Yeni anayasa çalışmalarına tepki olarak rektörleri toplayan ve görüşlerini basın toplantısıyla açıklayan YÖK Başkanı Erdoğan Teziç’e Bem-Bir-Sen Genel Eğitim Sekreteri Recai Karslı tarafından noter kanalıyla mektup gönderildi. Karslı mektubunda “Bu ülkede herkes yasalara uymak zorundadır. Geçici olarak doğmuş bu boşluk hiçbir zaman hesap vermeyeceğiniz anlamına gelmez. Elbet sizler de yasaların önünde hesap vereceksiniz” dedi.
Yeni Anayasa tartışmaları ve üniversitelerde başörtüsünün serbest bırakılması çalışmalarına tepki olarak rektörleri toplayan ve görüşlerini basın toplantısıyla açıklayan YÖK Başkanı Erdoğan Teziç’e noter kanallı tepki geldi.
Bem-Bir-Sen Genel Eğitim Sekreteri Recayi Karslı, YÖK Başkanı Erdoğan Teziç’in açıklamalarına tepkisini noter kanalıyla gönderdiği açık mektupta ifade etti. Karslı, mektubunda “Bu ülkede herkes yasalara uymak zorundadır. Geçici olarak doğmuş bu boşluk hiçbir zaman hesap vermeyeceğiniz anlamına gelmez. Elbet sizler de yasaların önünde hesap vereceksiniz” dedi.
Recayi Karslı, sivil anayasa tartışmaları sırasında Rektörler tarafından koparılan fırtınanın “saltanatın elden gideceği” korkusundan kaynaklandığını belirterek, 4982 Sayılı Bilgi Edinme Kanunu gereğince kaç tane başörtülü öğrenciyi ikna odasında sorguladıklarını, ikna edilemeyen kaç öğrencinin dayatmalarla yurtdışına sürgün edildiğini, vergi dairelerinin kamusal alan sayılıp sayılmadığını, başörtülü vatandaşlarının vergilerinin kabul edilip edilmediğini, 1996 yılından bu yana kaç üniversite rektörüne hangi sebeple soruşturma açıldığını, kaçına izin verilmediğini açıklamasını istedi.
“BUGÜNE KADAR KAÇ GENCİN
HAYALLERİNİ YIKTINIZ?”
Karslı mektubunda ayrıca Teziç’e şu soruları yöneltti:“Bu keyfi uygulamalardan ülkemize ekonomik ve beyin gücü olarak vermiş olduğunuz zararı açıklar mısınız? Üniversiteler, eğitim kurumları, okullar keyfi olarak eğitim ve öğretim haklarını engellediğiniz çocukların ve onların babalarının ödediği vergilerle yapılmadı mı? Vergi daireleri kamusal alan değil mi? Başörtülülerin vergileri kabul edilmiyor mu? Bugüne kadar kaç üniversite gencinin hayallerini yıktınız, bin bir güçlükle çocuğunu okutan babanın ocağını söndürdünüz?” 1996 yılından bugüne kadar kaç üniversite rektörüne hangi sebeple soruşturma açılmıştır? Hakkında soruşturma izni vermediğiniz rektör ve yönetici sayısı kaçtır? Soruşturma izni neden verilmemiştir? YÖK Başkanı ve rektörler, devletin hangi imkânlarından faydalanmaktadır? Bir rektörün (varsa) özel ticari faaliyeti ve geliri hariç devlet bütçesi, döner sermaye ve diğer gelirleri ne kadardır? Bir ayda eline ne kadar para geçmektedir? Bu kazanç çöpten ekmek toplayan insanların yaşadığı bir ülkede sosyal devlet anlayışı ile bağdaşıyor mu? Tarafıma bilgi verilmesini talep ediyorum.”
|