Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın, AKP hakkındaki kararı açıklarken dile getirdiği Anayasa değişikliği teklifi her kesimden destek buluyor. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanı Lluis Maria de Puig, Türkiye’nin artık yeniden siyasî istikrarı bulabileceğini ve içinde yeni sivil anayasa hazırlığının da bulunduğu gerekli reformlar üzerine ivedilikle yoğunlaşabileceğini söyledi.
İHTİLAL KALINTISINDAN KURTULUN
Mazlum-Der Genel Başkan Yardımcısı Av. Emrullah Beytar da, bu kararla Türkiye’de 1982 Anayasasının Türkiye toplumunun ihtiyaçlarına cevap vermediğinin bir kez daha anlaşıldığına dikkat çekerek, gerçekten özgür, bireylerin hak ve özgürlüklerini teminat altına almış, evrensel niteliğe sahip bir anayasa çağrısında bulundu. Memur-Ssen'den yapılan açıklamada da, yeni bir anayasa vurgusu yapıldı.
Memur-Sen: Çare sivil anayasada
MEMURSEN, Türkiye’nin geleceğe yeni bir Anayasa ile yoluna devam etmesi gerektiğini vurguladı. Memursen, parti kapatmanın zorlaştırılmasını, şiddete ve teröre karışmamış siyasî partilerin kapatılmasının engellenmesini istedi.
Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memursen), Anayasa Mahkemesi’nin AKP hakkında verdiği kararın ülkeyi rahatlattığını, bununla birlikte eksik bulduklarını kaydetti. Terör ve şiddete karışmamış siyasî partilerin mahkeme kararıyla cezalandırılmasının yanlışlığını vurgulayan Memursen’in açıklamasında şu görüşlere yer verildi: ”Çünkü partilerin icraatlarını değerlendirecek olanlar sandıkta oy kullanan vatandaşlardır. Bu çerçevede Anayasa Mahkemesi’nin dâvâyı reddetmesini bekliyorduk. Mahkemenin vermiş olduğu bu karar bile demokrasimizin gelişimi açısından memnuniyet vericidir. Ancak millet adına iş yapmanın önüne kulak çekme yaklaşımıyla set konulmuştur. Milletin iradesinin önüne vesayet anlayışıyla çıkmak demokratik bir hukuk devleti olma yolunda ciddî mesafeler kateden ülkemiz adına büyük bir kayıptır. Türkiye bu süreçte enerjisini, heyecanını, dinamizmini ve zamanını kaybetmiştir.”
“367-BAŞÖRTÜSÜ-KAPATMA DÂVÂSI’YLA BOZULAN DENGE YERİNE OTURTULMALI”
Bu durumdan iktidarı ve muhalefetiyle bütün siyasî partilerin, sivil toplumun, başta yargı olmak üzere bürokrasinin dersler çıkarması ve önümüzdeki süreçte makul bir zeminde buluşarak, Türkiye’nin aydınlık geleceği için kutuplaşmadan uzak, huzur temin edici, toplumsal güveni sağlayıcı bir yol izlenmesi gerekmektedir. Türkiye kısır çekişmeleri bir kenara bırakarak her alanda acımasızca süren küresel yarışta yerini almalıdır. Türkiye dün-bugün kavgası yaparak yarınlarını karartmamalıdır. Zaman geleceği yeniden inşa etme zamanıdır. 367, başörtüsü ve parti kapatma dâvâları ile sarsılan ve dengesi bozulan ekonomide, yeni tedbirler alınarak, kötü gidiş durdurulmalıdır. Bu süreçte ihmal edilen yoksul kesimlerin sosyal restorasyon projesiyle sosya-ekonomik durumları iyileştirilmelidir.
“12 EYLÜL ANAYASASI’NDAN TOPYEKÛN
KURTULMALIYIZ”
En önemlisi işleyen, yöneten, buna paralel olarak sorun çözebilen bir sistem geliştirilmelidir. Bunun yolu ise Türkiye’nin önünü tıkayan, demokratik sistem üzerinde bürokratik vesayete zemin hazırlayan 12 Eylül Anayasası’ndan topyekûn kurtularak; toplumu kucaklayan, özgürlükçü, katılımcı, evrensel değerlerle donatılmış, yeni bir sivil anayasanın yapılmasıdır. Anayasa yapım sürecinde mutlaka tüm kesimlerin fikirleri alınarak, farklı görüşler yeni anayasaya yansıtılmalıdır. Özellikle yeni anayasayla bireysel hak ve özgürlükler teminat altına alınmalı, Seçim Kanunu ve Siyasi Partiler Kanunu değiştirilerek siyaset alanı demokratikleştirilmelidir. Memur Sen olarak, ülkemizde yaşatılmaya çalışılan bütün olumsuzluklara rağmen Türkiye’nin geleceğinin aydınlık olduğunu düşünüyoruz. 70 milyon el ele, omuz omuza, gönüle gönüle verdiği taktirde Türkiye’nin kalkınmış ve demokratik bir hukuk devleti olmasının önünde hiçbir engel kalmayacaktır.”
|