|
|
|
Elektrik üretiminde sıkıntı yok |
Türkiye’de etkili olan kuraklığa bağlı olarak bazı barajlarda su seviyesi kritik seviyeye inerken, bazı barajlarda su seviyesindeki düşüşe rağmen elektrik tüketimindeki artış sebeb iyle üretim tam kapasite sürdürülüyor, bazı barajlarda da elektrik üretimi günlük tüketime bağlı olarak ayarlanıyor.
Kuraklık, Manisa’daki Demirköprü Hidroelektrik Santralinde enerji üretimini yarıya düşürdü. Elazığ’da, GAP Bölgesi içerisinde yer alan Keban Baraj Gölü’nde su seviyesi, geçen yıla göre 5, Atatürk Baraj Gölü’nde ise 1 metre düştü. Karakaya Baraj Gölü’nde ise su seviyesinde herhangi bir değişiklik olmadı. Samsun’da, Altınkaya ile Hasan Uğurlu barajlarındaki su seviyeleri mevsim normallerinin altında seyrediyor. Eskişehir’de kurulu 3 hidroelektrik santralinde su sıkıntısı bulunmuyor.
Sivas’ın içme suyunun temin edildiği 4 Eylül Barajı, elektrik enerjisi üretilen ve tarımsal sulamada kullanılan Kılıçkaya ile Çamlıgöze barajları ve bulundukları yörenin tarımsal sulama ihtiyacını karşılayan diğer barajlarda, su seviyesi mevsim normallerinde seyrediyor. Konya’daki barajların birçoğunda ise su miktarı geçen yılın aynı dönemine göre önemli ölçüde düştü. Tokat’ta DSİ’ye ait 5 barajda doluluk oranı ise yüzde 70 seviyelerinde bulunuyor. Adana’daki Seyhan ve Osmaniye’deki Berke barajlarının su tutma havzalarında, doluluk oranı yüzde 80 seviyesinde.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki Batman, Kralkızı, Karakaya ile Dicle baraj göllerindeki su seviyesi ile bu barajlarda üretilen elektrik enerjisi miktarında azalma olmadığı bildirildi.
Kuzeydoğu Anadolu’daki barajlarda su seviyesi geçen yıla oranla arttı. Erzurum, Kuzgun Barajı’nda doluluk oranı yüzde 82, Demirdöven Barajı’nda doluluk oranı yüzde 87, bu yıl su tutulmaya başlanan Palandöken Barajı’nda ise doluluk oranı yüzde 50 düzeyine ulaştı. Erzincan’da yıllık 51 gigavatsaat elektrik üretilen Tercan Barajı’nda doluluk oranı yüzde 73, sulama amaçlı kullanılan Erzincan Barajı’nda doluluk oranı yüzde 95, Ağrı Patnos Barajı’nda ise doluluk oranı yüzde 96 olarak ölçüldü.
Kırşehir ile Ankara’nın Şereflikoçhisar ilçe sınırları arasında Kızılırmak üzerinde kurulan Hirfanlı Barajı’nda su seviyesinin elektrik üretimini etkileyecek derecede düşmediği bildirildi. Çanakkale’de 5 barajın bulunduğunu anlatan Çanakkale Devlet Su İşleri Müdürlüğü yetkilileri, Çanakkale’de tarım, sulama ve içme suyuyla ilgili sıkıntı olmayacağını söylediler. Büyük şehirlerle kıyaslandığında Malatya’daki barajlarda su sorunu yok. Van Devlet Su İşleri 17. Bölge Müdürü Ayhan Yüksel, Van’daki Koçköprü ile Zernek barajlarında yeterli miktarda su bulunduğunu söyledi.
|
/ ANKARA
07.08.2007
|
|
|
Borsa 50 bini test etti |
İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Ulusal 100 Endeksi, yaklaşık 1 ay aradan sonra 50 bin puanın altını gördü.
Hisse senetleri haftanın ilk işlem gününe 833 puan kayıp ile başladı. Endeks, dün açılışın ardından 49.749,16 puan seviyelerine kadar gerilerken, daha sonra gelen alımlarla birlikte yeniden 50 bin puanın üstüne çıktı. Endeks saat 10.25 itibarıyla, Cuma günü ikinci seans kapanışına göre 638,96 puan azalarak 50.077,48 puan seviyesine geriledi. Hisse senetlerinin değer kaybı yüzde 1,26 oldu.
ABD borsaları, Cuma günü Bear Stearns’ün kredi piyasalarının son 20 yılın en kötü durumunda olduğunu belirtmesi ve ABD istihdam verilerinin de ekonomide zayıflık konusundaki endişeleri artırması sebebiyle keskin bir düşüş gösterdi.
Asya borsaları da küresel kredi endişeleri sebebiyle, Macquarie Bank gibi finans sektörü hisseleri başta olmak üzere hızla geriledi, ABD ekonomisinin sağlığıyla ilgili endişeler doları da düşürdü.
|
/ İSTANBUL
07.08.2007
|
|
|
IMF: Bütçede ek tedbir gerekli |
Merkez Bankası’ndan sonra Uluslararası Para Fonu (IMF) da hükümetin bütçede ek tedbir alması gerektiğini belirtti.
CNBC-e’nin sorularını cevaplayan IMF Türkiye Temsilcisi Hugh Bredenkamp, harcamaların yılın ilk yarısında program hedefinin üstünde seyrettiğini belirterek, “Harcama konusunda bazı ek önlemlerin alınması gerekecek” dedi.
Bütçede tedbirlerin bir an önce alınması durumunda sorun olmayacağını ifade eden Bredenkamp, yılın ilk yarısında özellikle sermaye transferi ve tarımsal destek harcamalarının beklentileri aştığına dikkat çekti. Bredenkamp, bütçe revizyonunun hükümetin mali hedefleri yerine getirme konusundaki kararlılığını sürdürdüğünün göstergesi olduğunu vurguladı. Bredenkamp, hükümetin bütçe revizyonuna giderken kendilerine danışmadığını söyledi. Ekonomik performansın çok iyi durumda olduğunu belirten Bredenkamp, seçim döneminin ekonomi üzerinde fazla etki oluşturmadığını kaydetti.
|
/ ANKARA
07.08.2007
|
|
|
Yunanistan’a elektrik verilmeye başlandı |
Hükümetlerarası yapılan anlaşma çerçevesinde 4 Ağustos Cumartesi gününden itibaren Türkiye’den Yunanistan’a elektrik verilmeye başlandığı bildirildi.
Türkiye ile Yunanistan arasında ‘’Elektrik Enerjisi Takası ve İşbirliği Anlaşması’’ gereği, Hamitabat doğal gaz çevrim santralinin 2 ünitesinden, Türkiye enterkonnekte sisteminden izole edilerek Babaeski üzerinden Yunanistan’a elektrik verilmeye başlandı.
Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt A.Ş. tarafından Yunanistan’a 1,5 ay boyunca yaklaşık toplam 180 milyon kilovat saat (kWh) elektrik enerjisi verilecek. Türkiye Yunanistan’a verdiği elektrik enerjisini takas yöntemiyle alacak. Bu çerçevede, 2008 yılı Ocak-Şubat aylarında ise Yunanistan Türkiye’ye aldığı miktar kadar elektrik enerjisi verecek.
Türkiye’den Yunanistan’a verilen elektrik enerjisi ile ilk kez Avrupa Birliği (AB) ile enerji ticareti de başlamış oldu.
|
/ ANKARA
07.08.2007
|
|
|
TMO, ithalat yapmak zorunda kalacak |
Eskişehir Ticaret Borsası (ETB) Başkanı Selim Öğütür, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) küresel ısınmadan dolayı hububat piyasasını regule etmek için ithalat yapmak zorunda kalacağını söyledi.
Öğütür, geçen yıl hububat rekoltesinin Eskişehir’de 256 bin ton olduğunu belirterek, küresel ısınmanın etkilerini iyice göstermeye başladığı 2007’de şu ana kadar 191 bin ton hububat alımı yaptıklarını kaydetti. Kuraklık sebebiyle buğday ve arpa üretiminde yüzde 30-40 azalma olduğunu ifade eden Öğütür, şöyle konuştu: ‘’ Arpayı 419-423 YKr’den, buğdayı da 398-475 YKr’den alıyoruz. Geçen yıla oranla fiyatlarda ürünün azlığından dolayı artış yaşanıyor. Geçen yıl arpayı 230 YKr’den alıyorduk. Küresel ısınma hububat fiyatlarını da etkiledi. Yem fabrikaları mısır ithalatını zamanında yapamadı. Yem üretiminde mısır yerine buğday kullanılıyor. Bu da buğday fiyatlarının yüksekte seyretmesinde etkili oldu. Çiftçi hububatını stok yaptı. TMO’nun 450 YKr’den daha fazla para vererek alım yapmasını bekliyor.’’
Öğütür, Türkiye’nin hububat rekoltesinde 2-2,5 milyon tonluk bir azalma olduğuna ifade ederek, şu anda ofisin elindeki rezervin sıfır seviyesinde bulunduğunu kaydetti.
TMO’nun 2007 yılına stoksuz girdiğini anlatan Öğütür, ‘’Ofisin elinde sadece harp stokları kaldı. Ofisin elindeki stoklar tükenince ihracatçıya (kendiniz ihracat yapacağınız buğdayı bulun) dedi. Türkiye, iki yıl önceye kadar dünya un ihracatı şampiyonuydu. Ülkemiz, 5 milyon tonluk bir un ihracatı yapıyordu. Ofis, küresel ısınmadan dolayı hububat piyasasını regule etmek için ithalat yapmak zorunda kalacak’’ dedi.
|
/ ESKİŞEHİR
07.08.2007
|
|
|
Ödenekte tıp fakültelerine öncelik |
Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), tıp fakültelerinin öğrenci kontenjanlarında artışa gitmelerini sağlamak için yapılacak fiziki mekan ve donanıma dönük yatırımlara öncelik tanıyacak.
Türkiye’de hekim sayının AB ve gelişmiş ülkelerin çok altında kaldığı tespitiyle DPT, Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığına, öğrenci sayılarının artırılmasına dönük bir yazı gönderdi. Yazıda, öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısının 3,4 olduğu göz önüne alındığında, tıp fakültelerinin öğrenci kontenjanı artışında öğretim üyesi konusunda bir engel bulunmadığının anlaşıldığını ifade edildi.
DPT yazısında, fiziki mekan ve donanım yetersizliği nedeniyle öğrenci sayılarında artış yapamayan tıp fakültelerinin bağlı oldukları rektörlüklerin, ihtiyaç duydukları fiziki mekan ve donanımla ilgili fizibilite raporlarını ve yıllar itibariyle öğrenci kontenjan artışı hususunda YÖK Başkanlığı ile varacakları mutabakat zabıtlarını Müsteşarlığa göndermeleri halinde ödenek taleplerinin öncelikle karşılanmaya çalışılacağını bildirdi.
|
/ ANKARA
07.08.2007
|
|
|
Dört otomobilden üçü AB’ye satıldı |
İhracatın lokomotifi olan otomotiv sektörü, bu yılın 7 ayında, ihracatının yüzde 79,2’sini Avrupa Birliği (AB) ülkelerine yaptı.
Uludağ İhracatçı Birlikleri’nin (UİB) kayıtlarından derlenen bilgiye göre, Türk otomotiv sektörü, Ocak-Temmuz döneminde gelişmiş batı ülkeleri başta olmak üzere 5 kıt'ada toplam 167 ülke ve özerk bölge ile 14 serbest bölgeye ihracat yaptı.
Toplam 11 milyar 313 milyon 508 bin dolarlık otomotiv ihracatının, 8 milyar 955 milyon 316 bin dolarlık kısmı, Türkiye’nin geleneksel olarak en büyük ticarî partnerleri konumundaki AB ülkelerine gerçekleştirildi.
AB üyesi 26 ülkeye yapılan ihracat, toplam otomotiv ihracatının yüzde 79,2’sini karşılarken, diğer 141 ülkeye yapılan ihracat, 2 milyar 358 milyon 192 bin dolar ile sınırlı kaldı. Güney Kıbrıs’a Ocak-Temmuz döneminde ihracat yapılmadı.
AB ülkeleri arasında, Almanya, İtalya, Fransa ve İngiltere’ye yapılan ihracat ise 5 milyar 624 milyon 355 bin dolar ile toplam otomotiv ihracatının yaklaşık yarısını oluşturdu.
|
/ BURSA
07.08.2007
|
|
|
Kapanan şirket yüzde 10.82 azaldı |
Açılan şirket sayısı bu yıl, geçen yılın ilk yedi ayına göre yüzde 3.02 oranında gerilerken, kapanan şirket sayısı ise yüzde 4.47’lük azalma yaşadı. Temmuz ayında ise kapanan şirket sayısı yüzde 10.82 oranında azaldı.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) Ticaret Sicili verilerine göre, geçen yıl 66 bin 558 olan açılan şirket sayısı yüzde 3.02 azalarak, bu yıl 64 bin 548 oldu. Kapanan şirket sayısı ise 22 bin 237 iken yüzde 4.47 oranında gerileyerek, 21 bin 242 olarak gerçekleşti. Geçen yılın Temmuz ayında 7 bin 919 olan açılan şirket sayısı yüzde 1.14 artarak, bu yılın aynı döneminde 8 bine çıktı. Kapanan şirket sayısı ise geçen yılın Temmuz ayında 3 bin 365 iken yüzde 10.82 oranında azalarak, 3 bine geriledi.
|
/ ANKARA
07.08.2007
|
|
|
“Boşluğu özel havayolları doldurabilir” |
Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı İbrahim Şahin, THY’de yapılacak grevden toplumun hissettiği kadar endişe duymadığını belirterek, “Boşluğu özel şirketler doldurabilir” dedi.
Grev sürecinde Hava-İş sendikasını eleştiren Şahin, “Sendika yurt dışı basınına da bir açıklama yaptı. Bu gereksizdi. Bu bizim iç problemimiz. Yurtdışına böyle bir mesaj verilmesi turizme zarar verir. Bu açıdan bunu yadırgıyorum” diye konuştu.
Şahin konuşmasına şöyle devam etti: “Ülke içerisinde bir tekel vardı. Bu tekel kaldırıldı. Şu anda THY’nin boşluğunu özel şirketler doldurabilir. THY, büyük bir filo. Bunun zarar görmemesi lâzım. Hava-İş yurtdışı basınına da bir açıklama yaptı. Bu gereksizdi. Bu bizim iç problemimiz. Yurtdışına böyle bir mesaj verilmesi turizme zarar verir. Bu açıdan bunu yadırgıyorum. Sendika demokrasi süreci içinde işleyecek. Kendi haklarını alacak. Şirket de en uygun şekilde bu görüşme sürecini tamamlayacak.”
Şahin, sorunun greve gitmeden çözülmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
|
/ ANKARA
07.08.2007
|
|
|
|