Eğitimci-yazar M. Ali Kaya, Müslüman devletlerin mağlûbiyet sebebinin Kur’ân’a uygun ‘cihad’ etmemeleri olduğunu açıklayarak, “Çünkü Kur’ân’a uygun mücadele, yani hak mağlup olmaz” dedi.
Risâle-i Nur Enstitüsü Ankara Şubesi’nin organize ettiği “Cihad” isimli seminerde konuşan eğitimci-yazar M. Ali Kaya, öncelikle cihadla ilgili hadis-i şerifleri okudu. Ardından cihadın tanımına değinen Kaya şöyle konuştu: “Arapça “C-H-D” kökünden gelen Cihad kelimesinin masdarı ‘Mücahede’dir. Kur’ân’ın ve Resulullah’ın gösterdiği yolda yapılan her hareket cihadın kapsamına girmektedir. Cihad, Allah’ın adını yüceltmek, yani İ’lay-ı Kelimetullah için yapılır. Allah’ın adını yüceltme amacı olmayan mücadeleler cihad sayılmaz.”
Mevcut Müslüman devletlerin mağlûbiyetlerinin Kur’ân’a uygun şekilde cihad etmemelerinden kaynaklandığını belirten Kaya, “Kur’ân’da cihad ve mücahede kelimelerinin geçtiği âyetler ‘manevî cihadı’ yani kişinin nefsi, malı ve canı ile yapacağı cihadı anlatır. İçerisinde kıtal ve mukatele kelimelerinin geçtiği âyetler ise ancak maddî, silâhlı ve devlet başkanının liderliğindeki bir savaşı ifade etmektedir” sözlerini aktardı.
Cihadın zamanın şartlarına göre yapılacağını belirten Kaya, “Bediüzzaman Emirdağ Lâhikasında, Dâhilde cihad manevidir. Manevî tahribata karşı sed çekmektir. Bununla dâhili asayişimize bütün kuvvetimizle yardım etmektir. Cihad-ı manevinin en büyük şartı da vazife-i İlâhiyeye karışmamaktır” diyor. Resulullah’da bir hadis-i şerifinde, “Cihad kıyamete kadar devam edecek bir farzdır” diye buyurmuştur. Buradan anlaşılıyor ki cihad devamlı olacaktır fakat savaşların olmadığı dönemlerde cihad son bulmayacak, manevî olarak nefise, şeytana ve manevî tahribata karşı devam edecektir. Yani savaş geçici, cihad devamlıdır” diye konuştu.
Seminerde Risâle-i Nur’daki ‘cihad’la ilgili bölümleri de aktaran Kaya, son olarak cihadın amacına değinerek şunları dile getirdi: “Cihadın amacı, dünya ve ahiret saadetini temin etmek için insanların nefis, şeytan ve din düşmanlarıyla mücadele etmeleridir. Nur talebelerinin en büyük görevi manevî cihad ve iman hizmetidir.”
|