Devletin zirvesinde durumlar vahim. Darmadağın bir görüntü ortaya konuluyor. Bu, Türkiye’nin ihtiyacı olduğu en son durumdur. Tam tersine, birlik görünümüne, ahenge, uzlaşmaya ve konuşmaya ihtiyacımız var
Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecinde, Başbakan Erdoğan’ı uzlaşmayı tamamen reddeder tutumu nedeniyle eleştirmiştik.
Anayasa Mahkemesi’ne gidip, cumhurbaşkanlığı seçimini resmen engelleyen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal bile; ‘Eğer Başbakan konuşmak için bize gelmiş olsaydı, birkaç isim getirseydi, mutlaka bir aday üzerinde anlaşabilirdik’ dedi bize.
Gerçi AKP’liler Baykal’a pek güvenmiyor ve onun bir ortamda söylediği lafın pratikte tam tersini yapabildiğini düşünüyorlar.
Ama uzlaşma arayışını AKP başlatmış olsaydı, dayatmacı bir isim üstünde ısrar eden, ‘bu mutlaka böyle olacak’ diyen tavır sergilemeseydi, bugün Türkiye’de her şey daha farklı, daha yumuşak ve gelecek için ümit veren bir durumda olabilirdi.
Şimdi ise baskı altında tutulmaya çalışılan, son derece gerilimli bir ortamdayız.(...)
Akşam, 25 Mayıs 2007
|