Sağlık İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Başoğlu, ‘’Cumhuriyet, laiklik, demokrasi ve bayrak gibi ilkeler, milletin vazgeçemeyeceği değerlerdir. Bunlar bir siyasi partinin çatısı altında barınamaz’’ dedi.
Antalya’da yapılan Sağlık İşçileri Sendikası Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı’nın açılışında konuşan Sağlık İşçileri Sendikası Genel Başkanı Başoğlu, 22 Temmuz seçimini değerlendirdi. Seçimde zaferin seçmene ait olduğunu belirten Başoğlu, bu zaferin kimse tarafından gölgelenmemesi gerektiğini bildirdi. Başoğlu, şunları kaydetti:
‘’Cumhuriyet, laiklik, demokrasi ve bayrak gibi ilkeler, milletin vazgeçemeyeceği değerlerdir. Bunlar bir siyasi partinin çatısı altında barınamaz. CHP, propagandaları sırasında Cumhuriyet’in tehlikede olduğunu ilan etti, ancak rey öyle çıkmadı. Vatandaşın bir çoğu buna inanmadı. O zaman hala ‘Cumhuriyet tehlikededir’ denebilir mi? Bence bu söylenemez, bir tehlike de yoktur. Kimse, toplumun ortak değerlerini bir tarafa çekip, yıpratmasın. Bu millet Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumaya kararlıdır.’’
“KİMSE ‘DARBE YAPARIM’ DİYEMEZ”
Seçimlerin ardından bazı emekli generallerin darbe olacağına yönelik asılsız söylentiler çıkardığını da ifade eden Başoğlu, bunun demokrasiyi gölgelediğini kaydetti. Başoğlu, şöyle devam etti:
‘’Seçimler olmuş, insanlar bunun heyecanını yaşarken, emekli bir paşa çıkıyor, ‘Cumhurbaşkanlığı’nda tartışma çıkarsa, darbe olur’ açıklamasında bulunuyor. Darbe bir hak değil, suçtur. Kim olursa olsun, ‘Ben darbe yaparım’ diyemez. Böyle bir şey söylenmesi çok zamansız ve anlamsızdır. Ayrıca, Genelkurmay Başkanı’nın kime bağlı olacağı konusunu Türkiye artık kapatmalıdır. Genelkurmay Başkanı’nın Başbakan’a bağlı olması ayıp bir şey değildir ki. Genelkurmay Başkanlığı bir Cumhuriyet kurumudur. Önemli bir kurumdur. Üstün görev ve yetkileri vardır ama Başbakanlığa bağlıdır. Genelkurmay Başkanı’nın Başbakan’a bağlı olması onu küçültmez. Hiyerarşidir bu.
Darbe, askerlerden çok sivillerden geliyor, siviller körüklüyor. Emekli paşaların Türk Silahlı Kuvvetleri adına konuşma hakları da yoktur. Türkiye’de darbe olmasını bekleyenler hayal peşinde koşuyor. Bu seçim, darbe iddialarını da ortadan kaldırmıştır. Askerleri, sivil yönetimler üzerinde bir denetçi olarak görmeyi biz kabul etmiyoruz.’’
Türkiye’de işçi hareketinin teşkilatlanamadığını da kaydeden Başoğlu, özellikle 12 Eylül 1980 tarihinden sonra sendikaların üye toplamakta ciddi güçlüklerle karşılaştığını bildirdi.
|