Şerif Mardin Hoca’nın “mahalle baskısı”na dikkat çekmesiyle başlayan tartışma “Türkiye, Malezya olacak mı?” irdelemesiyle devam etti.
Bu çerçevede, ODTÜ’den Prof. Dr. Sencer Ayata’yı Murat Yetkin’le birlikte, CNN Türk’teki Ankara Kulisi programımızda konuk ettikten sonra, sohbet olanağı da bulduk.
Sencer Hoca, “Malezya benzetmesi ve endişesini” yersiz buluyor. Sencer Hoca’nın tanımıyla AKP liderliği ve “türban burjuvazisi”nin hayali, başka bir deyişle, özendiği ülke Dubai. Bir yandan toplumda dini yönün önde olduğu, bir yandan da zenginliğin ve serbestliğin yaşandığı Dubai, Türkiye’deki İslamcı orta üst sermayenin hayallerine daha uygun düşüyor.
Bu kesimin Malezya’ya özenmesi söz konusu değil.
Prof. Dr. Ayata, Türkiye’de zenginleşen, burjuvalaşan, İslamcı tonu ağır basan bir yeni sınıf oluşmuş durumda. Siyasi otoritenin kaynak dağıtımında İslami yaşam tarzını esas alanları koruyup kollamasıyla güçlenen bu kesim “türban burjuvazisi”ni oluşturuyor. Ancak bu kesim burjuva kültürü anlamında bir alternatif oluşturmuş değil. Bu nedenle de laik burjuva kültürüne özeniyor ve onlar gibi davranmaya çalışıyor.
Türban takıyor, cemaat kurallarına göre giyiniyor, ancak tüketim kültürünü, laik burjuva kültürüne yakınlaştırmaya çalışıyor. Aynı mağazalardan alışveriş ediyor, lüks arabalara biniyor, laik burjuvanın gittiği yerlere gidiyor, onların izlediği sanat etkinliklerini izlemeye çalışıyor.
Sencer Hoca, Emine Erdoğan’ın New York’ta, “Operadaki Hayalet”i izlemesini de bu bağlamda görüyor. Marka giyinmeyi, lüks otellerden alışveriş yapmayı bunun işaretleri olarak görüyor.
Sencer Hoca, laik burjuvaya yönelmenin sosyal ve siyasal sonuçlarının da olacağı kanısında. Ona göre, zengin türbanlıların bu eğilimi, onları örnek alan tabandaki orta ve yoksul kesimi de etkiliyor. Laik kesime özenme sonucu eğer öncüler laik kesim gibi yaşamaya başlarsa, onları izleyen geniş kesimler de aynı yöne girebilir.
Milliyet, 29.9.2007
|