Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 10 Mart 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Millî gelir hesapla değil, üretimle artar

Milli gelirimizi TÜİK (Başbakanlık’a bağlı bir devlet kuruluşu olan Türkiye İstatistik Kurumu) hesaplar. TÜİK, milli geliri hesaplama şeklini değiştirdi. 1998 yılından bu yana milli gelir rakamlarını yeniden belirledi. Bu yeni hesap şekliyle milli gelirimiz “durduğu yerde” arttı.

2006 yılı sonunda milli gelirimiz 400.0 milyar dolar olarak açıklanmıştı. Yeni hesaplama şekli ile (kâğıt üzerinde) yüzde 31.6 oranında yükseltildi, 526.4 milyar dolar oldu.

TÜİK, bir süre önce ülke nüfusunu 73 milyondan 70 milyona düşürdü. Sonra milli geliri 400 milyar dolardan 526 milyar dolara çıkardı. Sonuçta kişi başına düşen milli gelir rakamı da 5.480 dolardan 7.500 dolara yükselmiş oldu.

Millî gelir nedir?

Milli gelir ülkede üretilen mal ve hizmetlerin parasal değerinin toplamıdır. Üretim artınca milli gelir de artar. Üretmeden ülke gelirini artırmanın imkânı yoktur. Milli geliri ölçmek için önce ülkedeki mal ve hizmet üretiminin “miktarı” belirlenir. (Ölçülebilecek ölçülür. Ölçülemeyecek olanlar tahmin edilir.) Sonra bunlar cari fiyatla (o yılın fiyatıyla) fiyatlandırılır.

Geçmiş yılların milli geliri ile karşılaştırmaya imkân vermek (değişim belirlemek) için de cari fiyatla belirlenen milli gelir rakamından enflasyonun şişkinliği alınır. Buna da “Sabit Fiyatla Milli Gelir Hesabı” denilir.

Milli gelir hesabında mal ve hizmetlerin parasal değeri “Katma Değer” olarak toplanır.

Katma değer denilen şey bir malın çıktı fiyatı ile girdi fiyatı arasındaki farktır. Bu fark (1) Kira, (2) Ücret, (3) Faiz ve (4) Kâr’dan oluşur. Örneğin bir ayakkabı 100 liradır ama, onun içinde 30 liralık deri, 10 liralık iplik, 5 liralık çivi vardır. Derinin, ipliğin, çivinin içinde de kira, ücret, faiz ve kâr vardır. Bunlar ayrı ayrı toplanırsa gerçek olmayan bir rakam ortaya çıkar.

Bir son açıklama daha: Milli gelir hesabında kayıt içi-kayıt dışı ayrımı yapılmaz. Bu hesap bir muhasebe hesabı değildir. Pazara çıksın çıkmasın, kayıt içi olsun olmasın tüm üretim hesaba girer.

Daha önce de değişti

Bizde son kırk yılda milli gelir rakamlarıyla 3 defa oynandı.

1) DPT kurulduğunda, DİE ile DPT’nin üretim tahminleri farklı olduğundan Birinci ve İkinci Beş Yıllık Kalkınma planlarında DİE ve DPT milli gelir rakamları arasında ufak farklar vardı.

Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı hazırlanırken Yaşar Yaşer’in DİE Başkanı olduğu dönemde, Erdoğan Özötün ile rahmetli Cemil Çınar’ın çabalarıyla bu çelişki giderildi. Fakat eski seri ile yeni seri arasında sadece yüzde 1-3 oranında fark oluştu. Yeni seri 1968 sabit fiyatlarıyla belirlendi, 1948 yılına kadar geriye uzatıldı.

2) Orhan Güvenen’in DİE Başkanlığı döneminde 1990 yılında milli gelirde ciddi bir düzeltme yapıldı. Milli gelir yüzde 30-35 oranında büyütüldü.

Yeni hesapta 1987 yılı sabit fiyatları esas alındı. Geçmiş yılların rakamları 1968’e kadar düzeltildi.

3) Son olarak da TÜİK, 1998 yılı girdi-çıktı çalışmasına dayalı olarak 1998 yılı sabit fiyatlarıyla üretim değerlerini tekrar belirledi. 1998 yılından bu yana açıklanan rakamları yükseltti.

Güven sarsılıyor

Yeni hesaplamayla TÜİK’in milli geliri yükseltme gerekçesi nedir? Üretim mi arttı ki, milli gelir rakamı büyüyor? Hayır. Üretim aynı. Hesaplama şekli değiştiriliyor.

Açık anlatımıyla üretim artmadığı halde milli gelir rakamı büyümektedir.Tekrarda yarar vardır ki, önemli olan üretimdir. Üreteceksiniz ki, geliriniz artsın.

10-15 yılda bir milli gelir hesaplarını düzeltip % 30-35 oranında artırmak hesapların sağlığına olan inancı zedelemektedir. Düzeltmelerden önce kullanılan milli gelir rakamlarına dayalı olarak yapılan hesaplamaların, rasyoların doğru olmadığını görmek kullanıcıları ve yorumcuları zorda bırakmaktadır.

Milliyet, 9.3.2008

Güngör Uras

10.03.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Millî gelir hesapla değil, üretimle artar

  2020 dolar

  Kanunsuz kamu düzeni

  Yeni bir Osman Özbek vak’ası mı?


 Son Dakika Haberleri