Kamu-Sen Araştırma Geliştirme Merkezinin yaptığı araştırmaya göre, açıklanan yıllık enflasyonun yüzde 8-9 olmasına rağmen, vatandaşların gelirlerinden en çok pay ayırmak zorunda olduğu gıda harcamasındaki yıllık artışın yüzde 15,2 olduğu belirtildi.
Türkiye Kamu-Sen’den yapılan yazılı açıklamada, Türkiye Kamu-Sen Araştırma Geliştirme Merkezi’nin yaptığı araştırmaya göre, açıklanan yıllık enflasyonun yüzde 8-9 olmasına rağmen, vatandaşların gelirlerinden en çok pay ayırmak zorunda olduğu gıda harcamasındaki yıllık artışın yüzde 15,2 olduğu iddia edildi. Dört kişilik bir ailenin sağlıklı beslenebilmesi için gerekli aylık gıda harcamasının, geçen yıl Mart ayında 498,75 YTL olduğu belirtilen açıklamada, bu yılın aynı ayında ise 574,62 YTL’ye yükseldiği kaydedildi. Bu dönemde limonun yüzde 158, mercimeğin yüzde 56, ayçiçek yağının yüzde 51, barbunyanın yüzde 40, kuru fasulyenin yüzde 28, ekmeğin yüzde 22, beyaz peynirin yüzde 21, tavuk etinin yüzde 20 ve yoğurdun yüzde 18 zamlandığı ifade edilen açıklamada, şu görüşler yer aldı:
‘’Bu rakamlara son aylarda özellikle tahıl ürünlerinde yaşanan fiyat artışlarının dahil edilmediği düşünüldüğünde, önümüzdeki aylarda fiyatlara yansıyacak olan artışlarla birlikte gıda harcamalarındaki ortalama enflasyonun yüzde 20-25 olacağı tahmin edilmektedir. Enflasyon genellemesi içinde rakamlar ne olursa olsun, kişilerin zorunlu harcama kalemlerindeki artış genel enflasyonun üzerinde gerçekleşmektedir. Bu nedenle ücret artışlarında yalnızca enflasyonun temel alınması, çalışanlarımızın mağdur olmasına ve vatandaşlarımızın alım gücünün düşmesine neden olmaktadır. Ücret artışlarında yalnızca enflasyon hedeflerine göre karar verilmesi uygulamasından bir an önce vazgeçilerek, gerçekçi kriterlerin kullanıldığı, asgari geçim endeksinin ve sendikaların taleplerinin temel alındığı toplu sözleşme sistemine geçilmesi, çalışanlarımız açısından artık hayati bir önem kazanmıştır.’’
|