Zamanın revaçta olan konularının neler olduğunu merak edenler büyük kitapçılara uğramalı. Şu hususu özellikle altını çizerek ifade etmek isterim ki; âleme nizamat verenler kesinlikle okuyan insanlar. Fark yapanlar, farkı fark edenler kesintisiz okuyanlardır. Okumanın fazileti konusunda yazılacak söylenecek çok şeyler var ama şimdilik bir es geçelim dedik.
Kitapçılara uğradığımda, bir bölümü yeni çıkan kitaplara, başka bir bölümü ayın kitaplarına ayrılan bölümlere bakarım. Daha sonra ilgi alanıma giren konularda “yeni neler çıkmış?” eskilerde popülerliğini devam ettirenler hangileri gibi incelemeler yaparım. Almak ve okumak istediklerimi kabarık bir liste yaparım. Sonunda bir veya iki kitap alır çıkarım.
Son kitabevi ziyaretimde “ÇEKİM YASASI” isimli kitabın yeni çıkan ve ayın kitapları arasında yer aldığı dikkatimi çekti.
Bir kitap hakkında fikir sahibi olmak için; yazarı, önsözü, içindekiler, baskı sayısı gibi hızlı inceleme yöntemleri ile inceledim ve yerli yazımı bir tane aldım. Daha önce aynı yazarın başka bir kitabını da okumuştum.
Efendim “Çekim Yasası” adındaki kişisel gelişim alanında revaçtaki kitap, pozitif düşünce temasını ağırlıklı olarak işlemektedir. Arzu ve isteklerin gerçekleşmesi için düşünmenin önemini tekrar ve tekrar vurgulamaktadır. Düşüncedeki yoğunluk istek yoğunluğuna sebep olacak, kâinattaki kozmik enerji bu isteği mutlaka yerine getirecek şeklinde saçmalıkları içermektedir.
Din ve iman eksenli düşünceden farklı bir eksende insanlara mutluluk formülleri sunan bu ve benzeri kitapların önerdiği pratiklere bakarsanız % 99’u dinin emirleri içinde yer alıyor.
İnsanların isteklerini yerine getiren o sınırsız gücün sahibini Allah demeyip “Evrendeki Kozmik Enerji” gibi saçmalıkların altını dolduran düşünce sistematiği, kâinattaki sınırsız bir gücün rububiyeti, hâkimiyeti, kayyumiyeti ve tasarrufunu ifade ediyor. Güya dinden imandan uzak bilimsel yöntemler öneriliyor.
İnsanlarda mevcut olan müthiş mânevî açlığın giderilmesinde yine adı başka konulsa da dinin hayat pratiklerinin farklı kılıflarda sunulması iyi bir gelişme olarak mülâhaza etmek gerekir.
İstemenin, duânın, şükür ve kanaatin, insanlar hakkında hüsn-ü zannın, haram yememenin, mutlak adaletin önemini o kadar güzel anlatan “çekim yasası” kitaplarını yazanlar önceden NLP eksenli kitap yazanlar.
“Güzel gören güzel düşünür güzel düşünen hayatından lezzet alır” veciz sözünü anafikir kabul ederek yazılan kitaplar çok satanlar arasında yer alıyor.
“İnsanda bir lâtife var ki, o lâtife lisanı ile her ne sual etse-velev fasık da olsa- Cenâb-ı Hak o lâtifeye hürmeten o matlubu yerine getirir” sözü Bediüzzaman tarafından 1911 yılında söylenmiş.
Şimdi bu sırrın sonuçlarını gören bir kısım insanlar “siz yeter ki düşünün ve isteyin, talebiniz kâinattaki kozmik enerji tarafından yerine getirilecektir” diyerek rağbet görüyorlar.
Sahip olduğumuz hazinenin kıymetini ne kadar biliyoruz, öz eleştiri yapmamız lâzım.
Toptancı yaklaşımla külliyen ret anlayışı pozitif düşüncenin gereği değildir.
Cenâb-ı Hak’kın isimlerinin tecellilerini teorik olarak bilmek yetmiyor. El alem pratiğini hayata geçirmiş. Müslüman mahallesinde salyangoz satmıyor, dinimizin pratiklerini alt alta yazmış Müslümanlara satıyor.
Bizimkiler de “Vatan millet Sakarya!!!!” “Din elden gidiyor!!!!!” “Vatan elden gidiyor!!!!” velhasıl her şey elden gidiyor sloganları ile avunuyorlar.
Aslında giden bir şey yok. Birileri durumunu korumak için bir şeylerin gittiğine inandırmak için “Cambaza bak cambaza” deyip konumunu koruyor.
[email protected]
|