AKP’nin kapatılmasını isteyen iddianamede siyaset yasağı istenen 71 kişiden biri olan AKP Adıyaman Milletvekili ve TBMM Meclis İdare Amiri Fehmi Hüsrev Kutlu, iddianamenin gayrı ciddi olduğunu söyledi. Kutlu, “İddianameye karşı savunma yapmaya da gerek yoktur. İddianameye karşı savunma yapmak hakka karşı haksızlık olur” dedi.
Yeni Asya’ya konuşan Kutlu, Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın iddianamesinde isminin geçmesinden memnun olduğunu söyleyerek, “Olmasaydım şaşardım zaten. 71 arkadaşımın içinde yer almak benim için gurur vericidir” dedi.
İDDİALAR BAŞSAVCININ BOYUNU AŞIYOR
İddianameyi gayrı ciddi bulduğunu ifade eden Kutlu, “25 yıllık bir hukukçu olarak meslek hayatımda rastladığım en gayrı ciddi iddianamedir. İddialar suç oluşturan, Türkiye’deki özgürlükleri hiçe sayan iddialardır. Bir kısım iddialar başsavcının boyunu aşan iddialardır. Özellikle yürütmeye, yasamaya, Meclis’in faaliyetlerine direk bir müdahale vardır. Sadece başsavcı için değil üzerinde onurlu cübbeyi taşıyan bütün yargı mensupları için şunu ifade etmek isterim; kendi iradeleri, bilgileriyle, istekleriyle bir çalışma yapıyorlarsa saçma da olsa bu iddianameye saygı duyarım. Ama birilerinin direktifleriyle dava açıyorlar veya icraat yapıyorlarsa lütfen o cübbeyi çıkarıp gitsinler” diye konuştu.
Kutlu, iddianamede Meclis Komisyonunda yaptığı bir konuşmanın ve başörtülü bir öğrenciyle fotoğraf çektirmesinin yer aldığını hatırlatarak, “Bir defa sözlerim Anayasa çerçevesinde mutlak dokunulmazlık kapsamında olan komisyon tutanağıdır. Dokunulmazlığın arkasına saklanmak da istemiyorum her ortamda da bunu söylerim. Sözlerimin arkasındayım. Eşimle birlikte TÜBİTAK’ın olimpiyatlarında beyniyle madalya kazanmış başörtülü bir öğrenci ile fotoğraf çektirmek de benim için onurdur” dedi.
İHTİLÂLCİLERE DÂVÂ AÇAN
SAVCI NİYE İHRAÇ EDİLDİ?
Zaman aşımı dolduğu için 12 Eylül ihtilalini yaparak anayasal suç işleyen Kenan Evren hakkında iddianame hazırlayan Adana eski Cumhuriyet Başsavcısı Sacit Kayasu’nun meslekten uzaklaştırıldığını hatırlatan Kutlu şunları söyledi:
“Bugün bir savcı görevdeki bir cumhurbaşkanı hakkında siyaset yasağı istiyor. Bunun ne kadar etik olduğunu ne kadar hukuki olduğunu vicdanlara bırakıyorum. Hiçbir şahıs önemli değildir. Türkiye’yi bu şekilde yıpratmaya Türkiye’yi dışarıya karşı küçültmeye hiç kimsenin hakkı ve haddi yoktur. Eğer bu iddianame sulh ceza mahkemesine verilseydi mahkeme ‘böyle iddianame olmaz’ diye savcıya iade ederdi. Anayasa Mahkemesi’nin tavrı ne olacak bakacağız. İddianameye karşı savunma yapmaya da gerek yoktur. İddianameye karşı savunma yapmak hakka karşı haksızlık olur.”
|