"Gerçekten" haber verir 07 Ağustos 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

ANITKABİR FARİZASI

Ahmedinecad bizim buralara gelecek ya, adam şeriatçı tabii, Anıtkabir’e gitmek istememiş, bizimkiler de bir “hile-i şeriye” uydurmuşlar, resmi ziyaretin adını “çalışma ziyareti” yapmışlar, böylece Anıtkabir “tavafı” zorunlu olmaktan çıkmış, Türk-İran ilişkileri kurtulmuş! (...)

Bütün bunlara gülecekleri yerde kızıyorlar bazı arkadaşlar...

Ahmedinecad’a küfür etseler “Amerikancı” görünecekler, onu pek yapamıyorlar. En fazla, “İstanbul’da cuma namazı kılacakmış, vay kıro vay” gibilerden küçümsüyorlar (sonra da “niçin bizim parti hiçbir seçimi kazanamıyor” diye şaşarlar.)

Onun yerine, alavere dalavere, dönüp hükümete giydirmece...(...)

Bu arkadaşların, kendi kendilerine bazı sorular daha sormaları gerekir...

Niçin herhangi bir çağdaş ve ileri devletin resmi protokolunda, “yabancıları zorla kurucusunun mezarına götürmek” yoktur?

Daha doğrusu, niçin başka herhangi bir devletin “şahıs” olarak “kurucusu” yoktur? Niçin başka herhangi bir devlet, kendi varlığını “tek adamla” açıklamamakta ve tanımlamamaktadır? Düşman işgalinden kurtarılmış tek ülke Türkiye midir? Rejim değiştirmiş tek ülke Türkiye midir? George Washington “kurucu” mudur yoksa yalnızca “ilk başkan” mı?

Birkaç kişi var, diyelim... Niçin bu adamların mezarları “turistik merak alanları” olarak bırakılmıştır da resmi hüviyet kazanmamıştır? Geçen yüzyılda Sovyetler Birliği’ne gelip giden hiçbir resmi ziyaretçinin (hangi siyasi renkten olursa olsun) kolundan tutulup Lenin “mozolesine” zorla götürüldüğünü ben duymadım.

İsterseniz soruyu şöyle de çevirip sorayım: Niçin o adamların birer mezarı vardır da bunlar “mozole” değildir?

Diktatörün mozolesi olur, Lenin’in, onun hemen yanında kısa bir süre, üç yıl kadar da Stalin’in... Hitler’in de, Mussolini’nin de olacaktı, savaşı kazansalardı...

İmparatorun mozolesi olur, Avgustus’un, Hadrianus’un (Roma’daki Castel Sant’Angelo’nun dibi...)

Fransa, Napoleon’a bile mozole yapmamıştır da, onu Malul Gaziler Yurdu’nun (Invalides) kilisesinin kubbesinin altına gömüvermiştir. Charles de Gaulle, köyünün kilisesinin avlusunda yatmaktadır.

Ona bakarsanız bana Hitler döneminde Almanya’da Hitler heykeli de gösteremezsiniz, yalnızca büstleri vardı... Üzerinde Hitler resmi olan hiçbir Reichsmark banknotu da gösteremezsiniz, gamalı haç vardı, o da her “kupürde” değil.

Siz, Anıtkabir’i tapınağa çevirdiniz, Nutuk’u kutsal kitaba çevirdiğiniz gibi. Her gelip gidenden de, sevsin sevmesin, istesin istemesin, orada “arz-ı übudiyet” etmesini bekliyorsunuz.

Bu, geri kalmışlıktır, “batılı” geçinen arkadaşların hiç hoşlanmayacakları üzere “doğululuktur”.

Roma’ya resmi bir ziyarette bulunup Octavianus ve Marcus Antonius’la görüşmeler yapan Mısır kraliçesi Kleopatra, kendi tanrıları olmasa, onlara inanmasa bile çeşitli Roma tanrılarının sunaklarında kurbanlar kesmiş, dualar etmişti... Bu, yüce Roma’ya bir saygı gösterisiydi...

Ben aradan 2048 yıl geçtiğini sanıyordum.

Sabah, 6 Ağustos 2008

Engin Ardıç

07.08.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün haberler

Başlıklar

  ANITKABİR FARİZASI

  Türkiye Türkler’in midir?

  Aspirin

  AB yolu diyorsak, gündemde ‘Kıbrıs engeli’ de duruyor!

  Uzlaşma safsatası

  Dolaylı mesaj... Dolaylı mesaj... Dolaylı mesaj...

Site yöneticisi | Editör
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır