Avusturya’nın Ankara Büyükelçisi Dr. Heidemaria Gürer, Türkiye’nin çok büyük ve coğrafi olarak çok önemli stratejik bir ülke olduğunu belirterek, AB’ye üyelik sürecinde reformaların sürmesi gerektiği mesajını verdi.
Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (ANSİAD) düzenlediği toplantıya katılan Heidemaria Gürer, Türkçe olarak ‘’Avusturya’nın Dönem Başkanlığından Sonra Türkiye-Avrupa Birliği İlişkileri’’ konusunda bilgi verdi.
Türkiye’nin AB ile üyelik sürecini değerlendiren Gürer, AB üyelik kriterlerinin tüm aday ülkeler için geçerli olduğunu söyledi. Türkiye ile AB arasında başlayan müzakere sürecinde Türkiye’nin çok önemli reformlara imza attığını, bu reformların amacının ise Türkiye’nin AB’ye girişine hazırlık olduğunu belirten Gürer, reformların sürdürülmesi gerektiğini kaydetti.
TCK’nin 301. maddesinin değiştirilmesi konusundaki çalışmaların sürmesi gerektiğini dile getiren Gürer, ‘’Türkiye’nin gerçekleştirdiği reformların uygulanabilirliğinin uzun süre alacağını biliyoruz. Önemli olan yapılan reformları uygulayabilmektir’’ dedi.
Gürer, Türkiye’nin AB’ye üye olup olamayacağı biçimindeki soruyu da şöyle cevapladı:’’Bu konuda AB’de hiç kimse ne olacağını bilmiyor. 10 yıl, 15 yıl sonra ne olacağı bilinmiyor. Bu süreçte AB ne olacak? Belki 15 yıl sonra Türkiye AB’ye (ben girmeyeceğim) diyecek. Bu süre içinde belki AB diye birşey olmayacak. Türkiye, AB’ye giremezse, AB’nin ekonomik ve politik kaybı olur. Türkiye çok önemli, çok büyük ve coğrafi olarak stratejik bir ülke. Türkiye AB’ye giremese bile Türkiye ile AB arasındaki bağlantı çok iyi olmalı.’’
AB’nin geçen yıl müzakere sürecini durdurmasına karşın, kimi başlıklarda görüşmelerin yeniden açıldığını hatırlatan Gürer, Avusturya’nın dönem başkanlığı sırasında Türkiye ile AB ilişkilerinin çok iyi olduğunu savundu.
Müzakere görüşmelerinin hızının aday ülkeye bağlı olduğunu ifade eden Gürer, işadamlarının sorularını da cevapladı.
SARKOZY’NİN TAVRINA BAKACAĞIZ
Fransa’nın yeni cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy’nin, Türkiye’nin AB üyeliği hakkındaki olumsuz görüşlerinin hatırlatıldığı Gürer, ‘’Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin tavrına bakacağız, göreceğiz. Ancak Fransa Dışişleri Bakanı’nın Türkiye hakkında olumsuz bir görüşü yok’’ diye konuştu. Türkiye nüfusunun AB için çok yüksek olduğu görüşünü de ifade eden Gürer, Avusturya’da 300 bin Türk işçisinin olduğunu, ancak bunların Avusturya’ya entegre olamadıklarını savundu.
Terör konusunda Türkiye, AB arasında işbirliği var
İşadamlarının, Türkiye’de yaşanan özellikle bölücü terör örgütünün yapmış olduğu eylemlerin AB ülkeleri tarafından kınanmadığı biçiminde soru yöneltmeleri üzerine Gürer, ‘’Terör konusunda AB ile Türkiye arasında işbirliği var. Avusturya-Türkiye işbirliği de bulunuyor. PKK, terörist bir organizasyon’’ dedi.
Gürer, Sabancı suikastı sanığı Fehriye Erdal’ın Türkiye’ye iade edilmeyişi konusundaki soruya da, ‘’Fehriye Erdal konusu Belçika’nın durumudur. Bu konuda birşey diyemiyorum’’ cevabını verdi.
AB, ORDUNUN SİVİLLEŞMESİNİ İSTİYOR
Ordunun sivilleştirilmesi konusunun Türkiye’nin iç sorunu olduğunu, ancak AB ülkelerindeki gibi ayarlama yapılması gerektiğini ifade eden Gürer, şunları kaydetti:
“Askeri konuda AB olarak Türkiye’ye (bunu yapın) diyemiyoruz. Bu yolu Türkiye bulacak. Türban konusu Avrupa’da farklı görülüyor.
Türkiye’de başörtüsüyle üniversitelere gidemeyen kızlar Avusturya’da üniversitelere gidiyor. Derslerinde başarılı olamayınca da ‘Türban taktığımız için zayıf not veriyorlar’ diyorlar. Böyle birşey yok. Kıbrıs’ta Annan Planı’na destek verdik. Bu konuda gelişme olacak mı olmayacak mı bilmiyorum. Ancak Kıbrıs AB’ye girdi.’’
|