Din özgürlüğünün temel prensip olduğunu vurgulayan Olli Rehn, “Eğer bir kişi demokratik ilkelere saygı duymayı ve aynı zamanda dinî değerlere sahip çıkmayı tercih ediyorsa, bu Avrupa kültürüne ve mirasına tamamen uygundur” dedi. Radikal’in Kriter dergisine konuşan Rehn, laiklikten söz ederken “demokratik laiklik” ifadesini kullandı ve bunun AB ilkeleri ile uyumlu olduğunu, AB üyelik perspektifinin Türkiye’de demokratik laiklik sistemini güçlendirdiğini söyledi.
301'de bahane kalmadı
Sıkıntılı dönemin atlatılmasından sonra müzakere sürecinin yeni bir dinamizm ve enerji ile canlandırılması aşamasına gelindiğini belirten Rehn, ifade özgürlüğü bağlamında 301’in anahtar olma özelliğini koruduğunu ve artık bu konunun çözülmemesi için hiçbir bahane kalmadığını vurguladı. “Neredeyse üç yıldır bu konuda bir gelişme olmasını bekliyoruz” diyen Rehn, yeni hükümetin gereksiz bir gecikme olmadan 301’i iptal etmesi veya değiştirmesi gerektiğini kaydetti.
|