Bayrampaşa Belediyesi tarafından gerçekleştirilen Gençlik Festivali kapsamında yer alan konferansda, “medya ve savaş” konusu tartışıldı. 29 Mayıs tarihine kadar devam edecek olan GENÇTİVAL’de yer alan konulardan biri olan “Medya ve Savaş” ilişkisinin ele alındığı panelde gazeteci-yazar Coşkun Aral, Mete Çubukçu ve Sefer Turan, her gün medyada yer alan haberlerin arka planına dair önemli açıklamalarda bulundular.
Bayrampaşa Şehir Parkı yanında kurulan faaliyet çadırında gerçekleştirilen panelde, savaşın medyaya yansıtılmasında kendi içinde ayrıca bir mücadele olduğu, değişik örneklerle ortaya konuldu ve bu alanda kullanılan dilin insanları yönlendirdiğine dikkat çekildi.
Sefer Turan konu ile ilgili yaptığı açıklamasında, meselâ Irak savaşı başladığında Amerika’nın bu savaşı özgürlük harekâtı olarak isimlendirmesine karşılık, doğru bir örnek olarak NTV’nin ilk günden itibaren “Amerika’nın Irak’ı işgali” diyerek doğru bir teşhiste bulunduğuna dikkat çekerken, ancak genellikle dünyada cereyan eden savaşlara dair haberlerde medyada egemen olan ‘Amerikan dili’nin insanları bu anlamda farkında olmadan yönlendirdiğini belirtti.
Sefer Turan; “Filistin söz konusu olduğunda her gün duyduğumuz ‘çatışma’nın aslında İsrail’in karşı tarafa ateş etmesi veya baskı uygulaması anlamına geldiğini, yine işgale uğrayan ülkelerin insanlarının ‘direnişçi’ oldukları halde ‘terörist, aşırı dinci’ ve benzeri şeklinde isimlendirildiklerini görmekteyiz” dedi.
Medyada yer alan savaşa ait dehşet verici görüntülerin yer alıp almaması hususunda da dinleyicilerin sorularını cevaplayan Mete Çubukçu; maalesef medyanın çoğu kere reyting uğruna kanlı görüntüleri sevdiğini bunu yaydığını söyledi.
Meselâ bir füzenin atılması sonucunda enkaz altından çıkartılan çocukların son derece normal habercilik adına bildirilmesi gereken bir durum olduğunu belirten Mete Çubukçu, ancak bu görüntülerde de bazen, 11 Eylül 2001 ‘İkiz Kule’ saldırısında hiçbir görüntünün verilmemesi gibi -çünkü Amerika kendisinin de tabir yerindeyse kalbinden vurulabileceğini kendi halkına göstermek istemedi- siyasî kaygıların egemen olduğu örneğine değindi.
Coşkun Aral, haberlerin bumerang gibi olduğunu, yani bir şekilde iyisiyle kötüsüyle, olumlu veya olumsuz bizlere geri döneceğini belirterek gazetecilerin öncelikle insan olduğunu dolayısıyla bu anlamda taraf olduklarını belirtti.
Geç saatlere kadar devam eden panel, dinleyicilerin sorduğu pek çok sorulara cevapların verilmesiyle son bulurken, panelistler Bayrampaşa Belediyesinin GENÇTİVAL’de yer verdiği önemli konularla gençleri bilgilendirdiği ve kültür birikimlerine katkı sağladığı organizasyonlarından dolayı teşekkür ettiler.
|