11 kilogram C-3 tipi plastik patlayıcı...
1 adet Kanas tipi dürbünlü tüfek...
1 adet Kalaşnikof otomatik tüfek...
1 adet av tüfeği... M-16 mermileri....
10 MKE yapımı savunma ve taarruz tipi el bombası. 2 MKE yapımı olmayan el bombası...
Gaz bombası.... Sis bombaları... 210’ar gramlık 12 TNT düzeneği...
6 adet yarımşar kiloluk TNT kalıbı...
1 adet 1.5 kilogramlık TNT kalıbı...
1 kilogramlık tahrip kalıbı...
Naylon torbada ateşleme mühimmatı...
1 adet patlayıcılı imha kiti...
Normal tipte kapsül...
İnfilak kapsülleri...
Patlayıcı düzenekleri hazırlamada kullanılan saniyeli fitiller...
İnfilak (patlamalı) fitilleri....
Bunlar ne?
Emekli binbaşı Fikret Emek’in evinde bulunanlar.
Emekli binbaşı Fikret Emek kim?
Ümraniye’de bulunan bombalar soruşturması nedeniyle tutuklanan emekli yüzbaşı Muzaffer Tekin’in bağlantısı...
İkisi de emekli...
Basına bakılırsa ikisi de Özel Harpçi.
Bir de Kanas tipi dürbünlü tüfeğin ‘suikast silahı’ olarak anıldığını vurgulamak gerek...
***
‘Yüzbaşıdan sonra binbaşı bombası’ başlığıyla haberi manşetten veren Milliyet gazetesinde yukardaki dökümün yer aldığı sayfada gene Şemdinli ile de ilgili bir haber daha yer almaktaydı..
Şemdinli’de ‘bombacı’ astsubaylara ceza veren mahkeme için Adalet Bakanlığı soruşturma açtırmıştı...
Hoş, star bu haberin bakanlıkça yalanlandığını yazıyordu ama...
Askeriye için iddianame yazan bir savcıyı meslekten men eden bir anlayışın hüküm sürdüğü bir ülkede her şey olabilirdi...
Mahkemeye soruşturma açılabilir, hatta mahkeme üyeleri kitapçıyı bombalamadan tutuklanabilirdi.
***
Bu arada ilginç bir ankete gözüm ilişti.. İki bin dört yüz kişi arasında yapılan kamuoyu yoklamasına katılanların yüzde kırkı ‘rejim’ konusunda endişe beyan ediyordu.
Özel harpçi emekli bombacılardan dolayı mı?
Mantar gibi büyüyen ve ortalığı kaplayan para militer örgütlerden mi?
Şemdinli sonrası gelişmelerden mi?
Cinayetlerden mi?
Muhtıradan mı?
Hayır...
AK Parti’nin rejimi değiştirme ihtimalinden.
***
‘Yüzbaşıdan sonra binbaşı bombası’ haberi...
Cumhuriyet gazetesine atılan bombalardan Danıştay baskınına...
27 bombalı astsubaydan Muzaffer Tekin’e...
Muzaffer Tekin’den emekli binbaşı Fikret Emek’e...
Uzanan bir olaylar zinciri.
Bunlar normal mi?
Tabii ki değil...
Ama nedense medya, bu garipliği gerektiği gibi görmemeye devam ediyor.
AK Parti’nin rejimi değiştirme endişesi taşıyanlar için bile, bu bombalı ilişkiler ağının garipsenmesi gerekmez mi?
Ve buna göre davranılması.
***
Ne yazık ki...
Türkiye siyasî bir ülke...
Hukukî bir ülke olsaydı...
Meşrebe göre değil...
Hukukun tehlikede olup olmamasına göre korkardık.
Hukuku yok edenler, toplumu tehdit eden bir tehlike olarak görülürdü...
Ama galiba hâlâ siyasetten hukuka pek gelemiyoruz.
Hukukun darbeler alması bizi hiç korkutmuyor.
Star, 28 Haziran 2007
|