Kur’an-ı Kerim’de Allah’ın önce “gökleri” yarattığını, daha sonra yeryüzünü düzenlediği, onda dağları varettiği ardından atmosferi düzenlediği, en sonra da canlıları var ettiği bildirilmektedir. Aynı şekilde, Kuran ayetleri Allah’ın evrendeki tüm varlıkları sürekli yönettiğini bildirmektedir:
“Şüphesiz Allah, gökleri zeval bulur diye sürekli (her an kudreti altında) tutuyor… !” (Fatır, 41) Allah yedi göğü ve yerden de onların benzerlerini yarattı. Emir, bunların arasında durmadan iner….” (Talak, 12) “Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizing emrinize Verdi. Yıldızlar da O’nun emriyle emre hazır kılınmıştır… (Nahl, 12)
Evrenin genişlemesiyle ilgili olarak da Kur’an’da şu ifade geçer: “Biz göğü ‘büyük bir kudretle’ bina ettik ve şüphesiz. Biz, (onu) genişleticiyiz.” (Zariyat, 47)
Bütün bu tartışmalar, araştırmalar, çabalar, merak ve keşifler, Allah’ın yaratıcı kudretine tanıklık etme arayışından başka bir şey değil. Bu yönüşle CERN’deki çalışma, müthiş heyecan verici! Olumlu ve olumsuz sonuçları da. Belki de hiç tahmin etmediğimiz, deneyi yapanların bile öngöremediği sonuçlar çıkacak, evrenin sırlarına ulaşmada yepyeni ufuklar açılacak.
Mesela bazıları, burada ulaşılan hızın, maddi olmayan varlıklar alemine ulaşmanın kapılarını açabileceğini bile söyleyebiliyor. İnsanoğlu’nun cinlerin ve başka varlıkların hızına erişebileceğini öngörebiliyor.
Sonuçlarını merakla bekliyoruz.
Yeni Şafak, 11.9.2008
|