Açık söylüyorum:
Dişli olayında Başbakan Erdoğan’ın bu kadar suskun kalması hoş değil.
Açık söylüyorum:
Dişli olayında AK Parti Grup Başkan vekili Bekir Bozdağ’ın yan yana görüntü vermesi hoş değil.
AK Parti olayı sahiplenmiş durumda. Bekir Bozdağ, herhalde Dişli’nin yanında tüm parti grubu olarak duruyordu, daha ötede Başbakan’ın onayı ile.
Mi?
Bundan sonrası, herhalde “Kanayan vicdanlar”ı tatmin etmekle alakalı.
İş ne İstanbul sınırlarında kalacak bir iş, ne Konya, ne Kayseri sınırlarında...
İş, Türkiye’de vicdanlarda derin bir hareketlenme oluşturuyor.
Aslında AK Partili Belediye yöneticileri Genel merkezi uyarmalı bu konuda, çünkü hadise, tüm belediye hizmetlerini gölgeleme istidadı taşıyor.
Bu arada, sayın Dişli’ye seslenmek istiyorum:
Yani sayın Dişli, siz, akıllı bir insansınız, siyasetçisiniz, siz, “millet vicdanındaki kanama”nın farkında değil misiniz? Bu işin, hem partiniz için, hem lideriniz için bir bedele dönüştüğünü görmüyor musunuz? Kamuoyunun ikna olmadığını anlamıyor musunuz? Türkiye’de “Kitabına uydurmak” sözünün, konunun yasal olduğunu anlatmaktan daha çok, yasal olmayan bir işe kılıf bulmak demek olduğunu bilmiyor musunuz?
Bir de Sayın Başbakan’a:
Lütfen çıkın ve “Babam olsa yolsuzluğa göz yummam” diyerek, açık tavrınızı koyun. CHP’nin açıklamaları haklı ise, “Böyle bir yolsuzluğu ortaya çıkardıkları için” onlara da teşekkür edin, asla yıpranmazsınız, güç kazanırsınız.
Son söz: Vicdan kanaması hâlâ sandık değeri taşıyor, bilesiniz.
Yeni Şafak, 21.8.2008
|