Burada (Denizli hapsinde) Bediüzzaman Hazretleri de bulunmaktadır. Gönenli gelince:
-Hoş geldin Mehmet Efendi, hoş geldin. Kardeşim sen burada lazımdın. Bir imamımız yoktu. Allah onu da gönderdi. Kardeşim Mehmet burada büyük hizmet var. Burası medrese-i Yusufiye, diye karşılar.
Bediüzzamanla sık sık görüşür. Mahkemeye gidip gelirler, beraber kelepçelenirler. Bazen Bediüzzaman’a Kur’an okur.
Altı-yedi ay sonra mahkemede ikisi de suçsuz bulunur, beraet eder. Gönenli ; “Ona çok şey borçluyum. Cesaret ve kuvveti kendisinden aldım.” der. Bediüzzaman da: “Biz Kur’an’ın manasına çalışıyoruz. Gönenli Mehmet Efendi ise lafzına çalışıyor. Onun talebelerini kendi talebelerim gibi Nur talebesi olarak kabul ediyorum.” demiştir. Hapishane hatıralarını yâd ederken: “Ben bu dünyayı ne kadar anladım? Sıkıntılarımı, hapishanede bulunuşumu size ders olsun diye anlatıyorum. Bunların 24 saatinin sevabını bize ver de dünya dolusu altın verelim deseler, vallahi vermem. Onlar bana Rabbimin tesellisi” demiştir.
Millî Gazete, 11.9.2008
|