(...) Sizi bilmem ama ben YAŞ’ın medyada niçin bu kadar büyük yer işgal ettiğini anlamıyorum doğrusu.
Adı üstünde, her yılın Ağustos ayında yapılan “olağan” bir toplantı değil midir bu?
Ama ne mümkün... Bir haftadır YAŞ’la kalkıp yatıyoruz. Biliyorsunuz; YAŞ’ın (ama her yıl) medyada yer alışı fiks mönüye uygun olarak düzenleniyor.
Her şeyden önce (hiç değilse 5 yıldır) toplantı süresince verilecek “yemekler” ve bunlara kimin katılıp katıl-a-mayacağı bahsi işleniyor.
Bu bahis çerçevesinde “öngörülen” davetlerin nasıl gerçekleştiği malum: Başbakan, eşi başörtülü olduğu için sadece öğle yemeklerine katılıyor. YAŞ’ın diğer üyeleri ise kendi aralarında (eşli olarak) –bir hafta boyunca– akşam yemeklerinde de bir araya geliyorlar.
“Fiks mönü”nün ikinci ayağı Anıtkabir ziyaretleri. Her yılın Ağustos ayında, YAŞ üyeleri biri toplantı öncesi diğeri toplantı bitiminde olmak üzere iki kere Anıtkabir’i ziyaret ediyorlar. Bu ziyaretler sırasında Başbakan, Şura Başkanı olarak, Anıtkabir Defteri’ne TSK’ya ilişkin bir şeyler yazıyor. (Başbakan bu yıl ilk kez -galiba, emin değilim- Defter’e yazdıklarını yüksek sesle okudu da.)
Peki YAŞ’ın bu “olağan” toplantıları medya açısından niçin bu derece önemli? Cevap yetiştirmek için kendinizi perişan etmeyin, çünkü bu sorunun makul bir cevabı yok.
Şöyle bir cevap en “makul”ü herhalde: Öyle işte, âdet böyle işte... Ya da (daha ciddi olsun isterseniz) “teamül” böyle...
Ve nihayet YAŞ toplantılarında neler olup bitiyor sorusunun cevabı: Ne olacak? “Olağan” olarak toplanan Şura’dan her yıl (ama her yıl) olağan kararlar çıkıyor. Terfi sırası gelen albay, general ve amiraller -son derece olağan bir biçimde- ya bir üst rütbeye terfi ya da emekli ediliyor.
YAŞ toplantılarında alınan kararların öne çıkan bir bölümü de “TSK ile ilişiği kesilenler”le ilgili. İşin bu faslı da son derece “olağan” cereyan ediyor. Başbakan ve Milli Savunma Bakanı bu kararları “muhalefet şerhi koyarak” imzalıyorlar. (Bu fasıl önemli ama bugünlük uzatmıyorum. “Sivil Anayasa” yürürlüğe girince bu “şerh” meselesinin de sonuna gelinecek herhalde. Ama şimdilik “muhalefet şerhi” ile yetiniliyor. “Muhalefetse al sana muhalefet!” durumu yani!)
Olağan YAŞ toplantılarıyla ilgili bir hususu az kalsın unutuyordum: Tabii ki, her olağan toplantı gibi bu yılın olağan toplantısı da Cumhurbaşkanı’nın vereceği akşam yemeğiyle son bulacak.
Sözün kısası: Medya, bizi hiç mi hiç ilgilendirmeyen YAŞ toplantılarına ilişkin haberlerle meşgul etmekten artık vazgeçsin... En önemli bölümü “YAŞ yemekleri”nden oluşan bir konuyu, tıslayan musluklardan dolayı burnundan soluyan Ankaralılar başta olmak üzere millete okutup seyrettirmekten daha manasız bir şey olur mu?
Yeni Şafak, 5 Ağustos 2007
|