MAZLUMDER Genel Başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu, “Yargıtay Başkanlar Kurulu bildirisi”ne tepki göstererek, ideolojik ve taraflı yargı değil, adil yargı istediklerini belirtti.
Gergerlioğlu, yaptığı açıklamada, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun önceki gün açıkladığı bildiri/muhtıranın sivil alana müdahale niteliğinde olduğunu belirterek, bildirinin “yargının bağımsızlığı” ve “yargının tarafsızlığı” ilkelerini ihlâl edecek nitelikte olduğunu vurguladı.
Suç teşkil etmeyen düşünce açıklamaların, fiil ve davranışların suçmuş gibi değerlendirerek “düşünce ve ifade özgürlüğünü”, yasama faaliyetlerini, demokratik talepleri zan altında bırakarak, “örgütlenme özgürlüğünü” ihlal sonuçlarını doğurucu açıklamada bulunulduğunu söyleyen Gergerlioğlu, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
“Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı, kendi kişisel veya ideolojik görüşlerinden de bağımsız olmayı gerektirmektedir. Yargı organlarının görevi; ideolojik devleti korumak, siyasal bir görüşün tarafı olmak değil, evrensel insan hakları standartlarında hakkı, adaleti ve insanı korumak olmalıdır. Cumhuriyetin niteliği ve kazanımları arasında Laiklik ilkesi özellikle vurgulanmakta, ancak bu soyut kavramın içeriği tartışmaya açılamaz şekilde kapatılmaktadır. Halk adına çalışma yapan meclisin 411 milletvekiliyle çıkardığı 2 yasa maddesi uygun görülmezken, yüksek yargının çerçevesini çizdiği Laiklik anlayışı tek geçerli ve tartışılamaz addedilmektedir.”
“SİYASET ALANINA HUKUK DIŞI MÜDAHALE”
AB sürecinde “Yargı Reformu” çalışmalarının yürütüldüğü ve bu ihtiyacın gerekliliği yönündeki çalışmalar akabinde, kurulun ağır ve suçlayıcı bir dille konum alması uygun olmadığını söyleyen Ömer Faruk Gergerlioğlu şöyle devam etti: “Sonuç olarak MAZLUMDER, Yargıtay Başkanlar Kurulunun açıklamasını; sivil alana ve siyaset alanına hukuk dışı bir müdahale olarak nitelendirmekte, kurulun bir yargı muhtırası sunmasının doğru olmadığını ifade etmekte, siyasî ve ideolojik beyanlarla yargının bağımsızlığı, tarafsızlığının zedelendiğini, açıklamanın Anayasa mahkemesindeki yargıyı etkileme ve müdahale sonucunu doğurduğunu, düşünce ve ifade özgürlüğü ile örgütlenme özgürlüğüne müdahale niteliğinde açıklama yapıldığını beyan eder.”
|