DP Genel Başkanı Süleyman Soylu, AKP’nin devleti tahrip, CHP’nin de tahrik ettiğini söyledi. İki partinin birbirini manipüle ederek Türkiye’deki siyaseti anormalleştirdiklerini anlatan Soylu, “Ak Parti devleti ve kurumlarını tahrip etmektedir. CHP’nin de yaptığı açıktır. Yani birisi tahrip, birisi bir tahrik mekanizması kurmuştur. Ve bu kavga Türkiye’yi önemli ölçüde enerjisini boşa sevk eden bir ülke haline getirmektedir” dedi.
Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Süleyman Soylu, AKP’nin devleti tahrip, CHP’nin de tahrik ettiğini söyledi. 2 partinin birbirini manipüle ederek Türkiye’deki siyaseti anormalleştirdiklerini anlatan Soylu, “Ak Parti devleti ve kurumlarını tahrip etmektir. CHP’nin de yaptığı açıktır. Yani birisi tahrip birisi bir tahrik mekanizması kurmuştur. Ve bu kavga Türkiye’yi önemli ölçüde önemli enerjisini boşa sevk eden bir ülke haline getirmektedir” dedi.
Gezi ve incelemelerde bulunmak üzere Mersin’e gelen Soylu, Silifke ilçesine bağlı Yeşilovacık beldesinde Belediye Başkanı Halil İbrahim Yetkin’i makamında ziyaret etti.
Soylu, ziyaret sırasında, Demokrat Parti’nin köklü bir geçmişe sahip olduğunu, Türkiye’nin siyasi geleneğini yansıttığını vurguladı. CHP’nin normal yollardan iktidara gelebilme şansına sahip olmadığının herkes tarafından bilindiğine dikkat çeken Soylu şöyle devam etti: “Aylardan beri Türkiye’nin her meselesini sanki bir işaret fişeği edasında atarak bazen kurumları, bazen askeri, bazen Yargıtay’ı bazen Anayasa Mahkemesi’ni tahrik etmeye çalışıyor. Bu da iktidar partisinin işine geliyor. Hiçbir şey yapmamasına, ekonomide başarısız tablo çizmesine ve Türkiye’yi yönetememesine rağmen bir kavga ortamı oluşturuyorlar ve gerçek meseleleri örtmeye çalışıyorlar. AK Parti ve CHP’nin yaptığı Türkiye gündemini meşgul etmektir. Ak Parti ve CHP aynı havuzdan besleniyorlar. Türkiye bunlardan kurtulmalıdır.” Soylu şunları söyledi: “TBMM’de bulunan 4 siyasî parti ideolojik temelli partilerdir. Bunlar gerginlikten beslenmektedir. Bugün Türkiye’de gerginliğin temel problemlerinden bir tanesi Türkiye’yi sağduyuya, uzlaşmaya davet edecek, kamplaşmalardan kutuplaşmalardan arındırabilecek, kavga ve kaostan arındırabilecek bir partinin bulunmamasıdır.”
Soylu, şöyle devam etti: ’’Benim oturduğum koltuk, Türkiye’nin yapısına ulaşmasında her yolunda, her barajında, her fabrikasında toplamının yüzde 85’inde imzası olan bir koltuktur. Ben de bu partiyi yeniden gençleştirmek, kasketlileri güldürmek, kadınların siyaset yapabilmesini sağlamak için varım. Bugün Türkiye’yi idare edemeyenler, idare şeklini elini yüzüne bulaştıranlar, bugün Meclis’te durarak ana muhalefet görevini layıkıyla yerine getiremeyenlere siyaset nasıl yapılırmış diye göstermek için karşınızdayım.’’
Soylu, iki ay önce ‘’beyaz yürüyüş’’e başladığını hatırlatarak, ‘’O zaman bir çuval gübrenin fiyatı 50 YTL iken şimdi 100 YTL sınırlarını aştı. Cep telefonuna daha önce 100-200 kontör alan vatandaşlarımız şimdi parça kontörü bile alamaz hale geldi’’ dedi.
Tahıl ambarı olan Türkiye’nin, 17 milyon ton buğdayı zor üretir duruma geldiğini söyleyen Soylu, şunları kaydetti: ’’Çünkü Türkiye’nin tarlaları sulanmıyor. Çünkü bir Demokrat, bir Adalet, bir Doğru Yol Partisi yok ki sulama kanalları yapabilsin, barajları yeniden harekete geçirebilsin. Ankara’da duracaklar, orada senaryo üzerine senaryo yazacaklar. Neymiş dinleme yapıyorlarmış, neymiş Dışişleri Bakanı dünyanın öbür tarafında mübarek dinimiz üzerinden siyaset yapacakmış. Bu ülkenin insanlarının din ve vicdan özgürlüğünü biz sağladık, ama bir gün bunun üzerinden siyaset yapmadık.’’
|