Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı, İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği ve Filistin Dayanışma Birliği’nce düzenlenen Uluslararası Kudüs Buluşması’nın sonuç bildirgesinde, ‘’Barışı seven tüm dünya ülkelerinden, uluslararası kuruluşlardan, Kudüs’teki siyonist işgalin sona ermesi için gayretlerini yoğunlaştırmalarını istiyoruz’’ denildi.
‘’İstanbul Bildirgesi’’ başlığıyla açıklanan metinde, buluşmaya, aralarında Müslüman ve Hristiyan din adamları, siyaset, düşünce ve kültür önderleri, sendika ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin bulunduğu 5 bin kişinin katıldığı belirtildi. Bildirgede, etkinlik kapsamında Filistin halkının sorunlarının ele alındığı ifade edilerek, Filistinliler’in, Gazze ve Batı Şeria’da süren kuşatmayla karşı karşıya oldukları dile getirildi.
Müslümanlar ve Hristiyanlar’ın kutsal mekanlarına yönelik tehlikeli saldırılar, Mescid-i Aksa çevresinde yapılan kazılar hakkındaki bilgi ve tespitlerin gözden geçirildiğinin belirtildiği bildirgede, şunlar kaydedildi:
‘’Kudüs, bir barış şehri, medeniyetlerin buluşma yeri, güvende olmasıyla insanlığın huzur bulacağı kutsal bir mekandır. Oraya saldırı, savaşların ve çekişmelerin alevlenmesine yol açar. Medeniyetin devamı için bu şehrin iyimserlik, adalet ve insani yaşayışın bir örneği olarak kalması gerekir. Siyonist işgalciler, Kudüs’ün batısını 1948’de, doğusunu da 1967’de işgal etmişlerdir. Bu, ırkçı, yerleşimci, mütecaviz, tarihin akışına karşı terörist bir işgaldir. Kudüs, Filistin, Golan, Şeba çiftlikleri üzerindeki işgalin mutlaka son bulması gerekir. Bu sebeple işgale, zulme ve sömürgeciliğe karşı olanların, Filistin halkının vatanının özgürleştirilmesi için verdiği mücadeleyi desteklemesi gerekir.’’
Kudüs’teki tarihsel mekanları yoketme amaçlı ırkçı yerleşim çalışmalarının, Filistin halkının ulusal ve dini haklarına tecavüz anlamına geldiği ifade edilen bildirgede, ‘’Bu çalışmalar, kuşatma yoluyla ve Kudüs’ün boğazını sıkan ırkçı duvar vasıtasıyla yürütülüyor. Tüm bunların amacı, Kudüs halkını göçe zorlamaktır. Kesinlikle reddedilmesi ve kınanması gerekir’’ denildi.
|