|
|
|
Hem okurum, hem giderim |
Van’ın Gevaş ilçesinde, “Türkiye Okuyor” kampanyası kapsamında, oluşturulan projelerden biri olan “Yol Gidenin, Okumak Bilenin” projesiyle Van-Gevaş arasında 45 dakika süren yolculuk, kitap okunarak geçirilecek.
Kaymakam Tahsin Aksu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gevaş Kaymakamlığı tarafından hazırlanan ve 4 yılı kapsayan projeyle vatandaşların yolculuk esnasında zamanlarını kitap okuyarak değerlendirmelerini amaçladıklarını söyledi.
Aksu, Gevaş-Van arasında sefer yapan bütün ulaşım araçlarında uygulamaya konulacak proje dahilinde, yolcu taşıma araçlarında oluşturulacak özel ceplere, okuma sayfaları bırakılacağını kaydetti. Ceplerdeki muhtevası uzun olmayan okuma sayfalarının, yolcu yelpazesi dikkate alınarak, her yaş grubu ve her kesimden insanı ilgilendirecek konularda hazırlanacağını anlatan Aksu, Bu kapsamda ceplerde, kadınlara yönelik kadın ve çocuk sağlığı, bakımı, gelişimi, ev ekonomisi, güzellik ve cilt bakımı ile ilgili okuma sayfaları, çocuklara yönelik masal ve hikâye kitapları, gençlere yönelik ise gençlik dergilerinin yer alacağını vurguladı.
Orta yaş grubuna yönelik ise özellikle kırsal alanda tarımsal faaliyetlerle geçinen vatandaşlar için tarımsal konularda bilgilendirici okuma sayfaları bırakılacağını bildiren Aksu, şunları kaydetti: “Yol ne kadar uzun olursa olsun bitecektir. Biz halkımızın bu yolu okuyarak en iyi şekilde değerlendirmelerini amaçlıyoruz. Gevaş otobüslerinde yolculuklarını okumakla geçiren insanlarımız, bütün Van’a örnek olacak ve bu uygulamanın diğer yerlerde de yapılmasına öncülük edilmesi sağlanacaktır.”
|
/ Van
21.05.2008
|
|
|
Sular seller gibi bir yarışma |
SU sorununda kamuoyu duyarlılığı oluşturmak amacıyla “Su, Yaşam ve Sürdürülebilir Kalkınma Ulusal Film Yarışması” düzenlenecek.
Alınan bilgiye göre, VTR Araştırma Yapım Yönetim tarafından Türkiye Yerel Gündem 21 Programı, Habitat İçin Gençlik Derneği, Babil Platformu ve Avrupa Su Dayanışması ortaklığıyla düzenlenen yarışma, gelecek yıl İstanbul’da yapılacak 5. Dünya Su Forumu’na paralel faaliyet olan 2. Su ve Sinema Buluşması’nın Türkiye ayağı olma özelliği taşıyor.
Yarışma, 1 Ocak 2005’ten sonra gerçekleştirilen “kamu yararı spotları”, “belgesel, kurmaca ve animasyon filmler”, “eğitim ve bilim filmleri” olmak üzere 3 kategoride herkesin katılımına açık olacak.
Yarışma ve yarışma dışı bölümler için son başvuru tarihi 15 Kasım 2008 olarak belirlendi. Seçilen filmlerin gösterimi ve ödül töreni, 2009 yılının Şubat ayında yapılacak. Ulusal yarışmada ödül alan filmler, uluslar arası yarışmaya Türkiye finalistleri olarak katılabilecek. 2. Su ve Sinema Buluşması Uluslararası Yarışma’da, İstanbul, Nijerya, Torino, Paris, Verviers, Montreal, Marsilya, Meksiko City, Quebec ve Zaragoza’da seçilmiş ödüllü filmler, finalist olarak yarışacak.
|
/ İstanbul
21.05.2008
|
|
|
RİSÂLE-İ NUR YARIŞMALARI DEVAM EDİYOR |
GEÇTİĞİMİZ hafta sonu Antalya’dan, Burdur’dan, Denizli’den, Isparta’dan, Muğla’dan gençler, Bediüzzaman Sadi Nursi’nin “Yıldız Sarayına değişmem” dediği Barla’daki Yeni Asya Barla Sosyal Tesislerinde tertiplenen Risale-i Nur Bilgi Yarışmasına katıldılar.
Üniversite katagorisinde Asa-yı Musa ve Hizmet Rehberinden yarışan öğrencilerden birinci ve üçüncü Antalya’dan, ikinci Isparta’dan çıktı. Birinciye dizüstü bilgisayar, ikinciye dijital fotoğraf makinesi, üçüncüye de yarım altın hediye edildi.
Lise kategorsinde ise, İman ve Küfür Muvazeneleri adlı eserden birinciliği ve ikinciliği Antalya, üçüncülüğü de Isparta aldı. Birinciye dijital fotoğraf makinesi, ikinciye yarım, üçüncüye ise çeyrek altın verildi.
İlköğretimde de, Bediüzzaman’ın Barla Hayatı kapsamında sorulan sorularda Muğla birinci olurken, ikinciliği Antalya, üçüncülüğü ise Isparta aldı. Birinci tam altın alırken, ikinci yarım, üçüncü ise çeyrek altın ile ödüllendirildi.
Ayrıca katılan tüm yarışmacılara Barla Hatırası bir saat hediye edilirken, Çam Dağı büyüklüğündeki yüreğe sahip en küçük katılımcılara özel hediyeler takdim edildi, teşekkür konuşmalarının ardından önümüzdeki yıl tekrar buluşmak temennisiyle program sona erdi.
|
Hasan Avkan
/ Antalya
21.05.2008
|
|
|
Konya’nın yeni müze ihtiyacı |
KONYA Müze Müdürü Yusuf Benli, yaklaşık 10 bin yıllık tarihe sahip Konya’da, içinde Çatalhöyük’ten çıkan eserlerin de bulanacağı en az 25 bin metrekare büyüklüğünde bir müzenin kurulması gerektiğini bildirdi. Benli, Konya’nın sahip olduğu tarihi zenginlikle Türkiye’nin gözde şehirleri arasında yer aldığını, bunun önemli bir ayrıcalık olduğunu belirtti.
Konya’nın yaklaşık 10 bin yıllık bir tarihe sahip olduğunu, Selçuklu Devleti’ne de başkentlik yaptığını ifade eden Benli, ‘’Konya’nın her geçen gün turizm potansiyeli artıyor. Çatalhöyük başta olmak üzere devam eden kazılarda ve çeşitli şekillerde ele geçen tarihi eserler müze envanterine dahil ediliyor. Bu nedenle mevcut müze binaları artık ihtiyaca cevap vermiyor’’ dedi.
|
/ Konya
21.05.2008
|
|
|
Bir Kutlu Doğum programının ardından |
Mayıs ayı gül kokularıyla gelse de bütün İslâm coğrafyasına, gül kokuları Nisan ayından itibaren sirayet etmeye başladı.
Yurdun dört bir yanını tatlı bir esinti şeklinde saran “Kutlu Doğum” programları kâh derunî düşüncelerle kâh enfüsi tefekkürle, kâh coşkun duygularla izlendi. İstanbulda da gençler Yeni Asya Gençlik olarak bu sene bir program hazırladı. Programın akışını Ayşenur Akıncı ve Sümeyye Bozkurt’tan alalım:
HOŞ GELDİN YA RESULULLAH
Yıl beşyüz yetmiş birdi, geldin hoş geldin. Gönüller Nebisi. Yıl beş yüz yetmiş birdi geldin, hoş geldin. Sultanlar sultanı. Yıl beş yüz yetmiş birdi, geldin hoş geldin. Âlimler âlimi. Yıl beş yüz yetmiş birdi, geldin hoş geldin. Nebiler Nebisi.
NERDE KALDIN EY RESUL,
NERDE KALDIN EY NEBİ?
Dil, din, mezhep, renk, ırk, cinsiyet ayrımı yapmadan seven İslâm Peygamberi Hz. Muhammed’in (asm) doğumunun 1437’nci senesi vesîlesiyle tertîb edilmesine mazhâr olan Yeni Asya genç okuyucuları İstanbul’da biri Fatih’te, diğeri Bahçelievler Necip Fazıl Kültür Merkezinde iki kere düzenlemiş olduğu İslâmın, Âlemlerin Rabb’ına îman, yani tevhîd anlayışını “yaşamak” niyâzıyla bu hususî günü hep beraber paylaştık.
Programın yapılacağı alana girdiğimizde bizleri karşılayan görevli arkadaşlar adeta o manevî huzuru bizlere yansıtmak için bembeyaz özel kıyafetler giyerek; lokum, gülsuyu ve zemzemle programa intikal edenleri karşıladılar.
Program iki arkadaşın sahnenin iki köşesine durup, slayt eşliğinde okuduğu, manevî atmosferi besleyen sözlerle başladı. Slayt; Peygamberimizin (asm) dünyaya teşrifinden öncesiyle başlayarak, doğumu, çocukluğunda süt annesinde geçirdiği günler, yetim kalması, dedesine bırakılmasının ardından amcası Ebu Talip’e verilmesinin yanı sıra; onu öldürme ve suikast girişimleri. Peygamberliğin vahiy olunması ve peygamber oluşu, vefatı, halifelik dönemi yer aldı.
Arada programa canlılık katması için Peygamber Efendimiz’in (asm) süt annesi Amine’ye verilişi. Hz. Ömer’in Müslüman oluşu ve Peygamberimize (asm) düzenlenen suikastların tiyatro gösterimi oldu. Bu bölüm bittiğinde programı hazırlayan bütün arkadaşlarımız ellerinde O’nu (asm) temsil eden güllerle çıkıp Risâle-i Nur’dan vecizelerle programı süslediler.
Programın bitiminde, salona girişte verilen ‘Sünnet-i Seniyye’ risâlesinin arasındaki kitap ayraçlarının üzerlerinde mevcut olan numaraları hediye çekilişi için kullandılar. Aslında bu ayraçların da manevî değeri büyüktü. Bir gece öncesinde sırf programa bu ayraçları tek tek elleriyle hazırlayan ismi meleklerde mahfuz nur hadimleri vardı. Bu sevimli ayraçlara iliştirilen numaralar heyecanla beklendi. Numarası söylenen kişileri hediyesini vermek üzere sahneye davet edip hediyelerini vererek programı sonlandırdılar. Bize bu güzel programı hazırladıkları için Yeni Asya genç okuyucularına teşekkür ediyoruz..
Şimdi seni ananlar, / Anıyor ağlar gibi... / Ey yetimler yetimi, / Ey garipler garibi; / Düşkünlerin kanadıydın,
Yoksulların sahibi... / Nerde kaldın ey Resul, / Nerde kaldın ey Nebi?
|
Fatma Nur HACINEBİOĞLU
21.05.2008
|
|
|
Kutlu Doğum Haftası Pdf
|
|
|
|
|
|