Mazlumder, Hak İhlâlleri Komitesi Başkanı Av. Elif Uzunpınar, ‘Dünya Kadınlar Günü’ ile ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, “Fıtratına aykırı bir şekilde kadını makineleştiren yaklaşım, en büyük kadın hakkı ihlâlidir” dedi.
Mazlumder, Hak İhlâlleri Komitesi Başkanı Av. Elif Uzunpınar, ‘Dünya Kadınlar Günü’ ile ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, “Fıtratına aykırı bir şekilde kadını makineleştiren yaklaşım, en büyük kadın hakkı ihlâlidir” dedi.
“Kadın, her gün kadın. Başı açıkken de kadın, kapalıyken de. Evde de kadın, işyerinde de. 8 Mart’ta da kadın, diğer 364 günde de” diyen Av. Elif Uzunpınar şöyle devam etti: “Kadının ‘kadın’ cinsiyetinden dolayı değil, ‘insan’ olduğu için önemsenmesi ve değere lâyık bulunmasının gerekliliği açıktır. Kadın problemlerinin temelinde ‘ayrımcılığın’ yattığını ifade edenlerin, kadın problemlerini tek güne indirgeyip, yılın 364 günü kadına karşı şiddet, istismar ve sömürü gibi durumları yok sayarak, senede bir tek gün paneller tertip edip, meydanlara çıkmak, kadına yönelik ayrımcılıkla mücadelede yetersiz kalacağı açıktır.”
Av. Elif Uzunpınar, şöyle devam etti: “Maddî ve manevî şiddete maruz kalan, oto lastik reklâmlarına kadar alâkalı alakasız birçok konuda bedeni ve görüntüsü pazarlanan, çalışma şartları ile yıpratılan kadının, ekonomik özgürlüğü konusunda yapılan vurgularda bu özgürlüğün bedeli konusuna değinilmemekte, şahsî özgürlük, ekonomik özgürlüğe feda edilerek kadın, başta annelik olmak üzere birçok güzellikten mahrum bırakılmaktadır. Çocuğu ve ailesiyle geçireceği zamanı, maddî kaygılarla daraltmak hatta yok etmek suretiyle, fıtratına aykırı şekilde kadını makineleştiren yaklaşım en büyük kadın hakkı ihlâlidir. “
Kadın problemini önemsediğini iddia edenlere seslenen Uzunpınar, şunları kayddetti: “Kadına karşı ayrımcılığın yalnız ve ancak ‘kadın ile erkek arasında adaletin tesis edilmesi’ ile aşılabileceğini, kadın-erkek ‘eşitliği’nin ancak kadının aleyhinde uygulamalara sebep olduğunu ve olacağını hatırlatırız. Ülkemizde bu amaçla kurulduğunu ifade eden kadın oluşumlarının ise, kadınların sorunlarının nasıl giderileceğinden ziyade, kadınlara yönelik ayrımcılığı savunması, kendi gibi düşünmeyen ve yaşamayan kadını eğitim ve çalışma hakları başta olmak üzere her alanda kısıtlayan uygulamalara ses çıkarmaması hatta alkış tutması kaygı vericidir.
Ülkemizde kadın problemi olarak en önemli problemlerden biri de ‘başörtüsü yasağı’dır ve uzun yıllardır devam etmektedir. Binlerce kadın hiçbir yasal dayanağı olmayan, fiilî uygulamalarla mağdur edilmiştir ve edilmektedir. Kişinin kendini tanımlama hakkı kişiliği ile bir bütündür. İnsanın kendi hayatına dair yapacağı tercihlere ancak saygı duyulabilir. ‘Eğitim’ yoluyla kadın sorunlarının aşılacağını söyleyenler, on binlerce kadının eğitim hakkının elinden alındığı bir ülkede kadınlara yönelik mevcut ayrımcılığın giderileceği bir yaklaşım ve inanç ortaya koymalıdır.”
|