun kavrarlar. Bir ülkede sivil ve askerî kurumlar ile özel şirketler ve vakıfların tüm faaliyetlerinin denetimi, o ülke insanının refah seviyesini artırır. Hem de bu kurumların yararına sonuçlar doğurur denetim mekanizması. Türkiye’de demokratikleşme çabaları çerçevesinde son yıllarda sivil kurumların denetimi bir ölçüde yapılabiliyor, yapılmayanlar da medya aracılığıyla kamuoyuna deşifre ediliyor. Ne yazık ki askerî kurumların bütçeleri ile devlete ait ellerindeki mal ve silahların denetimi hiç mi hiç yapılamıyor, kimi yasalar buna bir ölçüde elverse bile. Nitekim, askerî bütçenin denetimi yolunu açan AK Parti’nin Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, 23 ağustos tarihli Taraf gazetesine verdiği demeçte, TBMM’nin bütçe hakkını (Askerî) yeterince kullanmamasından yakınabiliyor. Gönül’e göre, “Milletvekillerinin savunma bütçesinin incelenmesinde daha aktif davranması, askerî harcamaların Avrupa standartlarında şeffaf ve denetimli olmasına hizmet edecek.” (Taraf 23 Ağustos 2008). Anlayacağınız Türkiye’nin Ağustos ortalarında kamuoyu ile paylaştığı AB’ye uyum için yerine getirilmesi gerekenleri içeren Ulusal Program’da, yapılan yasal düzenlemeler çerçevesinde askerî bütçe denetiminin gerçekleştirilmekte olduğu savlanırken konunun muhatabı Bakan Gönül, Parlamento’nun bu hakkını yeterince kullanmadığını belirterek çelişkiyi açıkça gözler önüne seriyor. Belki çelişkiden de öte, gerek iktidar partisi gerekse Meclis’te temsil edilen diğer partilerin, askerî bütçenin denetlenmesi yolundaki iradesizliklerini ortaya koyuyor. Oysaki biz vergi mükelleflerini temsil eden milletvekillerinin, askerî bütçe denetimini de layıkıyla yerine getirmeleri asli görevleri. Savunma harcamaları ve askerî malların denetimi yoluyla da işletilecek hesap verilebilirlik ilkesinin kamuya yani bizlere yararı olduğunu bilmemizde yarar var. Nitekim Dünya Bankası’nın, kredi verdiği ülkelerde 2002 yılında yapılan bir araştırma, şeffaf ve hesap verilebilirlik ilkelerinin kamu açısından nasıl bir yarar sağladığını gözler önüne seriyor. * Araştırma, kamu harcamalarına, savunma harcamalarının da dahil edilmesinin şu üç yararını sıralıyor; savunma politikalarının kamuoyu tarafından daha iyi anlaşılarak, kabul görmesi; savunma harcamalarına ayrılan miktarın sebeplerinin hangi akılcılığa dayandığının açıklığa kavuşması ve savunma harcamalarının daha etkin ve rasyonel kullanımının önünün açılması. Bu arada belirtmekte yarar var, Türkiye’de savunma dahil tüm harcamalar artık önümüzdeki üç yılı kapsayacak biçimde kamuoyuna ilan ediliyor. Ama benim sözünü ettiğim konu, askerî bütçenin denetlenmemesi üzerine. Nitekim, Bayburt’ta bir askerî karargahta 2003 yılında yaşanmış bir olay, askerî denetimi oldukça sınırlı tutan mevcut yasalara dahi uyulmadığını gözler önüne seriyor. Sayıştay Denetçileri, denetim yapmak üzere gittikleri Bayburt’taki Jandarma Genel Komutanlığı’na bağlı 48. İç Güvenlik Tugay Komutan Yardımcılığı kapısından, askerî yönetmelik gerekçe gösterilerek geri çevriliyorlar. Sıkı durun, sorun ne biliyor musunuz?, aynı yasa, sınırlı olsa da hem askerî denetime izin veriyor hem de vermiyor. Niye mi?, yanıt askerî yönetmelik. Yani yönetmelik yasanın önüne geçiyor. Başına sivil bir bakanın atandığı Milli Savunma Bakanlığı, Bayburt olayı üzerine (denetimle ilgili yanıtın bir yıl sonra gelmesi prosedür gereği) 18.10.2004 tarihinde tüm askerî saymanlıklara bir yazı göndererek, “askerî kadrolarla askerî teçhizat, levazım, ayniyat, fabrika ve müesseselerin TBMM adına Sayıştay denetimine tabii olduğu, ancak 832 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 38. maddesinin son fıkrası gereği bu denetimin Sayıştay denetçileri yerine Milli Savunma Bakanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı’na bağlı teftiş kurulları marifetiyle denetleneceğini,” belirtiyor. Bu yazının bir örneğinin gönderildiği Sayıştay Başkanlığı ise, kendisine bağlı memurların denetim hakkının geri çevrilmesine karşı yasal bir işlem bile yapmıyor. Oysaki Sayıştay Kanunu’na 2003 yılında eklenen 12. madde, TBMM Başkanlığı’nın talebi üzerine Sayıştay denetçilerinin, askerî karargâhlarda, o da belirli bir konu ile sınırlı olmak üzere denetim yapmalarının önünü açıyor. Sayıştay denetçileri, Bayburt denetimini, yukarıda belirtilen yasaya istinaden yapmak isterlerken, aynı yasanın 38. maddesine dayanılarak 1969 yılında TSK’nın kabul ettiği bir askerî yönetmelik gerekçe gösterilerek, kapıdan geri çevrilmişler. Dolayısıyla, askerî yönetmelik, Sayıştay Kanunu’na eklenen ve zaten sınırlı askerî denetimi öngören 12. maddeyi gözardı ederek, 2003 yılından bu yana karargâhlarda denetim yapılmasını engellemiş. İstisnai ve sınırlı durum olmaksızın tüm asker ve sivil kurumların rutin biçimde mallarının denetlenmesinin önünü açan ve mevcut Sayıştay Kanunu’nun yerine geçmesi öngörülen yeni Sayıştay Kanunu yasa taslağı ise iktidar ve muhalefet arasındaki tartışmalar yüzünden 2005 yılından beri komisyonlarda bekletiliyor. Anlayacağınız mevcut yasa, askerî yönetmeliklere takılıp, sivil irade eksikliğini ortaya koyarken silahlar dahil devlete ait askerî malların sınırsız bir biçimde denetiminin önünü açacak taslak yasa da yine bizi temsil eden Meclis’te kanunlaşamıyor. Denetim yapmazsanız, son yıllarda çeşitli evler ile gecekondu semtlerinde ortaya çıkartılan yüksek miktardaki bomba ve cephanelik ile Cumhuriyet Gazetesi’ne atılan bombaların da izini doğal olarak süremezsiniz. Denetimsizliğin faturasını çok ağır bedellerle ödüyoruz... * Nicole Bal, Malcolm Holmes, “Integrating Defense into Public Expenditure Work”, Commissioned by UK Department for International Development (11 Ocak 2002). Taraf, 24.9.2008

Lâle Sarıibrahimoğlu

25.09.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün haberler

Başlıklar

  Başbakan’a üç tavsiye

  NİZAMİYEDEN GERİ ÇEVRİLDİLER

  Müslümanlık kültürü

  Bir özgürlükler kalesi daha mı düştü?

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır