“Benden sonra ashabımdan Ebûbekir ve Ömer’e tâbi olunuz. Ammar’ın doğru yolunu tutunuz. İbni Me’sud’un nasihatlarına sarılınız.” (Câmiü’s-Sağir, 364)
“Ammar bin Yasir, iki durumla karşılaştığında mutlaka en doğru olanını tercih eder.” (Câmiü’s-Sağir, 1205)
“Ammar bin Yasir gırtlağına kadar imanla doludur.” (Câmiü’s-Sağir, 1205)
“Ammar tepesine kadar imanla doludur.” (Câmiü’s-Sağir, 1511)
“Allah, imanı Ammar’ın tepeden tırnağa kadar vücuduna sindirtmiştir. İman, onun et ve kanına karışmıştır. O, hak neredeyse orada yer alır. Onun vücudundan herhangi bir şey yemesi Cehenneme yakışmaz.” (Câmiü’s-Sağir, 1205)
İbni Ömer’den rivâyetle Peygamber Efendimiz (asm) şöyle buyurmuşlardır:
“Ümmetim içerisinde ümmetime karşı en merhametlisi Ebûbekir, Allah’ın dininde kâfir ve münafıklara karşı en şiddetlisi Ömer, en hayâlısı Osman, en güzel hüküm veren Ali’dir. Miras taksimini en iyi bilen Zeyd bin Sabit, en güzel Kur’ân okuyan Ubey bin Ka’b, haram ve helâli en iyi bilen Muaz bin Cebel’dir. Dikkat ediniz. Her ümmetin bir emini vardir. Bu ümmetin emini de Ebu Ubeyde bin Cerrah’tır.” (Câmiü’s-Sağir, 262)
|