Hayrünnisa Hanım’ın Köşk’e çıkması kesinleşince, önceden hep bir ağızdan “Türbanlı olmaz” korosu, şimdilerde Hayrünnisa Hanım’ın başörtüsünün şeklinde değişiklik yapmasını, bunu da uluslararası modacılara yaptırmasını telkin ediyorlar!
Hayrünnisa Hanım’ın örtüsünün şeklini kendilerine göre yeniden belirlemeye çalışıyorlar. Modacılar harekete geçmiş de, Atıl Kurtoğlu Hayrünnisa Hanım’ın kafasına yeni bir düzen getirecekmiş de... Falan filan...
Bunları söyleyip yazıp çizenler gerçekten fetbaz bir topluluk... Şimdi, Gül Ailesi, bunu kabul edecek mi, etmeyecek mi onu bilmiyorum. Fakat şu gerçeği dile getirmek bizim görevimiz: “Eğer Gül Ailesi Köşk için H a y r ü n n i s a Gül’ün başını örtme şekline bu tarz bir müdahaleyi kabul ederlerse büyük yanlış yapmış olurlar.” Böyle bir müdahalenin ne anlama geleceğini herkesten çok kendileri daha iyi bilir.
Hayrünnisa Hamın’ın başörtüsünü öne sürenlerin derdi onun başörtüsü ile ilgili değil zaten. Onun başının içi ile ilgili. Şöyle tersinden düşünelim. Ahmet Necdet Sezer’in eşinin başı açık olsa ne olur kapalı olsa ne olur. Hiç fark eder mi? Etmez!
O halde Hayrünnisa Hanım’ın başını açtırsalar, bunlar artık tamam tehlike bitti, Köşk kurtuldu, rejim kurtuldu mu diyecekler? Demeyecekler!
Hayrünnisa Hanım, başını mesela Benazir Butto gibi örtmeye başlasa, rejimin nesi kurtulur? Şunu söylemek istiyorum: Hayrünnisa Hanım’ın başını örtüş şeklini kocası cumhurbaşkanı oldu diye birtakım sulandırmalara gidilirse bu AK Parti’ye oy veren kesimleri küstürür.
Bugün, 21.8.2007
|