Sultanahmet’te bir iftar zamanına ortak olmak, ardından kitap fuarını gezmek ve Sultanahmet Camii'nde teravih namazını kılmak, sonrasında ise tasavvuf müziği konseriyle ruhunu dinlendirmek bambaşka hazlar yaşatıyor insana.
İSTANBUL'DAN çook uzaklarda yaşayan insanlar hep resmini görür ve hayaller kurarlardı. Daha sonra televizyon denilen icat girdi evlere. Artık kâğıt üzerinde gazetelerde gördükleri İstanbul’u ve en güzel yerleri olan Eyüp Sultan’ı, Fatih’i, Üsküdar’ı, Boğaz’ı, Kız Kulesini, Beyazıt’ı ve Sultanahmet’i evlerinden bir düğmeye basarak canlı canlı görebiliyorlar.
Bugün Sultanahmet’te Ramazan nasıl yaşanıyor, bununla ilgili izlenimlerimi sizlerle paylaşacağım İnşallah.
Ramazan-ı Şerif’in yarısını geride bıraktık. Ama hüzünlü, ama buruk... Allahım verdiğin nimetlere, sağlık ve afiyete hamdolsun... Vezneciler’de iniyorum otobüsten. Beyazıt Camii’nin avlusuna ulaştığımda beni ilk olarak Marmara Eğitim ve Kültür Vakfı’nın iftar çadırı karşılıyor. Sofralar kurulmuş, yemekler dağıtılmış. Herkes pürdikkat ezanı bekliyor ve ben objektifime birkaç kare daha ekleyerek Sultanahmet’e doğru yol almaya başlıyorum. İftara 10 dakika kaldı, insanlar telâşlı bir şekilde iftara yetişmeye çalışıyorlar. Tabiî ben de Sultanahmet’te bir iftar zamanına ortak olmaya... Ulaştım sonunda ve ezanla birlikte duâlarımızı edip açıyoruz orucumuzu. Objektifime birkaç kare daha ekleyip Sultanahmet Camii avlusuna kurulan kitap fuarına giriyoruz. Tabiî önce Yeni Asya Neşriyat standına gidiyoruz. Standda Sadullah Özen ve Murat Bulut kardeşimle hasbihâl ettikten sonra ben her zaman olduğu gibi sorularımı yöneltiyorum. Bu sefer Sadullah kardeşime...
“Her Ramazan olduğu gibi bu Ramazanda da Yeni Asya Neşriyat yeni kitaplarını satışa sunuyor. Peki bu yıl kitaplarımıza vatandaşın ilgisi nasıl?” “Sizin de söylediğiniz gibi yeni ürünlerimiz her yıl olduğu gibi bu yılda büyük ilgi görüyor. Bilhassa yeni ürünümüz olan Büyük Cevşen ve Türkçe Açıklaması (ciltli, renkli, o.boy, Celcelutiye ilâveli). İnsanlar anlayarak okuyorlar ve beğeniyorlar.”
“Peki bu sene Risâle-i Nur’a ilgi nasıl?”
“Tabi Üstad Bediüzzaman’ın sadece Türkiye’de değil, bütün dünyada kabul görmüş olduğunu biliyorsunuz. Bu sene de risâlelere ilgi her yıl olduğu gibi yüksek. Meselâ bu yıl, gençlerin ilgisi çok büyük. Tabiî bu da bizi mutlu ediyor. Gençlerimizin Üstad Bediüzzaman’ı tanıyıp risâlelerini okumaları ve çevrelerindeki insanlara anlatmaları...”
Evet, şahsen ben de çok mutlu oluyorum bu sözleri duyunca ve başka bir soru yöneltiyorum Sadullah Beye: “Yıllardır İstanbul’da Ramazan ayını yaşıyorsunuz. Bu yılki Ramazan-ı Şerif’te, geçtiğimiz Ramazanlara göre bir fark görüyor musunuz?”
“Evet. Meselâ bu yıl daha fazla insan oruç tutuyor. Çünkü insanlar bilinçleniyor, yani daha bilinçli bir toplum haline geliyoruz. Çünkü insanlar kitap okuyor ve bu yıl daha güzel faaliyetler sunuyor belediyeler.
“Yeni Asya gazetesi okurlarına son olarak vermek istediğiniz bir mesaj var mı?”
“Bütün Yeni Asya gazetesi okurlarını standımıza bekliyoruz.”
Söyleşimizi bitirip fuardan çıkıp halkın içine karışıyoruz ve objektifimize yeni kareler eklerken, bir kare çok dikkatimi çekiyor. Hemen yaklaşıp bu minicik dünyayla, Mehlika Aslanhan’la tanışıyoruz. Almış eline kocaman bir pamuk şeker, epey bir zorlansa da yemeye devam ediyor. Aslanhan ailesi bu akşamı Sultanahmet’te geçirmeye karar vermişler ve fuara girip birbirinden güzel kitapları görünce de dayanamayıp bir sürü kitap almışlar. Bu minik Mehlika’ya ise boyama kitabı almışlar. Yaptığımız kısa sohbetin ardından Aslanhan ailesine ve minik Mehlikaya teşekkür edip devam ediyoruz.
Ramazan'a özel kurulmuş olan küçük çadırlar ve bir nostalji olan ahşap ev görünümlü küçük dükkânlar, Osmanlı macuncusundan kestaneciye, közde Türk kahvesinden mısırcısına... Bir de yardım derneklerimiz yoksullar için çalışmaya devam ediyor. Ama bir de WONDER var, yani ÖNDER İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği. Ülkemizde okuyamayan kardeşlerimizin yurt dışında okumalarına destek oluyorlar. Onlar için bu çadırda kitaplar ve dergiler satıp hem insanları bilgilendiriyorlar, hem de Avrupa’ya gönderdikleri öğrencilerimize destek olan hayırseverlerin yardımlarıyla onların daha iyi eğitim almalarını sağlamaya çalışıyorlar. Allah onlara bu çalışmalarında muvaffakiyetler nasib etsin diyerek Sultanahmet konser alanına gidiyoruz.
İnsanlar tasavvuf müziği eşliğinde Efendimiz’e (asm) salâvatlar getiriyorlar. Her akşam farklı sanatçı birbirinden güzel tasavvuf eserlerini meraklılarıyla buluşturuyor. Tabiî bu hizmet ve Ramazan sebebiyle birbirinden güzel faaliyetlere imza atan Eminönü Belediyesi’ne de teşekkürlerimizi sunmayı ihmal etmiyoruz.
Eee, bizden bugünlük de bu kadar. Bir başka mekânda buluşmak dileğiyle Allah’a emanet olunuz.
|