Anayasa Mahkemesi’nin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nce 411 oyla kabul edilen iki maddelik Anayasa değişikliği için iptal kararı alması, kararın belli olduğu andan itibaren tartışılıyor.
Kararı eleştirenlerin bir bölümü, Anayasa Mahkemesi’nin ‘kaynağını Anayasadan almayan bir yetki kullandığını’ ve dolayısıyla ‘Anayasayı çiğneyip suç işlediğini’ söylüyorlar.
Bu kategorideki eleştirilerin kökeninde yatan mesele, bizim Anayasamızın ‘değiştirilmesi teklif dahi edilemez’ maddeler içermesidir.
Bir Anayasada ‘değiştirilmesi teklif dahi edilemez’ maddeler bulunabilir mi, bulunamaz mı? Son mahkeme kararı, Anayasa hukukçuları ve siyaset bilimcilerin uzunca bir süredir tartıştı bu konunun felsefi veya uçuk bir teori tartışması olmadığını, gerçek hayatta yeri bulunduğunu gösterdi. ‘Değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddeler bulunabilir mi, bulunamaz mı’ tartışması yapıladursun, biliyorsunuz bizim Anayasamızda bu maddeler var.
(...)
Bence bizim Anayasa Mahkemesi’nin son kararını tartışmaya verdiğimiz enerji kadar enerjiyi bu ‘değiştirilmesi teklif dahi edilememezlik’ meselesine vermemiz lazım.
Bana göre bir Anayasada değiştirilmez, değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez hükümler bulunması, demokrasi fikriyle bire bir uyuşan şeyler değil.
Bir rejimin temel ilkelerinin gücü, onların geniş bir uzlaşmanın ürünü olmasından, yokluklarının zaten düşünülemiyor olmasından kaynaklanmalıdır, Anayasadaki bir başka maddenin bu ilkeleri değiştirmez kılmasından değil.
Radikal, 10.6.2008
|