(..)
Türkiye bir hukuk devletidir ve yargı bağımsızdır.
Ancak, hükümet, Genelkurmay’ın da tepki duyduğu ve üst mahkemenin alaycı mütalaa ile müdahale ettiği, abartılı bulunan bir mahkeme kararı yüzünden, daha önce savcıyı görevden atması yetmezmiş gibi, şimdi de mahkeme heyetine idari bakımdan vurmaktadır.
Ve bu hükümet, kendisine darbe tehdidinde bulunanlar karşısında bize, sözde demokrat olduğunu üfürmektedir.
(...)
Türkiye bir hukuk devletidir; parlamenter demokrasidir, silahlı kuvvetler ile emniyet güçlerinin konumu bellidir.
Lakin, bir yandan terörün mayınıyla, bombasıyla, pususuyla mücadele ettiğini düşündüğümüz devletin bağrından, bizzat kendileri de bomba biriktiren eski askerler fışkırmaktadır.
Bunlar ya hakikaten emekli, malulen emekli, emekliye ayırılmış ve rütbeleriyle anılan, ama başka türlü ast üst ilişkileri de oluşmuş kişilerdir; yahut, kimileri de yakalanınca atılmakta, ilişkileri, ilişikleri kesilmektedir.
Peki nedir bunlar?
Kimdir?
Ankara, İstanbul, Bursa ve Eskişehir’de ortaya çıkan bomba, fünye, patlayıcı koleksiyonları ne tür bir eser ircaı için oluşturulmuştur?
Bu bomba koleksiyoncuları ile aynı siyasal, ideolojik, mitingsel koşturmacalara girenler, sivil toplum şeyleri, gazeteci abiler, parti bişeyleri ne düşünmektedir?
Biraz fazla sayıda emekli, zoraki emekli, zorla emekli mensubunda ordu malı, NATO malı patlayıcılar çıkan ve terörle mücadele halindeki Silahlı Kuvvetler nasıl yorumlamaktadır?
Sabah, 28 Haziran 2007
|