Hac farizasını yerine getirenlere kolaylıklar getirerek bazı sıkıntılarını giderdiklerini dile getiren Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, kontenjan arttırımıyla gençlerin daha fazla hacca gideceğini belirtti.
Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Ali Bardakoğlu, Prof. Dr. Bardakoğlu, bu yıl Türkiye’den 100 binin üzerinde hacı adayının kutsal topraklara geldiğini ve bunların yaş ortalamasının 56 olduğunu belirtti.
Türkiye’nin hac kontenjanın artmasıyla gençlerin daha fazla hacca gideceğini anlatan Bardakoğlu, ‘’Hedefimiz hacda yaş ortalamasını 50’ye indirmektir. Bunun için çalışmalarımızı sürdürüyoruz’’ dedi.
YEMEK VERİLMEYE BAŞLANDI
Bardakoğlu, eskiden hacıların zor şartlar altında hac farizasını yerine getirdiğini hatırlatarak, ‘’Hacca gelen kadınlarımız zamanlarını yemek pişirmekle geçiriyordu. Harem’e gitme imkânı bile bulamıyorlardı. Radikal bir kararla, ‘kadınlar da hacdan istifade etmeli’ dedik. 100 binin üzerindeki hacıya yemek çıkarmak ve dağıtmak çok önemli. Aşçılarımızı buraya getirerek eğittik. Mutfaklarımızda şu an bin kişi görev yapıyor. Türk damak zevki ile çıkarılan yemekler düzenli ve herkese eşit bir şekilde dağıtılıyor. Böylece hacılarımızı büyük bir sıkıntıdan kurtarmış olduk. Bu karar en çok kadın hacılarımıza yaradı’’ diye konuştu.
Bütün hacıların otellerde kaldığını kaydeden Bardakoğlu, şunları söyledi: ‘’Zaman zaman şikâyetler alıyoruz. Suudilerin verdiği oturma iznine göre kira ödüyoruz ve kişi başına tahsis edilen yer 3.5 metre karedir. Buna rağmen verilen iznin altında iskân ediyoruz. Önümüzdeki yıllarda her hacımızın kalacağı yeri 4.5 metre kareye çıkarmayı hedefliyoruz. En büyük zorluk birbirini tanımayan 5-6 hacı adayının bir anda aynı odayı paylaşmasından kaynaklanıyor. Kademeli olarak müstakil oda sistemine geçerek bu sıkıntıyı da ortadan kaldırmayı amaçlıyoruz.’’
TÜRKİYE’NİN SAYGINLIĞI VAR
Prof. Dr. Bardakoğlu, İslâm dünyasında Türkiye’nin ayrı bir itibar ve saygınlığının bulunduğunu da belirterek, ‘’Bu da ikili iyi ilişkilerden, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ilişkilerinden, zengin ve güçlü tarihimizden, İslâm ülkeleriyle tarih paylaşımı ve din bilimlerinden kaynaklanıyor’’ şeklinde konuştu.
|