Son aylarda darbe sözü sıkça gündemimize giriyor. Başarısız darbe plânları ortaya çıkıyor.
Darbeciler demokrasi istemezler, AB’yi istemezler, hak ve özgürlüklerin genişlemesini istemezler, kafaları her zaman yasaklara çalışır. Milletin seçtikleri vekilleri hor görürler. Millet iradesine inanmazlar.
1960 ve 1980 askerî ihtilâllerinden sonra darbelerin usûlleri değişti. Kimi zaman adı postmodern darbe, kimi zaman muhtıra, kimi zaman gece yarısı internet yoluyla yayınlanan e-muhtıra oldu. Darbe yapanlar yargılanmadığı için de bu hep sürüp gitti, gidiyor.
* * *
Bugün Ankara’da darbeye karşı ses çıkaracaklar bir arada olacak. İlki yılın en uzun ve en aydınlık günü olan 21 Haziran’da İstanbul’da yapılan “Darbeye karşı 70 milyon adım” yürüyüşünün ikincisi bugün Ankara’da yapılacak. Tabi Ankara’da yapılmasının pek çok önemi var. Bu önem toplantının bildirisinde vurgulanıyor.
Bir kaçını şöyle sıralayalım: “Bugüne kadar hep Ankara konuştu biz dinledik. Ankara karar verdi, biz uyguladık. Ankara’nın gri binalarında yapılan planlar bize çok ağır bedeller ödetti. 60 darbesi Ankara’da tertiplendi. 71 muhtırası Ankara’da yazıldı. 11 Eylül’ü 12 Eylül’e bağlayan gece bütün ışıkları yanan tek bina Ankara’daydı. Batı çalışma grubu Ankara’da kuruldu. 28 Şubat’ın startı Ankara’da verildi. 27 Nisan e-muhtırası Ankara’daki bir internet sitesinden yayınlandı. Cumhuriyet mitinglerinin ilki Ankara’da yapıldı. Bütün bunlar olurken biz Ankara’yı başı boş bıraktık. Ankara da bu ülkede 70 milyon insan yaşadığını unuttu "
İşte bütün bunları adımları ile hatırlatmak isteyenler bugün Ankara Adliyesine 100-150 metre uzaklıktaki Sıhhiye köprüsünün üzerinde saat 16.00 buluşarak Meclis’e, siyasete, demokrasiye, özgürlüğüme dokunma diyecekler. “Darbeye dur de” şeklinde tek ses, tek renk (beyaz), tek slogan ve tek pankartla yürüyerek darbecilere ve plânlayıcılarına demokrasiyi hatırlatacaklar. Adımlarının Ankara’nın her yerinden duyulmasını sağlayacaklar.
* * *
MAZLUMDER Genel Başkan Yardımcısı Emrullah Beytar ve Ankara Şube Başkanı Ümit Mert, Ankara temsilciliğimizi ziyaret ederek, bugün yapılacak yürüyüşle ilgili bilgi verdiler. Darbelerin toplumun bütün kesimlerinin onurunu, özgürlüklerini, hayatını tehdit ettiğini ve herkesi darbelere karşı duyarlı olmaya, ortak tepki koymaya dâvet ettiklerini söylediler. “Darbeciler yargılansın, darbe dönemlerinin karanlık olayları aydınlatılsın ve Türkiye darbe anayasalarından kurtarılsın” diye düşüncelerini dile getirdiler.
Türkiye’ de bu gün yaşanan krizin, toplumu ile kavgalı, tepeden inmeci, tek tipleştirici yönetim anlayışının eseri olduğunu vurgulayan Mert, ne yazık ki bu güne kadar tamamı darbe dönemlerinin eseri olan hiçbir anayasa ile köklü bir hesaplaşma içerisine girilmediğini ve yeni bir anayasa için sivil siyasal bir irade ortaya konulamadığını vurguladı.
Geçmişte yaşanan, en azından sorumluları hâlâ hayatta olan ve etkileri hâlâ devam eden 12 Eylül darbesi ve 28 Şubat müdahalesine yönelik ciddî bir yargılama süreci başlatılmadıkça darbe teşebbüslerinin her zaman var olmaya devam edeceğini vurgulayan Ümit Mert, “Son 30 yılın karanlıkta kalmış suikastları, faili meçhul ölüm olayları, gözaltında kayıpları su yüzüne çıkarılmadıkça Türkiye’de sivil siyasetin egemen olması sağlanamayacağı gibi toplumsal barışı tesis etmek de mümkün olmayacaktır” diye konuşuyor.
* * *
Aydınlıktan korkan yarasalar misali, darbeciler demokrasiden korkarlar. Bu yüzden demokratik tavır darbecilere en büyük cevap olmaktadır, olacaktır da.
Eylemi organize eden başta MAZLUMDER, Genç Siviller, Irkçılığa ve Milliyetçiliğe Dur De ve diğer sivil toplum örgütleri darbeye karşı demokrasi cevabını vermek için bugün herkesi Ankara’da Sıhhiye meydanında buluşulmaya dâvet ediyor. Bizden de duyurması…
Özgürlük, demokrasi, insan hakları için biz de orada olacağız.
|