Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Nafiz Özak, afet yönetiminde sürecin tek elden yönetilmesinin daha yararlı olacağını düşündüklerini belirterek, ‘’Afet ile ilgili risk yönetimini tamamen biz alabiliriz, afet anı ve afet sonrası için de İçişleri Bakanlığı ve ilgili bakanlıklar devreye girebilir veya tümü bizde toplanabilir’’ dedi.
Özak, Türkiye’nin bir afet ülkesi olduğunu ve bu gerçeği kabul etmek gerektiğini vurguladı. Başta deprem olmak üzere sel, heyelan, kaya düşmesi gibi afetlerin yoğun olarak görüldüğünü dile getiren Özak, ‘’İstatistiklere bakarsanız, 100 yılda 100 bin kişi kaybetmişiz’’ dedi.
Özellikle 1999 depreminin büyük can ve mal kaybına yol açtığına dikkati çeken Özak, bu acı tecrübenin konunun ciddiyetini ortaya koyduğunu, birçok önemli çalışmaya zemin oluşturduğunu kaydetti.
Afet ile ilgili yürütülen çalışmalarda tartışılan ana noktanın ‘’sürecin tek elden yönetimi’’ olduğuna işaret eden Özak, bu yöndeki eleştirileri dikkate aldıklarını ve yeni bir yapılanma üzerinde durduklarını söyledi. Özak, ‘’Bakanlığın adının Afet Bakanlığı şeklinde değiştirilebileceği öyleniyordu. Böyle bir değişiklik söz konusu mu?’’ sorusunu şöyle cevapladı:
‘’Değil. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Türkiye’de planlama konusunda en deneyimli bakanlık. Planlamada 1990’lı yıllardan sonra çok başlılık oldu. Bunu kabul etmek lazım. Özellikle yerelleşme sürecinde. Bizim de yerel yönetimler yasalarında, yerellere bu yetkiyi verme konusundaki talebimiz ortada. Çünkü hız, kalite, şeffaflık ve yerinden yönetimi destekliyoruz. Ancak daha evvel biz iktidara gelmeden önce birtakım kurumlara ve bakanlıklara planlama yetkisi verildi. Bu konuda, Bayındırlık Bakanlığının vizyonu ve misyonu ile bu çok başlılığı ortadan kaldırmayı düşünmemiz gerekiyor.’’
|