Dünkü ‘Kapatma ama hırpala’ başlıklı yazımın sonu şöyleydi: ‘Aslında dün bulunan ‘ara formül’ herkesi rahatlattı ama Türkiye’nin her an geriye doğru nasıl kolay kayabileceğini de bir kez daha gösterdi.
Açılmaması gereken bir dava iktidarın ağır biçimde hırpalanmasıyla sonuçlandı. Bugünden itibaren siyasal iktidar hem kendi yanlışlarını, hem de Türkiye’deki bu yorucu Şark havasını değiştirip düzeltmek için devreye girip, yeni ve taze bir başlangıç yapabilecek mi?
Açılmaması gereken bir dava iktidarın ağır biçimde hırpalanmasıyla sonuçlandı. Bugünden itibaren siyasal iktidar hem kendi yanlışlarını, hem de Türkiye’deki bu yorucu Şark havasını değiştirip düzeltmek için devreye girip, yeni ve taze bir başlangıç yapabilecek mi? Yeni gündemi şimdi herhalde bu oluşturacak...’
Devlet içindeki çetelerin göz yummasıyla alenen ve taammüden öldürülmeye devam eden ‘kaçak işçilerden’ on üçünün cesetlerinin tarlalara fırlatıldığını okuyunca...
Keşke dedim, gündem Anayasa Mahkemesi sonrası siyaset olmasa da, insan yaşamlarına kezzap dökmeye devam eden, hepimizin yüzünü ve vicdanını kızartan sıradanlaşmış skandallar olsa...
Ama maalesef... Tarlalardan cesetleri toplanan kaçak işçiler meselesi ancak yarım kulaklık bir ilgi uyandırabilmişti... Kurdukları tezgahlarına çomak sokulmasından korkanlar başta olmak üzere, herkes ortaklaşa siyasete abanmayı tercih etmişti.
* * *
Siyaset ‘yeni ve taze’ bir başlangıç yapabilecek mi? Bunun için, Türkiye’de halkın iradesini ‘uygunsuz’ bulan ‘köhnemiş devlet’ zihniyeti kadar...
Bir yıl içinde ‘yüzde 47’den aşırı hırpalanma’ noktasına düşen AK Parti’nin hatalarını da konuşmak gerekiyor...
Zaten dünkü ‘ortak ve makul’ talep de buydu...
* * *
Siyasal iktidarın yanlışlarının kısa bir özetini ‘laikçi’ anlayıştan değil de, geçen gün ‘başörtüsü sorununu diğer sorunlarla paket haline getirip çözme yolunu seçmemesi büyük bir hata idi’ diyen Ali Bulaç’dan okuyarak geçmek daha anlamlı olabilir...
Yazının bir bölümü şöyleydi: ‘... Ama tabii ki hükümetin ilk günden demokratikleşmeyi ve rejimi normalleştirmeyi sağlayacak adımlar atmaması,
Parti kapatmaları zorlaştırmaması,
DTP kapatılmak istenirken sesini çıkarmaması,
Ufuk Uras’ın Meclis araştırmasına destek vermemesi,
Başörtüsü sorununu diğer sorunlarla paket haline getirip çözme yolunu seçmemesi büyük bir hata idi.’
* * *
Yeni ve taze bir başlangıç konusunda, benim radikal önerim ‘erken seçim’dir... Mevcut resimden enerjik ve umut dolu bir bekleyişe cevap çıkar mı, endişeliyim...
Ama siyaset ‘erken seçime’ direnir, kör topal yürümeyi tercih ederse, doğru adres için önerim KOB’dur... KOB ne mi?
‘Katılım Ortaklığı Belgesi’ yani Türkçe söylersek ‘Türkiye’nin AB standartlarına ulaşmak için yapması gereken kısa ve orta vadeli reformların on beş, yirmi sayfalık listesi’...
Geçen gün KOB için şunları yazıp, Ali Babacan’a soruyordum: ‘Beş ay uçtu gitti... Katılım Ortaklığı Belgesi adını maalesef hiç bir şekilde duymaz olduk... Yapılacak iş sadece ‘reformların hangi tarihlerde gerçekleşeceğini’ saptayıp, AB’ye bildirmekten ibaret.
Dünyadaki tüm büyükelçileri çağırdık... Cumhurbaşkanı, başbakan ‘AB hedefini’ demeç düzeyinde tekrarlayıp durmakta... Ama fiiliyatta iş, Katılım Ortaklık Belgesinin akıbetinden geçmekte.
Halbuki bu belge sanki toprağa gömülmüş gibi... Durum nedir, Sayın Babacan?’
* * *
Genel seçim ertesi ne kadar da umutluyduk... Sivil bir anayasa... Ve AB reformlarına tam gaz basarak, ‘Yeni Türkiye’nin’ yaratılacağını düşünüyorduk. İkisi de unutuldu...
Unutulduğu bir yana, şimdi Meclis Genel Kurulu’nda görüşülen ‘Kamu İhale Yasası’nda olduğu gibi, müteahhit baskısıyla, depremlerde kamu okullarındaki çocukların ölmesine yol açacak garip bir tutumda direnme noktalarına gelindi...
Ayrıca... AB müzakere sürecini... AB Kurumu olan AB Genel Sekreterliği yerine, planlama döneminin kurumu olan Devlet Planlama’ya emanet etmek gibi anlaşılmaz tasarruflar da cabası.
* * *
Şark usulü kurnazlıklarla topluca el çırparak ‘oldu, oldu’ yaptığımız bir günün sabahı...
Vicdanım cesetleri tarlalara fırlatılan göçmen işçi cesetleriyle meşgul.
Böyle bir Türkiye’den nasıl kurtulabiliriz?
Reçetesi KOB’dur... Tabii gereğini yaparsanız...
Star, 1 Ağustos 2008
|