Darbe ve muhtıra gibi demokrasi dışı girişimlerin belirlenmesi için Meclis Araştırması açılmasını isteyen ÖDP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, Türkiye'nin son 50 yıllık tarihinde askerî darbeler, muhtıralar ve devlet erkini elinde bulunduranların hukuk tanımaz keyfî uygulamalarıyla ezildiğini, siyasîlerin cesaretsizliği nedeniyle karanlık ilişkilerin açığa çıkarılamadığını söyledi.
DARBELERLE KÖKLÜ BİR HESAPLAŞMA İÇİN...
Demokrasi karşıtı müdahalelerin tarihiyle köklü bir hesaplaşmanın yaşanabilmesi, militarizm ve askerî vesayetin aşılabilmesi için adımlar atılması gerektiğini belirten Uras, “12 Eylül darbecilerinin yargılanması sağlanmalı. Özgürlükçü, demokratik, sosyal bir anayasa hazırlanmalı. Orduya iç güvenlikle ilgili herhangi bir görev verilmesi imkânı yasal ve idarî düzenlemelerle önlenmeli” dedi.
DEMOKRASİ VE HUKUK DELİNMEMELİ
Uras şöyle konuştu: “Bir söz vardır; 'Yasalar örümcek ağına benzer; küçük sinekleri yakalar, eşek arıları deler geçer' diye. Biz kimsenin delip geçemeyeceği demokrasiden ve hukuktan yanayız. Eğer Meclise yönelik bir kasıt varsa Meclis buna karşı sessiz kalamaz, kalmamalıdır. Hukuk, yargı, sivrisineklerle uğraşırken, Meclisin bataklığı kurutması gerekir.”
MECLİS, BATAKLIĞI KURUTSUN
ÖDP Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, darbe ve muhtıra gibi demokrasi dışı girişimlerin belirlenmesi için Meclis Araştırması açılmasını istedi. Uras, Parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, “Biz, Meclisin iradesini savunmak için geldik. Eğer Meclise yönelik bir kasıt varsa Meclis buna karşı sessiz kalamaz, kalmamalıdır. Hukuk, yargı, sivri sineklerle uğraşırken, Meclisin bataklığı kurutması gerekir” dedi.
Uras,Türkiye’nin, son 50 yıllık tarihinde askeri darbelerle, muhtıralarla ve devlet erkini elinde bulunduranların hukuk tanımayan keyfi uygulamalarıyla ezildiğini söyledi.
‘’Türkiye’nin yakın tarihi ‘kahraman’ olarak ortalıkta dolaşan yargılanmamış darbecilerle, binlerce kanunsuz operasyonun sorumlusu olan siyasetçi ve devlet memurlarıyla doludur’’ diyen Uras, siyasilerin cesaretsizliği nedeniyle karanlık ilişkilerin açığa çıkarılamadığını kaydetti. Uras, ‘’Ayışığı’’ ve ‘’Sarıkız’’ adlı darbe girişimi iddialarının 5 Nisan 2007 tarihinde TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunda gündeme geldiğini, milletvekillerinin çoğunluğunun konunun araştırılmasına karşı çıktıklarını söyledi.
‘’12 EYLÜL DARBECİLERİ YARGILANMALI’’
Türkiye’de demokrasi karşıtı müdahalelerin tarihiyle köklü bir hesaplaşmanın yaşanabilmesi, militarizm ve askerî vesayetin aşılabilmesi için bazı adımların atılması gerektiğini ifadede eden Uras, şunları söyledi: ‘’Darbeler tarihiyle hesaplaşmak isteyen bir Mecliste, Anayasanın geçici 15. Maddesi kaldırılmalı ve 12 Eylül darbecilerinin yargılanması sağlanmalıdır. 12 Eylül Anayasası yerine özgürlükçü, demokratik ve sosyal bir anayasa hazırlanmalıdır. Türkiye, hiçbir demokratik rejimde var olmayan çok başlı bir yargı sistemi ile karşı karşıyadır. Askerî ve sivil yargı ikililiği ortadan kaldırılmalı, disiplin suçları dışında asker kişiler de yerel ve tabii mahkemelerde yargılanabilmelidir. Darbelerin yasal dayanağı olarak değerlendirilen orduya, iç güvenlikle ilgili herhangi bir görev verilmesi imkânı yasal ve idarî düzenlemelerle önlenmelidir. Bu amaçla İç Hizmetler Yönetmeliğinin ilgili maddesi değiştirilmelidir.’’
HALKIN İRADESİNİN GASP
EDİLMESİ, KABUL EDİLEMEZ
Gazetecilerin sorularını cevaplayan Uras, ‘’Bizim arzumuz, orman kanunlarının geçerli olduğu bir ülke değil, kanun devletinden hukuk devletine geçilen bir ülkede yaşamaktır’’ dedi. Her türlü hukuk dışı, demokrasi dışı güçlerin caydırıcı kılınması gerektiğini vurgulayan Uras, konuşmasını şöyle sürdürdü:
‘’Bir söz vardır ‘yasalar cibinliğe (örümcek ağı) benzer; küçük sinekleri yakalar, eşek arıları deler geçer’ diye. Biz kimsenin delip geçemeyeceği demokrasiden ve hukuktan yanayız. Biz, Meclisin iradesini savunmak için geldik. Eğer Meclise yönelik bir kasıt varsa Meclis buna karşı sessiz kalamaz, kalmamalıdır. Hukuk, yargı, sivri sineklerle uğraşırken, Meclisin bataklığı kurutması gerekir. Ergenekon dâvâsı gibi önemli bir dâvânın, komedyenlerin tavrıyla savunarak ele alınmayacağını düşünüyorum.
Halkın iradesini gasp etmeye çalışanlara karşı şapkamızı alıp gitmeyeceğimize göre, başkalarına şapka çıkartacak iradenin bu Mecliste mutlaka çıkacağını düşünüyorum. Bu, bizim halkımıza verdiğimiz sözdür, ettiğimiz yeminin bir parçasıdır. Halkın iradesine saygı duymayanlara karşı bu saygınlığı koruyacağımıza 549 milletvekili olarak yemin ettik. Ne Ergenekon avukatlığına soyunarak, ne 1982 Anayasasını savunarak bu süreçten çıkamayız. Kimse demokrasiye, hukuka karşı odak oluşturanlara el uzatamaz, kollayamaz, kol kanat geremez, avukatlığını üstlenemez, yardım ve yataklık yapamaz.’’
Uras, DTP’li milletvekillerinin imzasıyla birlikte TBMM Başkanlığına sunduğu, Meclis Araştırması önergesine diğer partilerden de destek istedi.
|