Geçen ay vefat eden minyatür san'atçısı Nusret Çolpan, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın da katıldığı toplantıyla anıldı.
Miniatürk’teki anma toplantısında konuşan Günay, san'atın büyük emek ve çalışma istediğini ifade ederek, ancak temelde Allah vergisi bir kabiliyetin de gerektiğini söyledi.
Günay, Nusret Çolpan’ın çocukluk yıllarında kaşık üzerine yaptığı işlemlerin, sonraki yıllarda geldiği merhalenin ilk ayak izlerini açıklıkla gösterdiğini belirterek, ‘’Bu büyük kabiliyeti gerçek san'atçılar ortaya çıkarıyor. Bu büyük Tanrı vergisi kabiliyet karşısında sadece eğilmek ve alkışlamak kalıyor. Böyle bir müstesna kabiliyetin, 400’ü aşkın bir çalışma yapmış olduğunu öğreniyoruz, temenni ederdim ki daha uzun yıllar yaşayabilsin ve bu eserlerin sayısını arttırabilsin’’ diye konuştu.
Çolpan’ın eserleriyle sonsuza kadar yaşayacağını, ancak hayata erken veda ettiğini ifade eden Günay, ‘’Rahmetle, minnetle milletimiz ve insanlık adına onu selâmlıyorum’’ dedi.
Günay, şunları kaydetti: ‘’Dünyada itibar sahibi olmak, bir toplumun bütün dünya tarafından alkışlanacak eserler ortaya koyabilmesiyle mümkün olabilir. Bunun yolu galiba taklit değil, bunun yolu galiba esasa, öze dönmeye çalışmak. Özdeki cevheri anlamak ve o cevher üzerinden bir mücevheri ortaya çıkarmak. Minyatür, tezhip, ebru, hüsnü hat üzerinden yeniden hayat bulmaya çalışan eserle-rimizin bizi bugün ulaştırdığı başarı seviyesi böyle bir özü anlama, özü kaybetmeme ihtiyacı ile yüzleştiriyor.’’
Bakan Günay, minyatür san'atı ile sadece bir izleyici olarak ilgilendiğini, minyatüre ilgiyle baktığını ve minyatürde inanılmaz bir renk cümbüşü ve teferruatı görmezden gelmeyen bir kalp gözü olduğunu anlattı. Minyatür eserlerinin, derin bir ufuk ve idrak zenginliğinin eseri olduğunu ifade eden Günay, ‘’Bunu yok etmemek, öğreten elleri saygıyla alkışlamak ve bu öğretimi sürdürmek gerekiyor’’ dedi. İstanbul Büyükşehir Belediyesini, geleneksel san'atlar alanında binlerce öğrenci yetiştirdiği için kutlayan Günay, çalışmaları devletin ve milletin teminatı olarak gördüğünü kaydetti.
DİĞER KONUŞMALAR
Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da İstanbul’un geçmişten bugüne birçok san'atkâr yetiştirmiş bir şehir olduğunu, bu şehirde san'atçıların ilham kaynağı olan birçok nokta bulunduğunu belirterek, bu ilhamı alabilecek doğuştan yetenekli san'atçılara ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Topbaş, ‘’Nusret Çolpan’ın doğuştan bu yeteneğinin bulunduğunu, bunu daha sonra aldığı mimarlık eğitimiyle, dünyaya bakışıyla birleştirerek, minyatür san'atında iz bırakmakta olduğunu görmekteyiz’’ dedi.
Çolpan’ın ders verdiği kursların, müracaatlarla bir günde dolduğuna işaret eden Topbaş, ‘’Demek ki geleneksel san'atlara karşı duygusal bir yakınlığımız da var bizim. Şunu da gururla ifade edebiliriz ki geride bıraktığımız 8-10 yıl içerisinde geleneksel san'atlara ciddî bir yöneliş var. Özellikle Sayın Başbakanımız’ın belediye başkanlığı döneminde İSMEK’lerle başlattığı çalışmalar içinde geleneksel san'atlar önemli yer tutmakta. Bu yıl 195 bin kursi-yer sertifika aldı. Bunun 5 bini minyatür san'atı alanında. Bu, büyük bir rakam’’ diye konuştu.
Topbaş, ‘’Nusret Çolpan dolu dolu bir insan. Güzel eserler bıraktı. Zaten güzellikleri ortaya çıkaranlar çok uzun yaşamıyor’’ dedi.
Konuşmasında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Üsküdar’da geleneksel san'atlar üstatlarına yönelik bir merkez çalışması başlattıklarını ifade eden Topbaş, bu san'atlara me-raklı olanların bu merkeze gelip üstatlara danışabileceğini söyledi. Çolpan’ın İstanbul metrosunda çini üzerine minyatür çalışmaları ve kardeş belediye olarak seçilen Dubai’de Teknopark girişindeki pano çalışmasını yaptığını hatırlatan Topbaş, özellikle metro istasyonlarını temalı hale getirmek istediklerini kaydetti. Topbaş, Nusret Çolpan’ı rahmetle andığını, eserlerini geleceğe taşıyacaklarını belirterek, Çolpan’ın eserlerinden oluşan bir kitabın Kültür A.Ş. tarafından ortaya konulduğunu söyledi.
Nusret Çolpan’ın oğlu Hasan Çolpan da babasının izinden giderek bu san'atı sürdürdüğünü ifade etti. Çolpan, ‘’Dilerim boynuz kulağı geçer. Çok gayret ediyorum. Bütün arşivini, atölyesini bana emanet etti. Yarım kalan işleri var, onları tamamlamaktayım’’ diye konuştu.
Nusret Çolpan’ın asistanı Gülçin Almaç da Çolpan’ın, günde 12 saat çalışılmazsa bu san'atta başarılı olunamayacağını belirttiğini ve çok çalıştığını, İstanbul’u çok iyi bilen Çolpan’ın, yapıları tarihiyle anlattığını söyledi.
Almaç, Çolpan’ın kullandığı spirallerle çok farklı zaman ve mekânları birleştirebildiğini, aynı kompozisyonda gece ve gündüz gibi iki farklı zamanı kullandığını anlatarak, Çolpan’ın İstanbul’un son dönemlerini de eserlerine yansıttığını, İstanbul dışında İznik, Konya, Bursa gibi şehirleri, New York, Mekke, Kudüs gibi dünya şehirlerini de çalışmalarına taşıdığını kaydetti.
Ünlü ebru san'atçısı Hikmet Barutçugil de Çolpan’ın geleneksel san'atların tıkanıklığına son verdiğini ve bir Türk minyatür ekolü kurduğunu söyledi .
|