Haberler

Okullu olmak için tek şans kaçmasın

MEB’den alınan bilgiye göre, İlköğretim Genel Müdürlüğünce ‘’Yetiştirici Sınıflar Eğitim Programı’’ konulu proje hazırlandı.

Proje, 10-14 yaş arasındaki hiç okula gitmemiş veya okuldan ayrılmış çocuklara hızlandırılmış eğitim verilerek yaşlarına uygun sınıflara yerleştirilmesini, böylece çocukların örgün öğretime devam etmelerine fırsat tanınmasını öngörüyor. Projeye göre, okur yazar durumdaki çocuklarla okuma-yazma bilmeyen çocuklar ayrı ayrı hızlandırılmış eğitime tabi tutulacak. Hızlandırılmış eğitim programları tamamlandıktan sonra 10-11 yaş grubundaki çocuklar ilköğretim 4. sınıflara, 12-13-14 yaş grubundaki çocuklar ilköğretim 6. sınıflara kaydedilecek. 14 yaş grubundaki çocuklardan ilköğretim 5. sınıfı bitirdikten sonra okula gitmeyenler ilköğretim 8. sınıflara devam edebilecekler. 2008-2009 eğitim-öğretim yılında uygulamaya konulması hedeflenen projeyle 10-14 yaş grubu arasındaki çocuklara okula dönme şansının bir defalığına verilmesi planlanıyor. Böylece velilerin ‘’Nasıl olsa yine verilir’’ düşüncesiyle çocuklarını okula göndermeyi düşünmemesinin önüne geçilmesi amaçlanıyor. Proje kapsamında, bu durumdaki çocuklar adrese dayalı nüfus kayıt sisteminden tespit edilecek. Ailelere yönelik broşürler hazırlanacak ve iknâ yöntemiyle çocukların okula gönderilmesi sağlanacak. Bu öğrencilerin yerleştirileceği okulları il milli eğitim müdürlükleri belirleyecek.

MEB İlköğretim Genel Müdürü İbrahim Er, projenin hedef kitlesinin özellikle 10-14 yaş grubu arasındaki çocuklar olduğunu belirterek, bu kitlenin dışındaki yaş gruplarının sisteme dahil edilmeyeceğini söyledi. Projenin, ‘’Haydi Kızlar Okula’’ kampanyası dahilinde özel bir program olduğunu ifade eden Er, zorunlu öğrenim çağında olup da değişik sebeplerle eğitimden yararlanamayan çocuklara akranlarıyla okul sıralarını paylaşma şansı verileceğini kaydetti. Farklı gelişim basamaklarındaki öğrencilerin aynı sınıfta bir arada bulunmalarının yaş ve fizik olarak öğrencilerin ruh halini olumsuz yönde etkileyebildiğini ifade eden Er, ‘’10 yaşındaki bir çocuğu 7 yaşındaki çocuğun sınıfına koymak o yaş çocuğu için rahatsız edici bir durum çünkü o yaşlarda büyük olmanın çocuk açısından önemi var’’ diye konuştu.

/ Ankara

21.05.2008

Doğalgazda deprem tedbiri

Yalova’da doğalgaz dağıtımının depremin şiddetine göre kesilmesini sağlayan bir sistem kurulacağı bildirildi.

Yalova ve çevresinde doğalgaz dağıtım işini üstlenen Arsan Marmara Doğalgaz Dağıtım AŞ’nin (ARMAGAZ) İşletme Müdürü Ali Tüylek, düzenlediği basın toplantısında, doğalgazın bilinen en güvenilir yakıt olduğunu söyledi. Doğalgazın Yalova’ya getirildiği nokta olan Havuzdere ve Taşköprü beldesinde, birer ‘’Basınç Düşürme ve Ölçüm İstasyonu (RMS)’’ bulunduğunu ifade eden Tüylek, ‘’Buralarda muhtemel bir deprem anında gazın otomatik kesilmesini sağlayan bir mekanizma bulunuyor. Ayrıca bu önlemin de ötesine geçerek, muhtemel bir aksaklık durumunda gazı manuel olarak kesecek bir ekibi 24 saat esasına göre istasyonda bekletiyoruz’’ dedi.

/ Yalova

21.05.2008

İstanbullu ‘deniz taksi’yle tanışıyor

İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) A.Ş tarafından ‘’denizden taksi çağırma’’ anlayışıyla projelendirilen ‘’Deniz Taksi’’ uygulamasının ilk aracı bugün suya indiriliyor.

İDO’dan yapılan yazılı açıklamaya göre, deniz taksiler, yurt dışındaki benzerlerinden farklı olarak tarife dışı çalışacak. İstanbul trafiğinde yeni bir alternatif yaratacağı düşünülen deniz taksi, Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) kararıyla projelendirildi. Uygulamayla İstanbullular, bir telefonla istedikleri iskeleye yüzer taksi çağırma imkânına kavuşacak ve zaman kaybetmeden dilediği noktaya ulaşabilecek. Deniz taksi ücretleri, güzergahlara göre şöyle belirlendi:

Güzergah Mesafe Fiyat Süre

Beylerbeyi-Ortaköy 1,7 Mil 32 YTL 6 Dakika

Kalamış-Bebek 7,1 Mil 86 YTL 23 Dakika

Çengelköy-Beşiktaş 2,3 Mil 37 YTL 7 Dakika

21.05.2008

Ehliyetleri değiştirmek zorunlu değil

Emniyet Genel Müdürlüğü, T.C. kimlik numarası bulunmayan sürücü belgelerinin belli bir süre içinde değiştirilme zorunluluğu bulunmadığını bildirdi.

Emniyet Genel Müdürlüğü Basın ve Halkla ilişkiler Şube Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, son günlerde bazı internet sitelerinde, 2009 yılı sonuna kadar sürücü belgeleri üzerinde T.C. kimlik numarası olmasının zorunlu olduğu, bu nedenle 2009 yılı sonuna kadar tüm sürücü belgelerinin zorunlu olarak değiştirileceği yönünde haberler görüldüğü belirtildi. Açıklamada, haberlerde ayrıca, maddi hasarlı trafik kazaları ile ilgili 01 Nisan 2008 tarihinde başlanılan yeni uygulama için de üzerinde T.C. kimlik numarası bulunan yeni sürücü belgelerinin gerektiği yönünde iddialar bulunduğu ifade edildi. Açıklamada, ‘’İddia edildiği gibi T.C. kimlik numarası bulunmayan sürücü belgelerinin belli bir süre içinde değiştirilme zorunluluğu bulunmamakta olup gerek trafik denetimlerinde, gerekse diğer trafik işlemlerinde (trafik kazaları gibi) vatandaşlarımız mevcut sürücü belgelerini değiştirmeksizin kullanabileceklerdir’’ denildi.

/ Ankara

21.05.2008

Tuzla’da tabutlu protesto

Tuzla’da toplanan DİSK’e bağlı Liman Tersane Gemi Yapım ve Onarım İşçileri Sendikası üyesi bir grup, tersanelerdeki iş kazaları ve işçi ölümlerini protesto etti. LİMTER-İŞ Genel Başkanı Cem Dinç, tersanelerdeki sorunların çözümünü istemek amacıyla 16 Haziran’da iş bırakma eylemi yapacaklarını kaydetti. Gruptakiler daha sonra tersane önüne iki tabut bıraktılar. LİMTER- İŞ Genel Sekreteri Kamber Saygılı bir kavanoz içine konulan ve kanı temsil ettiği belirtilen boyayı tabutların üzerine döktü.

Tuzla’da toplanan DİSK’e bağlı Liman Tersane Gemi Yapım ve Onarım İşçileri Sendikası (LİMTER-İŞ) üyesi bir grup, tersanelerdeki iş kazaları ve işçi ölümlerini protesto etti. Selah Tersanesi önüne gelerek slogan atan ve ellerinde tabutlar taşıyan grup adına bir basın açıklaması yapan LİMTER-İŞ Genel Başkanı Cem Dinç, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in geçen yıl 2 tersanede yaptığı denetlemenin ardından 17 işçinin daha iş kazalarında öldüğünü belirterek, olaya tepki gösterdi. İşçilerin ölümünde kusuru bulunanlar hakkında yasal işlem yapılması gerektiğine işaret eden Dinç, tersanelerdeki sorunların çözümünü istemek amacıyla 16 Haziranda iş bırakma eylemi yapacaklarını kaydetti.

DİSK Örgütlenme Daire Başkanı ve Nakliyat-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu da yaşanan kazalara tepki göstererek, ‘’Bir tersane işçisi 50 tersaneden daha kıymetlidir’’ dedi. Gruptakiler daha sonra tersane önüne 2 tabut bıraktı. Bir kavanoz içinde konulan ve kanı temsil ettiği belirtilen boyayı tabutlar üzerine döken LİMTER-İŞ Genel Sekreteri Kamber Saygılı, ‘’İş cinayetlerine artık son verilmeli’’ şeklinde konuştu. Grup daha sonra dağıldı.

/ İstanbul

21.05.2008

Hukuka da standart gelecek

Antalya’da AB karşıtlarına seslenen Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, “Artık dünyada herşeyin bir standardı var. Antalya’da olduğumuz için söylüyorum, salatalığın bile standardı var. Kabağın, domatesin bile standardı var. Bu standarda uygun yetiştirmezseniz ihracat yapamazsınız. Elinizde kalır, çürür, dökersiniz. Artık evrensel standartlara hukuku da uydurmak zorundasın” dedi.

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, AB ile müzakerelerin başarı ile yürüdüğünü belirterek, “Her şeyin standardı var. Antalya’da olduğumuz için söylüyorum salatalığın bile standardı var. Kabağın, domatesin bile standardı var. Bu standarda uygun yetiştirmezseniz ihracat yapamazsınız. Elinizde kalır, çürür, dökersiniz.

Artık evrensel standartlara hukuku da uydurmak zorundasın” dedi.

Adalet Bakanı Şahin, Hakimler ve Savcılar Üst Kurulu üyeleri, Adalet Bakanlığı üst düzey yöneticileri, Cumhuriyet Başsavcıları ile Adalet Komisyonu Başkanları’nın katıldığı ‘Yargı Teşkilât Toplantısı’ Antalya’da başladı. Adalet Bakanlığı Adalet Teşkilâtını Güçlendirme Vakfı Eğitim ve Dinlenme Tesisleri’nde başlayan toplantının açılış konuşmasını yapan Bakan Şahin, herkesin tek amacının yargı yoluyla ülkeye ve insanlarına hizmet etmek olduğunu söyledi. Türkiye’nin AB sürecine de değinen Şahin, Türkiye’nin AB katılım müzakereleri içinde olan bir ülke olduğuna işaret etti. Görüşmeleri sürdürülen 35 fasıldan 23’üncünün yargı ve kişisel haklar faslı olduğunu, bunun da bakanlıklarını ilgilendirdiğini anlatan Şahin, şunları kaydetti:

“AB Genel Sekreterliği, bakanlığımız ve 23. fasıldan sorumlu AB yetkilileri ile zaman zaman bir araya geliyoruz. Bizim yargı reformu stratejisi planı hazırlamamız gerekiyor. Bu yılın sonuna kadar AB’ye sunmamız gerekiyor. Geçen Ocakta, AB yetkilileri 23. fasıl ve strateji belgesi ile ilgili ön çalışma yaptı. Bundan sonra yargı erkinin işler hale gelmesi için neler yapmamız gerektiği sorusu sadece bakanlığı değil, uygulayacak olan yargıçları, savcıları da ilgilendirir. O nedenle herkesin fikrinden yararlanacağız ve buna birlikte son şeklini vermek suretiyle ilgili yerlere bunları sunacağız. Bizler şunları şunları yapacağız diyoruz. Yasal düzenleme yapacağız. Bunun için bir komisyon kurulacak. Adalet Bakanlığı’nın konuyla ilgili üst düzey yöneticileri, üniversitelerin hocaları, Yargıtay, gerekirse Danıştay üyeleri, baro temsilcileri bu komisyonda oluyor. Bakanlığın meclise sevk ettiği tüm kanun tasarıları bu anlayışla hazırladı. Kimse bize sorulmadı diyemez. 25-30 kişilik komisyonlar tarafından hazırlanıyor.”

Türkiye’nin AB’ye girme konusunu 40 yıllık devlet politikası olarak ele aldığına değinen Bakan Şahin, müzakerelerin başarı ile yürütüldüğüne değinerek, AB karşıtlarına seslendi:

“Artık dünyada her şeyin bir standardı var. Antalya’da olduğumuz için söylüyorum salatalığın bile standardı var. Kabağın, domatesin bile standardı var. Bu standarda uygun yetiştirmezseniz ihracat yapamazsınız. Elinizde kalır, çürür, dökersiniz. Artık evrensel standartlara hukuku da uydurmak zorundasın. Suçlunun iadesini isterken bile uluslararası standartlar var. O bakımdan Türkiye doğru olarak, çağdaş hukuk normlarını Türkiye’ye taşıma kararı vermiştir, bundan sonra da bu adımları atmaya devam edecektir. Bu partiler üstü, devlet meselesidir. Zaten bu noktaya gelmesinde her iktidarın katkısı olmuş ve sonrasında olacaktır. Tutucu bir yaklaşım içinde olmanın çağımızda geçerliliği yok.”

/ Antalya

21.05.2008

Eğitim sistemi çağdışı kaldı

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Kemal Özgen, eğitim sisteminin çağdışı kaldığını ve bir vizyon u olmadığını söyledi. Özgen, “Halen tartışılan, üniversite sınavlarındaki katsayı sistemidir. Oysa değişmesi gereken hem bu ezberci sınav sistemi, hem de ilkokuldan üniversiteye kadar bütün eğitim-öğretim sistemidir” dedi.

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Kemal Özgen, eğitim sisteminin çağ dışı kaldığını ve bir vizyon olmadığını söyledi.

ATSO meclis toplantısında konuşan Kemal Özgen, 19 Mayısın gençlik bayramı olarak kutlandığını hatırlatarak, Türkiye’de herkesin genç nüfusu en büyük avantaj olarak gördüğünü belirtti. Eğitimli genç nüfusun avantaj, eğitimsiz genç nüfusun ise dezavantaj olduğunu ifade eden Özgen, ‘’Bu açıdan bakıldığında gençliğin sorunlarının büyük olduğu görülmektedir. Her dört gençten biri işsiz... İyi yetişmiş, yabancı dil bilen genç sayısı çok az’’ dedi.

Gençlerin yeterince okumadığına da işaret eden Özgen, bunun sebebinin ezberci eğitim olduğunu savundu. Özgen, ‘’Eğitim sistemimiz çağ dışı kalmıştır, eğitim konusunda bir vizyon yoktur. Halen tartışılan üniversite sınavlarındaki katsayı sistemidir. Oysa değişmesi gereken hem bu ezberci sınav sistemi hem de ilkokuldan üniversiteye kadar bütün eğitim -öğretim sistemidir. Gençlerin okumaya, araştırmaya özenmesi için önlerinden toplumdan örnekler olması gerekir. Topluma önderlik eden siyasî liderlerimizin konuşmalarına bakıldığında her konu ya ak ya da karadır. Liderlerimiz konuşmalarında çeşitli kitaplardan, bilim adamlarından örnekler vermesinde fayda vardır. Bir lider bir kitaptan örnek verse bütün toplum merak eder ve okumaya çalışır’’ diye konuştu.

‘’TOKİ’nin haksız rekabetine sınırlama getirilmelidir’’ diyen Özgen, son dönemlerde demir gibi temel girdilerin fiyatlarının ürüne göre yüzde 50 ile yüzde 110 arasında arttığını, demir fiyatlarının inşaat ve otomotiv sektöründe maliyetleri yükselttiğini, bu fiyat artışlarının hükümet tarafından ele alınması gerektiğini, TOKİ’nin haksız rekabetine sınırlama getirilmesi, inşaat gibi önemli bir sektörün kaderine terk edilemeyeceğini belirtti. Özgen, yabancıları konut satışı ile ilgili kanunun beklendiğini, konut satışı için sadece kanunun çıkmasının yeterli olmayacağını, Türkiye’nin turizm için yurt dışında yaptığı reklâmın konut içinde yapılması gerektiğini ifade etti. Özgen, hipermarketler ve onların her sokaktaki zincir mağazaları karşısında ezilenin sadece bakkallar olmadığına da değinerek, sözlerini şöyle tamamladı: ‘’Hipermarkette malını satmak zorunda kalan sanayici dahi ezilmektedir. Bugün raflarda her markanın olduğu bir hipermarket veya süpermarket görmek mümkün değildir. Kim daha fazla para verirse onun malı raflardadır. Küçük ticaret hem istihdam açısından önemlidir, hem de şehirlerde sosyal hayatın güvencesidir. Küçük tüccarın olmadığı şehirlerde caddelerde insan olmaz. Özellikle turizm kentleri mutlaka küçük tüccara dayanmak zorundadır. Fakat maalesef bilinçsiz bir şekilde ticarî alan, alış veriş merkezi ve hipermarket yaratılıyor.”

/ Antalya

21.05.2008

Gençler sahipsiz

MHP Genel Başkanı Bahçeli, sigara, alkol, hatta uyuşturucu kullanan genç nüfusun sayısında yaşanan artışın, gençlerin ne kadar sahipsiz olduklarını gözler önüne serdiğini söyledi. Bahçeli, “Sorun büyük ve çözümü âcildir. Günübirlik tedbirlerle geçiştirilemeyecek kadar ciddîdir” diye konuştu.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, sigara, alkol ve hatta uyuşturucu kullanan genç nüfusun sayısında yaşanan artışın, gençlerin ne kadar sahipsiz olduklarını gözler önüne serdiğini söyledi. Bahçeli, “Sorun büyük ve çözümü acildir. Günübirlik tedbirlerle geçiştirilemeyecek kadar ciddîdir” diye konuştu. Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli, sigara, alkol ve hatta uyuşturucu kullanan genç nüfusun sayısında yaşanan artışın, gençlerin ne kadar sahipsiz olduklarını gözler önüne serdiğini dile getirdi. Bahçeli, şunları kaydetti: ‘’Gençlerimize bugün sahip çıkamamanın faturası, önümüzdeki 25 yıllık süreçte karşımıza çıkacak, yaşlanacak olan bugünkü gençler, ülkemizin önüne o tarihlerde başka ilâve sorunları da beraberinde getireceklerdir. Bu nedenle sorun büyük ve çözümü acildir. Günübirlik tedbirlerle geçiştirilemeyecek kadar ciddidir. Partimiz, gençliğe yapılacak yatırımı, aziz Cumhuriyetimizi emanet etmenin anlamına da uygun olarak, Türkiye’nin geleceğine yapılacak en önemli yatırım olarak görmektedir. Bu itibarla hükümetten, Türkiye’nin acil çözüm bekleyen birikmiş ağır sorunlarının yanı sıra ve onlardan da önce olmak üzere, gençliğin sorunlarına eğilmesini bekliyoruz. Bizim anlayışımıza göre, Cumhuriyetimizi emanet ettiğimiz geçtiğin bizden daha iyi ve daha sorumlu yetişmesi, hepimiz için vazgeçilmez bir milli görev, aynı zamanda vatan ve insanlık borcudur. Aksi halde, görevini yerine getirmeyen yetişkinlerin ihmal ettiği gençlerin, ekonomiye, eğitime ailelerine, topluma ve Ülkemize bir katkılarının olmasını istemek de beklemek de insaflı ve adil bir yaklaşım olmayacaktır.’’

/ Ankara

21.05.2008

Elçi’ye beraat

Katılımcı Demokrasi Partisi Genel Başkanı Şerafettin Elçi, TCK 216. maddede düzenlenen “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” suçundan yargılandığı dâvâda beraat etti. Elçi, “Elçi, ''Düşüncelerimizin yerleşik düşüncelere uygun olma zorunluluğu yok. Bu düşünceler, rahatsız edici, hatta şok edici olabilir. Düşünce özgürlüğü bu tür konuşmaları da kapsar Sözlerim düşünce özgürlüğü kapsamında ve eleştiri niteliğindedir” dedi.

KATILIMCI Demokrasi Partisi (KADEP) Genel Başkanı Şerafettin Elçi, ‘’halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek’’ suçundan yargılandığı dâvâda beraat etti. Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen dâvânın dünkü duruşmasına Elçi ve avukatları Kemal Vuraldoğan ile Ferit Saatçioğlu katıldı. Elçi, ‘’ortaya çıktığı ilk günden beri terör örgütünü eleştirdiğini ve bu duruşunun da herkes tarafından bilindiğini’’ ifade ederek, ‘’buna rağmen hakkında ‘terör örgütünün propagandasını yapmak’ suçundan hakkında dâvâ açıldığını’’ söyledi. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin, atılı suça ilişkin olarak görevsizlik kararı verdiğini ve dâvâ dosyasının, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 216. maddesinde düzenlenen ‘’halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek’’ suçundan yargılanması istemiyle görevli asliye ceza mahkemesine gönderildiğini anlatan Elçi, dosya incelendiği takdirde söz konusu suçu işlemediğinin anlaşılacağı şeklinde savunma yaptı. Elçi, beraatına karar verilmesini talep etti. Cumhuriyet Savcısı Bülent Eker, mahkemeye sunduğu esas hakkındaki görüşünde, atılı suçun unsurlarının oluşmadığını belirterek, Elçi’nin beraatına karar verilmesini istedi. Şerafettin Elçi, esas hakkındaki savunmasında, politikacı olduğunu ve politikacıların her konuda düşüncelerini açıklamakla yükümlü bulunduğunu ifade etti. Elçi, ‘’Düşüncelerimizin, yerleşik düşüncelere uygun olma zorunluluğu yok. Bu düşünceler, rahatsız edici hatta şok edici olabilir. Ancak düşünce özgürlüğü bu tür konuşmaları da kapsamaktadır. Konuşmalarım, tamamen düşünce özgürlüğü kapsamında ve eleştiri niteliğindedir’’ dedi. Elçi’nin avukatları da savcının esas hakkındaki görüşüne katıldıklarını belirterek, beraat talebinde bulundular. Yargıç Şakir Aktı, atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle Elçi’nin beraatına karar verildiğini açıkladı.

/ Ankara

21.05.2008

Mahmud Abbas ABD’yi suçladı

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İsrail üzerinde gerçek bir Amerikan baskısı olmadığı için İsrail-Filistin müzakerelerinin ilerlemediğini söyledi. Abbas, “Görüşmeler ne Kudüs meselesi, ne mülteciler, ne sınırlar, ne de yerleşim birimleri konusunda ilerliyor. Barış ya da güvenlik alanında da hiçbir ilerleme kaydedilmedi” dedi.

FİLİSTİN Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İsrail üzerinde gerçek bir Amerikan baskısı olmadığı için İsrail-Filistin müzakerelerinin ilerlemediğini söyledi. Filistin Demokratik Kurtuluş Cephesi (FDKC) tarafından yapılan açıklamada, FDKC lideri Nayif Havatme ile Abbas’ın Ürdün’ün başşehri Amman’da önceki gece yaptığı görüşmede, Abbas’ın, “Görüşmeler ne Kudüs meselesi, ne mülteciler, ne sınırlar ne de yerleşim birimleri konusunda ilerliyor, barış ya da güvenlik alanında da hiçbir ilerleme kaydedilmedi” dediği belirtildi. Açıklamada, Abbas’ın “Bu yıl bitmeden bir çözüm bulunması için, İsrail hükümetine gerçek bir Amerikan baskısı olmadan ilerleme sağlanamaz” dediği, Havatme’nin de düşmanlıklar ve yerleşim birimleri inşası durana kadar müzakerelerin askıya alınması çağrısında bulunduğu kaydedildi. ABD Başkanı George Bush, Cumartesi günü Mısır’ın Şarm El Şeyh beldesinde Abbas ile görüşmüş ve bir Filistin devletinin tanımlanmasına yardım etmek istediğini söylemişti.

/ Amman

21.05.2008

Her yıl 1.4 milyon bebek doğuyor

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nilay Etiler, Türkiye’de yılda 1.4 milyon bebeğin doğduğunu, bu sebeple çocuk politikalarının devletin en önemli konuları arasında yer alması gerektiğini bildirdi.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nilay Etiler, Türkiye’de yılda 1.4 milyon bebeğin doğduğunu, bu sebeple çocuk politikalarının devletin en önemli konuları arasında yer alması gerektiğini bildirdi.

Doç. Dr. Etiler, yaptığı açıklamada, bir çocuğun doğumundan itibaren yetişkinliğine kadar sağlıklı, donanımlı, yeteneklerini toplum yararına kullanabilen birey olarak, topluma kazandırılması sürecinin kapsamlı bir program çerçevesinde yürütülmesi gerektiğini bildirdi. Bütün bunlara ilişkin sorunların bilinmesi, doğru tanımlanması ve önlenmesi için gerekenlerin tamamının çocuk politikasını ortaya çıkardığını dile getiren Doç. Dr. Etiler, ‘’Bir ülkede çocuk politikası denildiğinde nüfus planlamasından başlayarak en başta sağlık ve eğitim olmak üzere çok sayıda konu akla gelir. Bu alanda tanımlanan hizmetlerin bir bütünlük olması yanında kimler tarafından verileceği, hangi örgütlenmeler içinde yapılacağı son derece net olması gerekir’’ dedi.

Resmî metinler incelendiğinde Devlet Planlama Teşkilâtınca hazırlanan Kalkınma Planı’nda çeşitli başlıklar altında çocuk konularının yer aldığını ifade eden Doç. Dr. Etiler, şunları söyledi:

‘’2007-2013 yılları için yapılmış 9. Kalkınma Planı’na bakıldığında çocuk konularının pek fazla yer almadığı dikkat çekmektedir. Söz konusu plan, eğitim konusu hariç 8. planda hedeflenen çok sayıda konuda iyileşmeler sağlandığı tesbitinde bulunmuştur.

Türkiye’de doğurganlık yıllar içinde azalmakla birlikte halen ülkemizde ortalama her üç kişiden biri 18 yaşından küçüktür.

Her yıl aramıza katılan yaklaşık 1.4 milyon bebeğin temel hakları dışında, bu toplumun geleceği olarak nasıl yetiştirilmeleri gerektiği devletin en önemli konuları arasında olmalıdır.

Çocuk nüfusunun oranı, bölgelere göre farklılık göstermektedir. Batı bölgelerinde yüzde 20 olan çocuk nüfus, doğurganlığın yüksek olduğu Doğu ve Güney Doğu illerinde yüzde 50’lere ulaşabilmektedir.

Bunun yanında kırdan kente göç ve ekonomik krizler gibi sebeplerden dolayı önemli büyüklükte bir nüfus yoksulluk içinde hayatını sürdürmektedir. Bu tablo toplumun her açıdan en zayıf grubunu oluşturan çocuklar için temel tehlikedir.’’

/ Kocaeli

21.05.2008

Avusturya Cumhurbaşkanı Fischer: Kapatma dâvâsı Avrupa’yı şaşırttı

Avusturya Cumhurbaşkanı Heinz Fischer, AKP’ye yönelik kapatma dâvâsının Avrupa’da şaşkınlığa sebep olduğunu belirtti.

Avusturya Cumhurbaşkanı Heinz Fischer, AKP’ye yönelik kapatma dâvâsının Avrupa’da şaşkınlığa sebep olduğunu belirterek, ülkesinde böyle bir durumun olamayacağını düşündüğünü söyledi. Fischer, Türkiye’ye yaptığı resmi ziyaret çerçevesinde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le Çankaya Köşkü’nde bir araya geldi. Başbaşa ve heyetler arası görüşmelerin ardından Gül ve Fischer ortak basın toplantısı düzenledi. Heinz Fischer, Türkiye’ye yaptığı ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, bundan 10 yıl önce eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk’un, 20 yıl önce de eski Kültür ve Turizm Bakanı Mükerrem Taşçıoğlu’nun davetlisi olarak Türkiye’ye geldiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Gül’le yaptığı görüşmede enerji konuları üzerinde yoğunlukla durduklarını ifade eden Fischer, özellikle Nabuko projesini ele aldıklarını ve Gül’ün bu projeyi desteklediğini söylediğini kaydetti. Fischer, Nabuko projesinin sadece Avusturya için değil, AB için de önemli olduğunu, konuyla ilgili detayların iki ülke bakanları arasındaki görüşmelerde ele alınacağını ve bu projenin bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini bildirdi.

Konuk cumhurbaşkanı, terörizmle mücadele konusunu da görüşmede ele aldıklarını belirterek, bu konuya iki ana başlıkta yaklaştıklarını, terörizmin kabul edilemez olduğunu ve kuvvetli bir şekilde mücadele edilmesi gerektiğini kaydetti. AB üyeliği çerçevesinde diğer üye ülkeler için de geçerli olanın, Türkiye açısında da geçerli olduğunu ve oy birliğiyle müzakerelerin başlatılması kararı alındığını hatırlatan Fischer, Avusturya’nın bu konuya adil ve yapıcı, açık sözlü ve açık fikirli olarak yaklaştığını vurgulayarak, Avusturya dönem başkanlığında da fasılların açılıp kapandığının bilindiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Gül’ün, AB yolundan bahsederken haklı olarak uzun ve karmaşık bir yoldan bahsettiğini belirten Fischer, bugünün Türkiye’sini dikkate almamak ve bugünün AB’sinden bahsetmemek gerektiğini kaydetti. Fischer, Türkiye’nin AB’ye üye olacağı zaman, son dönemde koşulların yerine getirilip getirilmediğine bakılması gerektiğini ifade ederek, bu sebeple bu sürece ucu açık müzakereler dediklerini ifade etti.

Fischer, AKP hakkındaki kapatma dâvâsının Avrupa’da şaşkınlığa sebep olduğunu olduğunu da söyleyerek, Türkiye’nin iç işlerine herhangi bir şekilde karışmak istemediğini kaydetti. Fischer, bununla birlikte bu sürecin AB tarafından dikkatle izlendiğini ifade ederek, böyle bir dâvânın sebep olduğuna anlam verilemediğini, çünkü bir taraftan seçilmiş bir hükümet ve başbakan bulunduğunu belirtti.

“Avusturya’da böyle bir durumun olamayacağını düşünüyorum, en azından bunu söyleyebilirim” diyen Fischer, diğer taraftan mahkemenin kararını beklemek gerektiğini, sonuca saygı duyacağını, çünkü zaten başka çare bulunmadığını bildirdi.

/ Ankara

21.05.2008

Konya’da da ishal vak'aları

KONYA’DA önceki gün, ishal ve benzeri şikâyetlerle 393 kişinin hastanelere başvurduğu bildirildi. Konya İl Sağlık Müdür Vekili Dr. Bahaattin Akyürek, önceki gün çeşitli hastanelere ishal şikâyetiyle çok sayıda kişinin başvurmasıyla ilgili olarak yazılı açıklama yaptı.

Konya Numune, Konya Eğitim ve Araştırma ile Dr. Faruk Sükan Doğum ve Çocuk Hastanelerine, 19 Mayıs 2008’de toplam 393 hastanın ishal benzeri şikâyetlerle başvurduğunu belirten Akyürek, 8 hastanın yatarak tedavi edildiğini ifade etti. Akyürek, başvuran hastaların ortak şikâyetlerinin, hafif karın ağrısı, hafif ishal, hafif ateş olduğunu ve çoğunluğuna semptomatik tedavi uygulandığını belirtti. Yapılan ön incelemelerde dışkı tahlillerinde herhangi bir bulguya ulaşılamadığını kaydeden Akyürek, “Daha ileri tetkiklerin sonuçlanması için zamana ihtiyaç bulunmaktadır. Müdürlüğümüzce yapılan su tahlillerinde bugüne kadar herhangi bir olumsuz sonuca rastlanmamıştır. Ama yine de vatandaşlarımız bu konuda yapacağımız uyarılara çok dikkatle ve titizlikle uymalıdırlar. Toplum sağlığının korunmasında, özellikle yaz aylarında su ile bulaşan hastalıklara bütün tedbirlerin eksiksiz ve devamlı bir şekilde uygulanması son derece önem teşkil etmektedir. Alınacak tedbirlerin en önemlisi de tüketime verilen içme ve kullanma sularının sağlıklı olmasıdır. Ekiplerimiz yoğun bir şekilde ilimizin her bölgesinde su numuneleri almaktadırlar” diye konuştu.

/ Konya

21.05.2008

Tarım ithal eder ülke durumuna geldik

DP Genel Başkanı Süleyman Soylu, ‘’Geçmiş yıllarda kendine yetecek oranda tarım ürünü olan Türkiye, tarım ürünlerini ithal eder duruma geldi’’ dedi.

Genel Başkan Soylu, partisinin ‘’Beyaz Yürüyüş’’ yurt gezileri kapsamında geldiği Denizli’nin Tavas ilçesinde düzenlenen mitingde, AKP hükümetinin çiftçiye zarar veren politikaların altına imza attığını iddia etti. Girdi fiyatlarının yüzde 100’ü geçmesinin çeşitli sıkıntılara yol açtığını ifade eden Soylu, ‘’Tarihte ilk defa tarım sektörü yüzde 7 oranında küçüldü. Geçmiş yıllarda kendine yetecek oranda tarım ürünü olan Türkiye, tarım ürünlerini ithal eder duruma geldi’’ diye konuştu. Tarım alanında yaşanan daralmaya bağlı olarak esnafın da sıkıntıya düştüğünü savunan Soylu, şunları kaydetti:

‘’100 binin üzerinde esnaf kepenk kapattı. Kalan esnaf da can çekişiyor. Halkın dini duygularına yönelerek oy alanlar, cumhuriyetin kuruluşundan bu yana birikmiş varlıklarımı yabancılara satmıştır. AK Parti hükümeti döneminde geçmiş 80 yılın üzerine çıkarak 200 milyar dolar borç yapılmıştır. İcraat yapmayan iktidarlardan kurtulmamız hayırlı olacaktır.’’

Soylu, AKP’nin kapatılmasına ilişkin süreci yakından izlediklerini, alınacak kararın ardından ülke için gerekenleri yapacaklarını söyledi. Mitingin ardından ilçeye bağlı Karahisar beldesine giden DP Genel Başkanı Soylu, belediye hizmet binasının temel atma törenine katıldı.

21.05.2008

İstanbul’da bir haftada 26.8 bin sürücüye ceza

İstanbul’da geçen hafta yapılan trafik uygulamalarında 26 bin 831 sürücüye ceza kesildi.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, 12-18 Mayıs tarihleri arasında polisin sorumluluk bölgesinde gerçekleştirilen trafik denetimlerinde 39 bin 740 araç kontrol edildi. Denetimlerde kurallara uymayan sürücülerden 6 bin 473’üne park yasağını ihlalden, 46’sına korsan taşımacılık yapmaktan, 6 bin 21’ine kırmızı ışık ihlalinden, 459’una alkollü araç kullanmaktan, 152’sine süs eşyası taktırmaktan, 2 bin 681’ine emniyet şeridi ihlalinden, 42’sine taşıma sınırı üzerinde yük almak veya dingil ağırlıklarını aşacak şekilde yükleme yapmaktan, 89’una azami toplam ağırlıkların üzerinde yükleme yaptırmaktan, 10 bin 283’üne de diğer kuralları ihlalden ceza yazıldı. Ayrıca, yetersiz ehliyet sınıfı ile motosiklet kullanan, motosiklet kullanırken koruma başlığı takmayan ya da diğer kurallara uymayan 193 motosiklet sürücüsüne de cezai işlem uygulandı. Tramvay yolu ihlallerine, duraklama ve kısa mesafeli yolcu almamaya karşı, Aksaray varyant altı, Çarşıkapı Meydan ve Ayasofya Meydanı’nda gerçekleştirilen kontrollerde de 392 adet yasal işlem yapıldı. Kontrollerde, 2 bin 642 araç da çekicilerle otoparklara götürüldü. Bu tarihler arasında il genelinde 4 ölümlü, 159 yaralamalı, 653 de maddi hasarlı trafik kazası meydana geldi.

/ İstanbul

21.05.2008

Erdoğan’dan ‘Büyükanıt’ haberlerine dâvâ

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, “Büyükanıt’a Dosya Verildi mi?” başlıklı köşe yazısında, “kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu” gerekçesiyle Fikri Sağlar ve Birgün gazetesi aleyhinde 50 bin YTL’lik manevi tazminat dâvâsı açtı.

Erdoğan’ın avukatları Fatih Şahin ve Muammer Cemaloğlu tarafından açılan dâvânın dilekçesinde, Birgün gazetesinde, 15 Mayıs 2008 tarihinde, Sağlar’ın kaleme aldığı “Büyükanıt’a Dosya Verildi mi?” başlıklı köşe yazısının yayımlandığı hatırlatıldı. Dava konusu yayında yer alan itham ve iddialar ile ilkeli ve sorumlu yayın prensibine dayanan basın özgürlüğünün sınırlarının aşıldığı belirtilen dilekçede, Sağlar ve Birgün gazetesinden, yayın tarihinde itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 50 bin YTL manevî tazminat talebinde bulunuldu. Başbakan Erdoğan, “Yazan İlginç İddia Vahim” başlıklı haberde, “kişilik hakların saldırıda bulunulduğu” iddiasıyla Vatan gazetesi ve muhabiri Şebnem Hoşgör aleyhine de 20 bin YTL’lik manevî tazminat dâvâsı açtı. Ulaştırma konuştu.

/ Ankara

21.05.2008

İHD’den Tuzla’daki kazalarla ilgili suç duyurusu

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi üyeleri, Tuzla tersaneler bölgesindeki iş kazalarında sorumluluğu bulunduğunu öne sürdükleri kişiler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundular.

Sultanahmet’teki İstanbul Adalet Sarayı’na gelen İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, Tuzla tersanelerindeki iş kazalarında kusuru olan kişiler hakkında soruşturma başlatılarak cezalandırılmaları istemiy-le hazırlanan suç duyurusu dilekçesini, Tuzla Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmek üzere savcılığa verdi.

/ İstanbul

21.05.2008

Mogan’a, verilen Kızılırmak suyu kesildi

Ankara’nın Gölbaşı ilçesinde, 2 gün önce düzenlenen törenle Mogan Gölü’ne verilen su, pompa istasyondaki arıza sebebiyle kesildi. Kuraklık sebebiyle su seviyesi düşen Mogan’a Kesikköprü Barajı’ndan su taşıyan borunun pompa istasyonundaki kaynak noktalarında sızıntı oluştu.

Yetkililer, arızanın giderilmesi için çalışmaların başlatıldığını belirterek, aynı hatta ikinci bir boru daha döşendiği bilgisini verdi.

/ Gölbaşı

21.05.2008

Talat ve Hristofyas Cuma görüşecek

KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas, kapsamlı müzakerelere hazırlık amacıyla oluşturulan teknik komite ve çalışma gruplarının faaliyetlerini değerlendirmek amacıyla 23 Mayıs Cuma günü bir araya gelecek.

BM Barış Gücü’nden (UNFICYP) konuya ilişkin yapılan açıklamaya göre, Talat ve Hristofyas cuma günü saat 11.00’da, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve BM Barış Gücü Misyon Şefi Taye-Brook Zerihoun’un ara bölgedeki ikametgahında görüşecek.

/ Lefkoşa

21.05.2008

Aydın’da 23 kaçak yakalandı

Aydın’ın Didim ve Kuşadası ilçelerinde, yasa dışı yollardan yurda giriş yapan yabancı uyruklu 23 kişi yakalandı.

Alınan bilgiye göre, bir ihbarı değerlendiren jandarma ekipleri, Kuşadası Güzelçamlı beldesi Bayrak adası mevkisinde, yasa dışı yollardan yurt dışına çıkmak isteyen Somali uyruklu 14 kaçağı yakaladı. Didim Akyeniköy mevkisinde de şüphe üzerine durdurulan Abdullah G, ve Şaban A. idaresindeki otomobillerde, 4’ü Afganistan 5’i İran uyruklu 9 kaçak yakalandı. Kaçaklar, sınır dışı edilmek üzere Aydın Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şubesi’ne teslim edildi. araç sürücüleri ile ilgili soruşturmanın sürdürüldüğü bildirildi.

/ Aydın

21.05.2008

AKP’nin kapatılması demokrasiyi güçlendirmez

Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu Başkanı Daniel Cohn-Bendit, ‘’AKP’nin, Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmasının, Türkiye’de demokrasiyi güçlendirmeyeceğini’’ söyledi.

Avrupa Parlamentosunda basın toplantısı düzenleyen Daniel Cohn-Bendit, AKP hakkında kapatılma davası açılmasını ‘’sürrealist’’ olarak niteledi. Yeşiller Grubu Başkanı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve diğer siyasilerin yasaklanmasının AK Parti’nin oylarını güçlendireceğini ifade etti. Türk Ceza Yasası’nın 301. maddesindeki değişikliğin ‘’zayıf olduğu’’ görüşünü ifade eden Cohn-Bendit, bunu yetersiz bulduklarını söyledi. Değişikliğin ilk adım olmasını ümit ettiklerini kaydeden Cohn-Bendit, ‘’301. madde konusundaki gecikmenin, AK Parti’nin reformlar konusundaki gecikmesinin de göstergesi olduğu’’ yorumunu yaptı. Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu Başkanı Cohn-Bendit, son olarak ‘’Türkiye iyiye gitmiyor’’ ifadesini kullandı.

/ Strasbourg

21.05.2008

Aras Kargo’dan Kars’a 100 bin ağaç

ARAS Kargo’nun Çekül Vakfı’yla beraber başlattığı “Yeşile Hayat, Hayata Yeşil” adlı ağaçlandırma kampanyasının ikinci adımı 18 Mayıs’ta Kars’ta atıldı.

Aras Holding’in kurucusu Celal Aras’ın hatırasını yaşatmak amacıyla doğup büyüdüğü Kars’ın Selim ilçesinde ‘Celal Aras Hatıra Ormanı’nı oluşturmak için 50 hektarlık alana 100 bin ağaç dikildi.

Bugüne kadar birçok sosyal sorumluluk projesine imza atan Aras Kargo, küresel ısınmayla mücadele için Çekül Vakfı’yla birlikte ülke çapında ağaçlandırma çalışması başlattı. Bu sosyal sorumluluk projesinin 2.’si Kars’ın Selim ilçesinde gerçekleştirildi. Ulusal ve yerel basının ilgi gösterdiği proje kapsamında ilçeye 100 bin ağaç dikilmesine başlandı. 30 bin sarıçamın dikildiği organizasyonda 70 bin huş ağacının dikimi için uygun olan sonbahar mevsimi beklenecek. Kars Valisi Mehmet Ufuk Erden, Kars Belediye Başkanı Naif Alibeyoğlu, İl Çevre ve Orman Müdürü Mehmet Şahin, Selim Kaymakamı Yunus Kalaycı, Selim belediye Başkanı İlhan Çiftçi ve Çekül Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen’in yanı sıra Kars’ın önde gelen işadamlarının da katıldığı ağaç dikim töreninde bir konuşma yapan Aras Holding Yönetim Kurulu Başkanı Celal Aras'ın kızı Evrim Aras, 2007’de Sivas’ın Divriği ilçesinde 7 bin ardıç ağacı dikerek başladıkları Aras Kargo Türkiye Ormanları projesinin ikincisi için Kars’a geldiklerini söyledi. 18 Mayıs’ın Celal Aras’ın doğum günü olduğunu belirten Evrim Aras, bu projenin de babasının vasiyeti olduğunu anlattı. Aras, projelerinin bundan sonra Malatya ve Eazığ’da devam edeceğini söyledi.

21.05.2008

Trabzon, eski valilerini bağrına bastı

TRABZON Valisi Nuri Okutan’ın davetiyle Trabzon’a gelen daha önce bu şehirde görev yapmış 8 eski vali Ahmet Vefa Poyraz, Ziya Çoker, Münir Raif Güney, Agah Büyüksağiş, Yılmaz Ergun, Enver Hızlan, Adil Yazar ve Hüseyin Yavuzdemir 19 Mayıs Bayramı törenlerinde Trabzonlularla kucaklaştı.

Trabzon’a geçmiş yıllarda hizmet vermiş valileri ağırlamanın heyecanı içinde olduğunu belirten Vali Nuri Okutan, Trabzonluları eski valileriyle buluşturmanın mutluluğunu yaşadığını kaydetti. Trabzonluların kendilerine hizmet edenleri asla unutmadığını belirten Vali Okutan, “Yavuz Sultan Selim’in 22 yıl valilik yaptığı bu muhteşem şehirde valilik yapmak çok büyük bir onurdur. Bunun bilincinde olarak Trabzonlulara hizmet etmiş çok değerli eski valilerimizi ve eşlerini şehrimizde ağırlamaktan dolayı son derece mutlu ve gururluyum. Bu organizasyonla valilerimizi halkımızla buluşturup, hasret gidermelerini sağlayacağız. Bende Trabzon Valisi olarak Trabzon’da valilik yapmış ağabeylerimden güç alacağım" dedi.

Kahraman ALPAK / Trabzon

21.05.2008

“Yanlış yapma lüksümüz yok”

SARIYER’DE vatandaşın yerel yönetimlere katılımını sağlamak ve halkın sorunlarını yerinde dinlenmek amacıyla düzenlenen ‘Halk Meclisi Toplantıları’na her Pazar devam ediliyor.

Halk Meclisi Toplantısı’nda Pınar, İstinye, Yeniköy, Derbent, Darülşafaka ve Ferahevler’de yapılan hizmetleri, slayt gösterisi eşliğinde vatandaşlara anlatan Başkan Yusuf Tülün'e mahalle sakinleri, imar ve evlerinin yıkılma korkusu yaşadıklarını dile getirdiler.

Başkan Tülün, ‘’Yıkım kararları konusunda sizlere bazı kesimler yalan söylüyor, dedikodulara inanmayın. Sarıyer’de Kentsel Dönüşüm olmayacak. Tapu konusunda ise çalışmalar devam ediyor. Bizim yanlış yapma lüksümüz yok her şey belgelidir ‘’ dedi.

Yeni Asya / İstanbul

21.05.2008

Engelleri aşan gençler festivalde bir araya geldi

ADANA Kent Konseyi Engelliler Meclisi öncülüğünde düzenlenen Engelli Gençlik Festivali “Birlikte Yaşamanın Engeli Yoktur” sloganıyla 17–19 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirildi.

3 gün süren festivalin resmî törenine Adana Valisi İlhan Atış, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak ve Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti üyesi Dilek Sabancı katıldı. Engelli gençlerimizi teşvik etmek amacıyla düzenlenen Dördüncü Engelli Gençlik Festivali açılış töreninde Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti üyesi Dilek Sabancı, babası rahmetli Sakıp Sabancı’nın, sağlığında engellilere büyük önem ve destek verdiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: ‘’Ben de babamın izinden ilerleyerek engelli gençlerimize destek vermeye devam ediyorum. Geçtiğimiz hafta, Engelliler Yaz Olimpiyat Oyunları’nda altın madalya kazanan Türk sporcularımıza Sakıp Sabancı Spor Ödüllerini verdik. ‘Birlikte Yaşamanın Engeli Yoktur’ gibi güzel ve anlamlı bir sloganla bizleri biraraya getiren bu güzel festivali en kısa sürede uluslar arası boyuta taşımayı hedeflemeliyiz’’ dedi.

Yeni Asya / Adana

21.05.2008

Mersinli okuyucularımız geleneksel piknikte buluştu

HER yıl Yeni Asya Mersin Temsilciliği tarafından düzenlenen pikniğin beşincisi 18.05.2008 tarihinde Erdemli Akkum Gençlik Kampında gerçekleştirildi.

Gazete ilânıyla herkesin davet edildiği pikniğe Yeni Asya Mersin okuyucularının, yakın akraba ve dost çevresinin yanı sıra, Erdemli, Tarsus, Silifke ve Adana’dan da katılımların olduğu görüldü. Deniz ve orman manzaralı piknik alanından tarihî Kız Kalesi görünümü, tabloyu tamamlayan bir aksesuar gibi uzakta dururken samimî sohbetler, yeni tanışmalar, çeşitli oyunlar yapılarak, geçen zamanı değerlendiren misafirler, Mersin Yeni Asya Temsilciliğinin ücretsiz dağıttığı yemekten yiyip, çaylarını içtiler. Piknikte, bu sene üniversiteden mezun olan Selman Kayan ve Sabahattin Farisoğlu’na başarılarından dolayı tebrik edilerek plâket verildi.

Hüseyin KÜÇÜKOĞLU / Mersin

21.05.2008

Kablo karmaşasına son!

Mardin Endüstri Meslek Lisesi öğrencileri hazırladıkları kablosuz masa üstü bilgisayar projesi ile kablo karmaşasına son verdiler.

Öğrenciler tarafından hazırlanan projede masaüstü bilgisayar laptop gibi tasarlandı. Okulun Bilişim Teklonojileri 11’nci sınıf öğrencilerinin projesi MEB’in proje yarışmasında Mardin birincisi, Türkiye üçüncüsü oldu. Öğrenciler, bu tarz bilgisayarların talep gelmesi halinde okulun döner sermaye işletmesi ile üretebileceklerini söyledi.

/ Mardin

21.05.2008

Solaryum ve güneşlenme zararlı

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rana Anadolu, solaryumla ya da doğrudan güneşlenme ile bronzlaşmanın başta cilt kanseri ve erken yaşlanma olmak üzere ciddî sağlık sorunlarına sebep olabileceğini söyledi.

Anadolu, bir çok ülkede solaryum kullanımına kısıtlama getirildiğini, bu konuda toplumsal duyarlılığı arttırmaya yönelik çalışmalar yapıldığını belirtti. Uzun süreli UV ışınlarına maruz kalan kişilerde, erken yaşlanma, ciltte deformasyon, leke ve cilt kanseri riskinin arttığını belirten Anadolu, bu yöntemler yerine ‘’sun'î bronzlaştırıcıların’’ kullanımının daha uygun olduğunu söyledi. Sun'î bronzlaştırıcıların, güneşten koruma ve nemlendirme özelliği olan tiplerinin bulunduğunu anlatan Anadolu, bunların krem, jel, sprey şeklinde olduğunu söyledi. Bunların içinde de kimyasal maddeler bulunduğunu ifade eden Anadolu, ‘’Deriye hiçbir kimyasal maddenin uygulanması doğru değil. Ancak, deri hücrelerinin genetik materyalini bozarak kanser oluşturan UV ile karşılaştırıldığında bu ürünler daha zararsız’’ diye konuştu. Anadolu, ayrıca sun'î bronzlaştırıcıları kullanırken de cilt yapısı hassas, alerji ve tahrişe yatkın olan kişilerin dikkatli olmaları gerektiği uyarısında bulundu.

‘’Floresan lambalar, spotlar, tasarruflu ampuller, bilgisayar ekranları gibi sun'î UV kaynaklarının da özellikle deri ve göz sağlığımızı olumsuz etkileyebileceği’’ görüşünü savunan Anadolu, pencere camından bile UV ışınlarının bir kısmının geçtiğini söyledi.

/ Ankara

21.05.2008