Bernard Shaw, “Doğru anahtarla her şeyi, yanlış anahtarla hiçbir şeyi söyleyemezsiniz; işin tek inceliği anahtarı oluşturmaktadır,”diyerek “pozitif iletişim”in temelini oluşturan fikri ortaya atmıştır. İnsanî ilişkilerde ve iletişimde çok önemli bir faktör olan “muktezayı hale mutabakat” yani duruma göre tavır takınma iletişim taktiklerini uygulama, pozitif iletişimin önemli bir düsturudur. Bu şekilde kurulan iletişimle hayat kalitesi de artmakta; insanın statüsünü yükseltmektedir.
Pozitif iletişimin temel prensiplerini aşağıdaki şekilde tesbit edebiliriz:
a-) Dinleme: İnsanlarla pozitif iletişim kurmanın birinci yolu iyi bir dinleyici olmaktan geçer. Dinlemesini bilmeyen bir insan abuk sabuk konuşmaların da bir numaralı taşıyıcılarından olabilmektedir. İyi bir dinleme beraberinde köklü bir paradigma değişimini de beraberinde getirir. Bu değişimi gerçekleştirmek için aşağıdaki prensipler esas alınmalıdır:
• Muhatapla iletişime odaklanmak; gereksiz hayallerden uzak durmak,
• Önyargıdan uzak dinlenmeye hazır olmak,
• Tempoyu iyi ayarlamak; çalakalem davranışlardan uzak kalmak,
• Doğru zaman ve miktarda sessiz kalabilmeyi başarabilmek,
• Mesajın ana fikrini çarpıtmamak,
• Göz kontağını iyi ayarlamak,
• Sessiz sözler ve mimikler,
• Beden dilini iyi ayarlamak…
b-) Empati: Empati iletişimin en önemli bir parçasıdır. Muhatapla konuşurken, kendinizi muhatabın yerine koyunuz. Sizin ona hitabınız, kendinize yapılan bir hitap tarzıyla örtüşmelidir. Yani siz neden hoşlanıyorsanız, muhatabınıza da öylece onun hoşlanacağı şekilde hitap ediniz. Böyle bir anlayışla iletişim kurduğunuzda iletişim çatışmaları asla yaşamazsınız. Empati çok güçlü bir araçtır. Zira kendi bilgileriniz, yargılarınız, tahminlerinizle oluşturduğunuz hisleriniz yerine, karşınızdaki insanın gerçek veya gerçeğe yakın hisleri ve düşünceleri ile hareket etmeye başlamanız bu şekilde mümkün olabilmektedir.
c-) Soru sorma san’atı: İnsanın zihni melekeleri sorularla ve cevaplarla çalışır. Bazen çok uzun konuşmalar yerine tek bir soru sormak, insanları ikna sürecimizde oldukça etkili olur. Soru ilmin anahtarı olduğundan, soru sorarak hem pozitif iletişim kurmuş oluruz; zira soru aynı zamanda muhataptan bilgi talebidir ve onun bilgisine müracaat edilerek onu bilgili bir şahıs düzeyine koymaktır, hem de muhatabın soruya cevap vermesiyle belki de bilmediğimiz bir şeyi öğrenmemize sebep olmuş oluruz.
d-) Beden dili: Eskilerin tabiriyle “lisan-ı hal, lisan-ı kalden önemlidir”; yani beden dili, çoğu zaman sözden daha önemli olmaktadır. Zira ikili bir iletişimde beden dilinin etkisi % 55 vurgu, tonlama, ses tonunuzun etkisi % 38, söylediklerimizin muhtevasının etkisi sadece % 7’dir. Bu bağlamda beden dilimizi disiplinize ederek, sözlerimizle uyumlu hale getirmeliyiz.
Pozitif iletişim, bütün yukarıda sayılanların ötesinde bir kibarlık ve insanlığın gereği olan muhabbet ölçütüdür. Pozitif iletişimle insan kalp kırmaktan, patavatsızlıktan, lüzumsuz konuşmalardan vs olumsuz iletişim vasıtalarından korunur. Zira insanın en çok sıkıntı çektiği şey iletişim vasıtası olan “dil” unsurudur.
[email protected]
|