Türkiye Bilimler Akademisi, Profesör Doktor Şerif Mardin’in üyeliğini üçüncü kez reddetmiş.
Engin Ardıç, bu reddin gerekçesini şöyle yazmıştı Akşam’daki köşesinde:
- Gerekçe, “Said-i Nursi” üzerine araştırma yapmış olması... Hani hayatta en hakiki mürşit ilimdi ulan? Atatürk öyle dememiş miydi? Hayır, bu ülkede Atatürk’ün en büyük düşmanları, hep söylerim, Atatürkçü geçinenler… Şerif Hoca yatsın kalsın dua etsin, İsmail Beşikçi’ye yaptıkları gibi içeri de tıkabilirlerdi... Atatürk’e “adam” dediği için hayatı karartılan İzmirli profesör (Atilla Yayla) gibi kalp spazmı da geçirebilirdi...
Engin Ardıç’a katılıyorum ve onun cümleleri ile konuyu noktalıyorum:
- Böyle bir ülkede akademiye alınmak değil, alınmamak Şerif Hoca’nın onurudur. Hiç üzülmesin. (Bu olayın, Stanford’da ders veren adamın bilmemneresinde olduğunu da hiç sanmıyorum ya... Burada akademi üyesi olacağına Stanford Üniversitesi’nin çay ocağını işlet, daha iyi...)
Posta, 10.7.2007
|