Almanya’da faaliyet gösteren Türkiye Araştırmalar Merkezi’nin (TAM) yeni araştırması Türkiye’nin Ortadoğu ile olan tarihsel bağlarını özetliyor. Araştırma, Irak, İran ve Suriye’ye yönelik siyasî ve politik çıkarlarını ortaya koyuyor, Türkiye’nin Ortadoğu ile gelişen ekonomik bağlarını istatistikî verilerle dayandırarak Alman ve Türk kamuoyuna sunuyor.
Araştırma, Türkiye’nin Batı ve İslâm dünyasındaki bağlarını dikkate alarak, Ortadoğu’ya yönelik siyasî, ekonomik ve güvenlik opsiyonlarını gösteriyor.
Araştırmayı yürüten Yunus Ulusoy, Türkiye’nin Ortadoğu’da “bölgesel güç olarak özgüvenli ve çok sesli bir dış politika aktörü konumunda olduğunu” söylüyor. Ulusoy’a göre Türkiye, hem İslâm dünyasında, hem de Batı dünyasında yer alan tek demokratik ülke olarak, Ortadoğu’da kriz çözebilecek bir ülke konumunda. Ulusoy’a göre “Türkiye, sivil ve ekonomik güce dayalı bölgesel dış politikası sayesinde İran, Arap ülkeleri ve de İsrail ile sıkı ilişki kurabilen bir ülke olarak Ortadoğu’nun yapılanmasında her zaman aktif rol alması gerekmektedir.“ TAM’ın araştırması, Amerika’nın Irak’ta uğradığı hüsranın ve doğurduğu iç savaşın sadece Türkiye için değil, Arap dünyası için de büyük bir risk taşıdığını ortaya koyuyor. Araştırmaya göre, Arap dünyası kapısının önünde Tahran, Beyrut, Bağdat eksenli bir Şiî güç birliğinin doğmasını, Türkiye ise Irak’ın toprak bütünlüğünü savunarak bir Kürt devleti oluşmasını engellemeye çalışıyor.
TAM Direktörü Faruk Şen’e göre, İran Şiilerle olan bağları sayesinde, Suriye ise Araplığı ortaya koyarak Irak’ın iç işlerine karışıyor. Bu şekilde Amerika’ya karşı ellerinde koz oluşturuyorlar. Türkiye ise konumu itibariyle hem Avrupa Birliği, hem ABD hem de Arap dünyası arasında denge oluşturarak kendi menfaatlerini koruyabilir. Tek yönlü politik eylemler Şen’e göre Türkiye’nin elini zayıflatır. Bu nedenle Türkiye’nin ortadoğu politikası çok yönlü geliştirilmelidir. Faruk Şen’e göre “Amerika’nın İslâm dünyasında büyük itibar kaybetmesi, bu ülkenin Türkiye’ye yönelik işbirliği ihtiyacını orta ve uzun vadeli arttırmaktadır.” Ne Avrupa Birliği, ne de ABD Şen’e göre Türkiye’yi kaybetme lüksüne sahip değil.
|