Anlaşılan o ki birileri Başbakan’a yeterli bilgi desteğini sağlamıyor, o da zaman zaman heyecanlı çıkışlarla yanılabiliyor. Galiba danışmanları ona yeterli servisi veremiyor. Yoksa geçen hafta çok tartışılan “Latife Hanım” gafı kolay kolay yapılır mıydı?
(...)
Başbakan’ın kritik açıklamalarında altyapısal bilgisini sağlaması gereken danışmanlarının onu böyle bir hataya düşürmesini anlamak güç. Türkiye’yi yöneten kadronun Latife Hanım’ın ailesinden bihaber oluşu da ilginç...
Kısaca özetlemek gerekirse, İzmir’in önemli ailelerinden Uşakizadeler’in kızı Latife. Zaten o dönemin İzmir’i azınlıkların, Levantenler’in yaşadığı, Türkler’inse son derece modern olduğu bir kent. Uşakizadeler de Türk aristokrasisinin temel taşlarından. Batılı yaşam tarzını benimsemişler.
Zaten pek çok mensubu da yurtdışında eğitim görmüş. Tıpkı Latife Hanım gibi. Londra ve Paris’te okuyan Latife Hanım’ın o yıllardaki pasaport fotoğraflarında başı hep açık. İzmir’deki hayatında sokağa çıktığında başına bir örtü geçiriyordu ama bu bir zorlamadan değil, o zamanki gelenek-göreneklerden kaynaklanıyordu. Nitekim kıyafet devrimlerinden sonra örtüyü tamamen attı.
Ta ki Mustafa Kemal’le evlenip, devlet görevi gereği örtünene kadar. Ancak Latife Hanım’ın asla türban ya da peçe takmadığını da eklemek gerekiyor. Dönemin şartlarına göre değerlendirmek en doğrusu Latife Hanım’ın örtünmesini.
Akşam, 21.8.2007
|