Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 19 Ocak 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

MHP'nin formülü türbanı çözemez

Eğer amaç üniversitelerde türbanı yasaklayan mahkeme kararlarını ortadan kaldırmaksa, Milliyetçi Hareket Partisinin dün açıkladığı anayasa değişikliği önerisi sorunu çözmez.

Önce MHP'nin önerisine bir bakalım. Anayasanın kanun önünde eşitliği düzenleyen 10. maddesinin son fıkrasına birkaç kelime eklemeyi öneriyor MHP. Fıkranın şimdiki hali şöyle: "Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır."

MHP'nin önerisi ise şöyle: "Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde ve her türlü kamu hizmetinin sunulmasında ve bu hizmetlerden yararlanılmasında kanun önünde eşitlik ilkesine uygun hareket etmek zorundadır."

Bu fıkranın türban konusuyla uzak yakın bir ilişkisini kurmak maalesef çok zor. Nedenini anlatabilmem için sorunun hukuki gelişimine bir bakmamız lazım.

Anayasa Mahkemesi, 7 Mart 1989'da aldığı 1989/12 sayılı kararında, türbanın 'laiklik karşıtı bir simge' olduğuna ve üniversite dersliklerinde, sınav salonlarında ve amfilerinde giyilemeyeceğine karar verdi. Kararına dayanak olarak da anayasanın temel kurucu ilkelerinden olan 'laiklik' ilkesini aldı.

Gerekçeli karar incelendiğinde, türbanı serbest bırakan, ama mahkeme tarafından iptal edilen yasanın anayasanın 10. maddesi açısından da incelendiği görülür. Gerekçeden ilgili bölümü aktarmak istiyorum:

"Anayasa'nın 10. maddesindeki eşitlik kavramıyla yasalar önünde eşitlik, yani hukuksal eşitlik öngörülmüştür. Bu kuralla kimi kişilere ya da topluluklara aynı durumda bulunan yurttaşlardan daha çok, daha geniş, hak ve yetkiler tanıyarak yasa karşısında eşitlik ilkesinin çiğnenmesi yasaklanmıştır. Güdülen amaç, aynı durumdaki kimselerin yasalarla aynı işleme bağlı tutulmasını sağlamak ve yasalar karşısında dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri nedenlerle yurttaşlar arasında ayrım gözetilmesini önlemektir. Ayrı durumda olanlar için ayrı uygulama ise eşitlik ilkesine aykırılık oluşturmaz.

Anayasa'nın Başlangıç Bölümü'yle ilgili incelemede değinildiği gibi Anayasa yönünden din, kimi haklara sahip olmanın koşulu değildir. Değişik dinlere inananlarla hiçbir dine inanmayanlar için, din ve vicdan özgürlüğü sınırları içinde inancını açıklamak serbesttir. Din konusunda inançlarına, bakmaksızın tüm yurttaşlara eşit davranan lâik devlette, din ve mezhep farklılığı kişiler arasında hiçbir ayrıma neden olamaz. Dava konusu kural ise, giyim konusunda İslâmî olduğu ileri sürülen başörtüsüne ayrıcalık tanımakla eşitlik ilkesine biçimsel yönden ters düşmektedir. Özde başka dinlerin gerektirdiği örtülere olanak tanımak lâikliğe aykırılığı ortadan kaldıramaz.

Dinsel nedenle başörtüsü ve türbanla boyun ve saçların örtülmesine serbestlik tanınması, bu tür yönlendirme, bir anlamda zorlamadır. Kişileri şu ya da bu yönde giyinip başını örtmeye zorlamak, ayrı ve hattâ aynı dinlerden olanlar bakımından ayrılık yaratacaktır.

Bu nedenle, dava konusu madde Anayasa'nın 10. maddesine de aykırıdır."

Görüldüğü gibi gerekçeli kararda ne hizmet almaktan ne de vermekten söz ediliyor. Kaldı ki, Anayasa Mahkemesi, türban yasağı getiren kararını verirken Anayasa'nın Başlangıç bölümüne, 2. maddesine, 10. maddesine ve 174. maddesine aykırılık bulmuştu zaten. Dolayısıyla MHP'nin önerisi, 10. maddeyle ilgili aykırılığı bile gidermezken, özellikle 2. ve 174. madde engellerinin nasıl aşılacağı son derece tartışmalı.

Benim kişisel görüşüm, anayasa'da kurucu ilke olarak laiklik yer aldığı müddetçe, anayasaya madde de ekleseniz, 'bir cümlelik' değişiklik de yapsanız türbanı serbest bırakmak hukuken mümkün değildir. Bunu mümkün kılmanın yegâne yolu, Anayasa Mahkemesi'nin ilk olarak 1989'da yaptığı ve daha sonra farklı gerekçelerle en az üç kez daha tekrar ettiği yorumunu değiştirmesidir. Bu yorum değişikliği de ancak Anayasa Mahkemesi üyelerinin kompozisyonunun radikal biçimde değişmesiyle sağlanabilir.

Radikal, 18 Ocak 2008

İsmet Berkan

19.01.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Askerlerin seçilmişlere hesap vermediği bir rejim demokrasi değildir

  Hâlâ susacak mısınız?

  MHP'nin formülü türbanı çözemez

  Askere göre, örtü çağdışı

  Sözün bittiği yer


 Son Dakika Haberleri