|
|
|
Terörün dini, ırkı, vatanı, milleti yok |
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’daki patlamaya ilişkin olarak, ‘’Terörün dini, ırkı, vatanı, milleti yok’’ dedi. Erdoğan, "Terör; nerede, kimi, nasıl, niçin, ne zaman vuracağı belli olmayan bir fenomen... Bu menfur hadiseyi bir kez daha şiddetle, nefretle telin ediyorum" şeklinde konuştu.
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneğinin (TÜSİAD) siyasi parti genel başkanlarıyla yapacağı toplantıların ilkinde konuşan Başbakan Erdoğan,Ankara’daki patlamaya değindi.
Terörün, insanların yoğun bir biçimde bulunduğu bir saatte haince, gaddarca saldırısına bir kez daha şahit olunduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:’’Her zaman söylüyoruz, terörün dini, ırkı, vatanı, milleti yok ve masum insanların yaşamlarına kasteden bu bombalı saldırı tabii ki tüm milletimizi derinden üzüntüye boğmuştur. Terör; nerede, kimi, nasıl, niçin, ne zaman vuracağı belli olmayan bir fenomen... Bu menfur hadiseyi bir kez daha şiddetle, nefretle telin ediyorum.”
|
/ İSTANBUL
24.05.2007
|
|
|
Kaos ortamı oluşturmak |
Yüzden fazla kişinin yaralanmasına ve 6 kişinin hayatını kaybetmesine yol açan terör saldırısı lanetlenirken, oynanmak istenen oyuna dikkat çekildi. Saldırı ile, insanlar üzerinde korkuların hakim olması, Türkiye’nin yeniden içine kapanması ve bir kaos ortamına sürüklenmesinin hedeflendiği belirtiliyor. İstikrar ortamının bozularak yabancı yatırımcıların korkutulmasını, demokratik sürecin engellenmesini ve seçimlerin ertelenmesini netice vermesinden endişe duyuluyor.
Başkentin Ulus semtindeki Anafartalar Çarşısı önünde önceki gün akşam saatlerinde meydana gelen patlamada 6 kişi öldü, 102 kişi yaralandı. Sivil toplum kuruluşları yaptıkları açıklamalarda bombanın hedefinin demokrasi olduğunu dile getirdi.
Ankara’nın işlek merkezlerinden Ulus’taki Anafartalar Çarşısı’nın Anafartalar Caddesi girişinde dönceki gün saat 18.45 sıralarında meydana gelen patlamanın etkisiyle çarşıda büyük hasar oluştu. Olayın ardından bölgeye çok sayıda ambulans sevk edildi. Yaralılar, ambulanslarla çevredeki hastanelere götürüldü. Bölge polis tarafından güvenlik kordonu altına alınırken, itfaiye ve kurtarma ekipleri ile Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü ekipleri ve yetkililer dışında kimsenin bölgeye girişine izin verilmedi. Emniyet yetkilileri, olay yerinde patlama sonucu herhangi bir çukur oluşmadığını, bu nedenle ‘’canlı bomba’’ ihtimalinin de araştırıldığını belirttiler. Yetkililer, patlayıcı türünün kriminal inceleme sonucunda belirlenebileceğini kaydettiler.
YETKİLİLER OLAY YERİNE AKIN ETTİ
Patlamanın ardından olay yerine giden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Adalet Bakanı Fahri Kasırga, İçişleri Bakanı Osman Güneş, incelemelerde bulunarak Ankara Valisi Kemal Önal, Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal ile diğer yetkililerden bilgi aldı.
Başbakan Erdoğan, olay yerinde yaptığı açıklamada, ‘’Bu olay bir kere daha güçlü bir şekilde birlik beraberlik ve dayanışma içinde teröre karşı el birliği yapılması gerektiğini gösterdi’’ dedi. Daha sonra Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, hastanelere giderek yaralıların durumu hakkında bilgi aldı ve yaralılara geçmiş olsun dileğinde bulundu. Orgeneral Büyükanıt, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırılan yaralıları ziyaretinin ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. Orgeneral Büyükanıt, ‘’Bu terör örgütünün arkasındaki kurumlara bakmamız lazım. Terör örgütlerini kim besliyor bunlara bakmamız lazım’’ dedi. Terör örgütünün hedefinin ne olabileceği sorusuna Orgeneral Büyükanıt, ‘’Şimdi bunu her büyük şehirde bekleyebilirsiniz... Olur demiyorum ama büyük şehirlerde böyle şeyleri yapabilirler’’ diyerek karşılık verdi.
Bu arada Avrupa Başkent Emniyet Müdürleri Toplantısı için Almanya’da bulunan Ankara Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz, Anafartalar Çarşısı’nda meydana gelen patlama üzerine Ankara’ya dönerek olay yerinde incelemelerde bulundu. Sabah 06.00 sıralarında olay yerine gelen Yılmaz, bölgede çalışma yapan ekiplerden bilgi aldı.
Patlamanın bilançosu: 6 ölü, 102 yaralı
Ankara Valiliği, başkentin Ulus semtindeki Anafartalar Çarşısı önünde meydana gelen patlamada 6 kişinin öldüğünü, yaralı sayısının ise 102 olduğunu bildirdi. Valilik patlamada 102 kişinin yaralandığını, bunlardan 39’unun taburcu edildiğini bildirdi. Ankara Valiliği’nden yapılan yazılı açıklamada şunlar kaydedildi:’’22 Mayıs 2007 günü Anafartalar Çarşısı’nda meydana gelen patlama olayıyla ilgili olarak bu sabah saat 06.00 itibarıyla, hastanelerimize nakledilen yaralı sayısı 102’dir. Yaralılardan 39 kişi taburcu olmuştur. Durumu ağır olan 10 kişinin ise tedavileri diğerleriyle birlikte devam etmektedir.’’
Vali: Canlı bomba
Ankara Valisi Kemal Önal, Ulus’taki patlamanın canlı bomba kullanılarak yapıldığını bildirdi. Önal, canlı bombanın Sivas ili Zara ilçesi Çaypınar Köyü nüfusuna kayıtlı 1979 doğumlu Güven Akkuş olduğunu açıkladı.
|
/ ANKARA
24.05.2007
|
|
|
Ağar: Ateşle oynuyorlar |
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, dün meydana gelen patlamanın yaşandığı Anafartalar Çarşısı esnafını ziyaret ederek, incelemelerde bulundu.
Ziyaretin ardından bir açıklama yapan DYP lideri Mehmet Ağar, esnafın ‘Yıkılmadık, ayaktayız’ pankartını açarak, saldırıya gerekli cevabı verdiğini belirterek, saldırıyı gerçekleştirenlerin ateşle oynadıklarını kaydetti.
Amaçlarının Türkiye’yi iç sıkıntılara düşürmek olduğunu kaydeden Ağar, siyasetçilerin dillerine dikkat etmeleri gerektiğini, güvenlik görevlilerinin de görevlerinin şuuru içinde en dikkatli şekilde çalışmaları gerektiğini bildirdi. Türkiye’nin iç çatışmaya sürüklenmek istendiğini söyleyen Ağar, “Bunların hesabı sorulacaktır. Sorumluları kim olursa olsun yakalanarak adalete teslim edilecektir” diye konuştu.
Türkiye’de huzurun, kardeşliğin hakim olduğu iklimin hep beraber var edileceğini söyleyen Ağar, “Bunu yapanlar bugün kurtulurlarsa yarın kurtulamazlar. Bunu gerçekleştirenler dünyanın öbür tarafında olsa yakalanır” dedi.
|
/ ANKARA
24.05.2007
|
|
|
Başbakanlık'ta güvenlik zirvesi |
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül başkanlığında, terörle mücadelenin değerlendirileceği toplantı yapıldı.
Başbakanlık Merkez Bina’da saat 09.45’te başlayan toplantıya, Devlet Bakanı ve Başbakan Başbakan yardımcıları Abdüllatif Şener ve Mehmet Ali Şahin, İçişleri Bakanı Osman Güneş, MİT Müsteşarı Emre Taner, Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal ve Ankara Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz katıldı. Toplantıda, terörle mücadele konusunda değerlendirme yapılacağı belirtildi. Toplantı başladıktan kısa süre sonra Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Ergin Saygun ile Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Işık Koşaner de 5’er dakika arayla Başbakanlık Merkez Binasına gelerek toplantıya katıldı.
|
/ ANKARA
24.05.2007
|
|
|
Sivil toplumdan tepki yağdı |
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’ndan (TİSK) yapılan açıklamada, ‘’Türkiye’nin demokratik yapısına ve istikrarına, Türk insanının dayanışma güdüsüne ve sağduyusuna yönelik bu tarz saldırılar, ülkemizin birlik ve beraberliğini bozamayacaktır’’ denildi.
Yazılı açıklamada, ‘’Türkiye’nin seçim sürecine girdiği bir dönemde, bütün siyasi partilerin, tüm sivil toplum kuruluşlarının, bütün çıkarlarını bir yana bırakarak, ısrarla ve cesaretle, terör üzerine bir devlet politikası dahilinde gitmesinin’’ önemine dikkat çekildi. Açıklamada, saldırının ‘’vahşi, insanlık dışı ve haince’’ olduğu kaydedildi.
HAK-İŞ: SALDIRI İNSANLIĞA
Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, Ulus’taki Anafartalar Çarşısı önünde meydana gelen patlamaya ilişkin, ‘’Saldırı insanlığa, istikrara ve demokrasiye yapıldı’’ dedi. Uslu, yaptığı yazılı açıklamada, saldırının 6 vatandaşın ölümü ve çok sayıda vatandaşın yaralanmasıyla sonuçlandığını anımsattı. Hangi amaçla olursa olursa terörle bir yere varılamayacağını vurgulayan Uslu, insanları katlederek sorun çözeceğini zannedenleri ‘’tarihten ders almayanlar’’ olarak niteledi.
Terör ve kaosun, demokratik kazanım ve açılımlardan geri dönüş anlamına geldiğini ifade eden Uslu, ‘’Bu saldırı insanlığa, istikrara ve demokrasiye yapıldı’’ dedi. Uslu, saldırının faillerinin bir an önce yakalanarak, adalete teslim edilmesini temenni etti.
TMMOB: NEFRETLE KINIYORUZ
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Makina Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, Ankara Ulus’ta yaşanan patlamayı mühendisler olarak nefretle kınadıklarını bildirdi. Emin Koramaz, yazılı açıklamasında, şu ana kadar 6 kişinin ölümüne ve 100 kişinin yaralanmasına yol açan Anafartalar Çarşısı girişindeki patlamanın, gerçekte bu ülkeye, bu ülkenin insanlarına, barışa, demokrasiye, emek ve demokrasi güçlerine karşı yapıldığını ifade etti. TMMOB Makina Mühendisleri Odasının Türkiye üzerinde oynanan karanlık oyunları ve son dönemlerde artma eğilimi gösteren terör eylemlerini nefretle kınadığını belirten Koramaz, açıklamasında şunları kaydetti:’’Mühendisler olarak bombalı eylemi nefretle kınıyoruz. TMMOB Makina Mühendisleri Odası, terörün toplumsal olarak yalıtılabilmesinin yolunun, ülkemizin gereksindiği kalkınma, demokratikleşme barış ve bağımsızlık hamlelerinden geçtiğine inanmaktadır.”
Memur-Sen: Kara gün olarak anılacak
Memur-Sen Genel Başkanı Dr. Ahmet Aksu, Türkiye Cumhuriyeti’nin başkentinin kalbi ve sembolü olan Ulus Meydanı’nda, Ankara tarihinde görülen en büyük terör saldırısını nefretle kınayarak, “Masum insanları hedef alan bu hain saldırıyı gerçekleştirenleri ve temsil ettikleri düşünceyi ve eylemleri lanetliyorum. Tarihte Ankara’da kara Salı olarak anılacak bu patlama, ülkedeki huzur ortamını bozmaya çalışanlara, milletimizin dayanışması tarihi ve kültürel bilincimiz, inancımız hiçbir zaman izin vermeyecektir” dedi. Aksu, “Terörün Türkiye’de hiçbir siyasi sonuç ortaya koymayacağını göstermek durumundayız. Gün birlik olma ve kenetlenme günüdür” dedi.
İHD: Lânetliyoruz
İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Yusuf Alataş, Ankara’da dün meydana gelen patlamayı şiddetle kınadıklarını ifade etti.Alataş, patlamanın meydana geldiği Anafartalar Çarşısı’nda incelemede bulundu. Daha sonra gazetecilere açıklama yapan Alataş, Mazlumder, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Helsinki Yurtaşlar Derneği ve Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi adına da olduğunu belirttiği açıklamasında, eylemin, ‘’Türkiye’de önemli siyasi ve toplumsal gerilimlerin yaşandığı, halkın kamplara bölünmek istendiği ve seçimler dolayısıyla önemli bir demokrasi sınavından geçildiği bir dönemde gerçekleştirilmiş olmasının, hedefinin demokrasi insan hakları ve toplumsal barış olduğunu gösterdiğini’’ ifade etti.
TOBB'dan itidal çağrısı
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından yapılan yazılı açıklamada, “Türk ulusu şiddete ve teröre karşı yılmadığını, susmadığını ve tek isteğinin barış ve huzur olduğunu tüm dünyaya göstermelidir” denildi. Meydana gelen patlamayla ilgili TOBB’dan yapılan yazılı açıklamada, “22 Mayıs tarihinde Ankara’da Ulus Anafartalar Çarşısı önünde meydana gelen bombalı saldırı ve terörizm, dehşet verici yüzünü bir kez daha tüm insanlığa göstermiştir” denildi. Açıklamada, “Türkiye’miz demokratik, laik, çağdaş, hoşgörülü yapısıyla, istisnai bir örnek ve model bir ülkedir. İnsanlık değerlerinden nasibini almamış, terör odaklarına ve ülkemizi tehdit eden terör belasına verilecek en güzel cevap, milletimize yakışır biçimde sağduyusunu kaybetmeden, tek bir vücut gibi ortak hareket etmek ve tavır sergilemektir” ifadelerine yer verildi.
|
/ ANKARA
24.05.2007
|
|
|
ABD: Dehşete düştük |
ABD, Ankara’daki patlamadan ‘’dehşete düştüğünü ve şoke olduğunu’’, terörle mücadelede Türkiye ile çalışmaktakikararlılığının sürdüğünü bildirdi.
Ankara’daki ABD Büyükelçiliği’nden yapılan açıklamada, ‘’ABD halkı adına, bu akşam Ankara’da meydana gelen trajik olaydan dolayı duyduğumuz şok ve dehşeti ifade etmek isteriz. Bu hain suçun kurbanlarına sempati ve dayanışma duygularıyla yaklaşmakta ve her türlü yardımı sağlamaya hazır bulunmaktayız’’ ifadesine yer verildi.
Açıklamada, ‘’terörizmin her biçimiyle mücadelede Türk hükümetiyle birlikte çalışmaktaki değişmez kararlılığımız sürmektedir’’ denildi.
|
/ WASHINGTON
24.05.2007
|
|
|
Teröre lânet, tuzağa dikkat |
Ankara’daki saldırıyı Yeni Asya’ya değerlendiren Emniyet İstihbarat Dairesi eski Başkanvekili Bülent Orakoğlu, eylemin asıl amacının Türkiye’yi içeride kendisi ile uğraşır hale getirmek olduğuna dikkat çekerek, “Bir de cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde Türkiye laik-anti laik kamplaşmaya ciddi bir şekilde ayrıldı, mitingler de bunu perçinledi” diye konuştu.
Terörü lânetlerken, herkesin üzerine düşen görevler olduğunu hatırlatan Orakoğlu, “Hem bürokratik irade, hem de sivil siyasî irade, —mecliste olanlar, olmayanlar— birlik beraberlik içerisinde olmalılar. Çünkü bu olayların devam etme gibi bir durumu var. Ulus’taki eylem başlangıç gibi görünüyor” dedi.
RÖPORTAJ BÖLÜMÜNÜ TIKLAYIN
|
Kemal BENEK
24.05.2007
|
|
|
AB'den terörle mücadeleye destek |
AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, terörizmle mücadeleye yönelik çabalarında Türkiye’nin yanında olduklarını bildirdi.
Ankara’nın Ulus semtinde dün akşam meydana gelen patlamayla ilgili yazılı açıklama yapan Rehn, “korkunç ve korkakça saldırıyı şiddetle kınadığını” belirterek, yaralananlara acil şifa dileklerini ve hayatlarını kaybedenlerin yakınlarına taziyelerini iletti. Rehn, AB Komisyonu olarak ortak kaygı kaynağı olan terörizmle mücadele konusunda Türkiye ile dayanışma içinde olduklarını vurguladı.
|
/ BRÜKSEL
24.05.2007
|
|
|
Baykal-Sezer el ele mitinge |
Solda birleşmenin tamamlanmasının ardından Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Deniz Baykal ile Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Zeki Sezer, ilk mitinglerini 26 Mayıs Cumartesi günü Mersin’de yapacak.
“Demokrasi ve Cumhuriyet şöleni”isimli mitingde seçmenlerinin önüne çıkacak Sezer ve Baykal, Ankara, İstanbul, İzmir ve Samsun’da yapılan “Cumhuriyetine sahip çık” mitinglerinde izlenen taktikleri izleyecek.
Mersin’de Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Ekipleri tarafından asılan pankartlarda, mitingde sanatçılar Edip Akbayram ve Onur Akın’ın yer alacağı bildiriliyor. Bu sanatçılardan Edip Akbayram daha önce yapılan, “Cumhuriyetine sahip çık” mitinglerinde sahne almıştı. 26 Mayıs’da yapılacak olan miting, Metropol miting alanında gerçekleştirilecek.
|
/ MERSİN
24.05.2007
|
|
|
Deprem dâvâsı AİHM'de |
Marmara Depremi'nde, Kocaeli'nin Derince ilçesinde çöken bir binada 7 kişinin ölümünden sorumlu olduğu gerekçesiyle 5 yıl ağır hapis cezasına çarptırılan binanın fenni sorumlusu F. Y., adil yargılama yapılmadığı gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvurdu.
Tutuksuz yargılanan Y., hapis kararının ardından teslim olmadı ve avukatı Hayati Baştan aracılığı ile "adil yargılama yapılmadığı" gerekçesiyle AHİM'e başvurdu. Avukat Baştan, yaptığı açıklamada benzer olaylar karşısında yerel mahkemelerce verilen kararlar arasında "derin" farklılıklar bulunduğunu iddia ederek, söz konusu kararın müvekkili ve birçok insanı tatmin etmediğini savundu.
Pekçok sanığın zaman aşımından yararlanarak ceza almaktan kurtulduğunu, ancak bunun müvekkili için söz konusu olmadığını ifade eden Baştan, bu durumun temel insan haklarına, Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olduğunu savundu. Baştan, şunları kaydetti:
"Deprem bölgesi olan bu bölgeyi hiç kısıtlama getirmeksizin imara açan Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile projelere onay veren belediyeler hakkında işlem yapılmamıştır. Mücbir sebep ve kaçınılmaz deprem gerçeği göz önüne alınmamıştır."
Baştan, bir suç işlenmişse herkesin kanun önünde, eşitlik ilkesi çerçevesinde sonucuna katlanması gerektiğini belirterek, "Amacımız suçluyu korumak değil yüce adaletin gerçekleşmesini sağlamaktır" diye konuştu.
|
/ KOCAELİ
24.05.2007
|
|
|
Avrupalı öğretmenler Ankara’da buluştu |
Avrupa Birliği projelerinden ‘Comenius Programı’ çerçevesinde Özel Muraş Öğretim Kurumları‘nın davetiyle Polonya ve Almanya’dan Türkiye’ye gelen öğretmenler Ankara’da ağırlandı.
Muraş Öğretim Kurumları Genel Başkanı Hayrullah Karakuş, davetlilere Türkiye’deki özel okul-devlet ilişkisini, özel okulların Türkiye’deki yerini ve önemini anlattı. Amaçlarının rekabet ortamı oluşturarak örgün eğitimde sağlam temeller atmak olduğunu belirten Karakuş, 1985 yılından bugüne her yıl yeni bir okul açıldığını, yeni 2 bin 500 kişilik kampus yapmayı planladıklarını kaydetti.
Karakuş, uluslararası proje çalışmalarındaki amaçlarını şöyle sıraladı: “Öğrencilerin geçmişinden bağını koparmadan değişime, yeniliğe açık, evrensel değerleri kazanarak yetişmelerini sağlamak; kendi milli değerlerini ve kavramlarını kazanırken, diğer kültür ve ülkelerden sağlıklı bir şekilde haberdar olabilmelerini sağlamak; dünyada eğitim ve öğretim konusundaki gelişmeleri, değişmeleri güncel olarak takip edebilmek; öğrencilere bilimsel düşünme ve proje geliştirme becerisi kazandırmak.”
Türkiye’ye gelen öğretmenler de Türkiye’yi çok sevdiklerini, ziyaret ettikleri okullardaki öğretmen-öğrenci ilişkilerine hayran kaldıklarını belirttiler.
|
Ahmet İhsan KAYA
/ ANKARA
24.05.2007
|
|
|
Pamak’a 216’dan ceza |
“Kemalizm, Laiklik ve Şehidlik” adlı kitabında geçen ifadeler sebebiyle hakkında dava açılan Mehmet Pamak, TCK’nın 216. maddesi gerekçe gösterilerek mahkum edildi.
Fatih Asliye Ceza Mahkemesi’nde dün görülen karar duruşmasında, Pamak’a, “Halkı ırk ve bölge farklılığı gözeterek açıkça kin ve düşmanlığa tahrik etmek” suçlamasıyla 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Mahkeme, tekrar suç işlemeyeceği konusunda kanaat edinmesi sebebiyle Pamak’ın cezasını ertelerken, seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmak gibi özlük haklarından mahrum bırakılmasına karar verdi. Duruşma sonrasında Özgür-Der yönetici ve üyelerinin de katılımıyla bir basın açıklaması yapan Pamak, “Savcılar düşünce adamlarının peşinde koşmaktan darbecilere, çetecilere hesap sorma vakti bulamıyorlar” dedi.
|
Yeni Asya
/ İSTANBUL
24.05.2007
|
|
|
CHP: Sezer veto etmeli |
CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, ‘’Cumhurbaşkanını halkın seçecek olmasını öngören Anayasa Maddesi’’ni, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in veto etmesini beklediklerini söyledi.
Özyürek, Mersin’de partililerle bir araya geldiği toplantıda, yaklaşık 2 yıldır Türkiye’de gündemi CHP’nin belirlediğini savundu. Özyürek, şunları kaydetti:’’Cumhurbaşkanını halkın seçecek olmasını öngören anayasa maddesini, Cumhurbaşkanı Sezer’in veto etmesini bekliyoruz. Arkasından tekrar ısrar ederlerse referanduma sunmalarından da kuşku duymuyoruz. Çünkü böylesine alelacele yapılan ve anayasal düzenimizi alt üst eden bir değişikliğe müsaade etmeyeceğini biliyoruz.’’
|
/ MERSİN
24.05.2007
|
|
|
Reformları sürdürün |
Avusturya’nın Ankara Büyükelçisi Dr. Heidemaria Gürer, Türkiye’nin çok büyük ve coğrafi olarak çok önemli stratejik bir ülke olduğunu belirterek, AB’ye üyelik sürecinde reformaların sürmesi gerektiği mesajını verdi.
Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (ANSİAD) düzenlediği toplantıya katılan Heidemaria Gürer, Türkçe olarak ‘’Avusturya’nın Dönem Başkanlığından Sonra Türkiye-Avrupa Birliği İlişkileri’’ konusunda bilgi verdi.
Türkiye’nin AB ile üyelik sürecini değerlendiren Gürer, AB üyelik kriterlerinin tüm aday ülkeler için geçerli olduğunu söyledi. Türkiye ile AB arasında başlayan müzakere sürecinde Türkiye’nin çok önemli reformlara imza attığını, bu reformların amacının ise Türkiye’nin AB’ye girişine hazırlık olduğunu belirten Gürer, reformların sürdürülmesi gerektiğini kaydetti.
TCK’nin 301. maddesinin değiştirilmesi konusundaki çalışmaların sürmesi gerektiğini dile getiren Gürer, ‘’Türkiye’nin gerçekleştirdiği reformların uygulanabilirliğinin uzun süre alacağını biliyoruz. Önemli olan yapılan reformları uygulayabilmektir’’ dedi.
Gürer, Türkiye’nin AB’ye üye olup olamayacağı biçimindeki soruyu da şöyle cevapladı:’’Bu konuda AB’de hiç kimse ne olacağını bilmiyor. 10 yıl, 15 yıl sonra ne olacağı bilinmiyor. Bu süreçte AB ne olacak? Belki 15 yıl sonra Türkiye AB’ye (ben girmeyeceğim) diyecek. Bu süre içinde belki AB diye birşey olmayacak. Türkiye, AB’ye giremezse, AB’nin ekonomik ve politik kaybı olur. Türkiye çok önemli, çok büyük ve coğrafi olarak stratejik bir ülke. Türkiye AB’ye giremese bile Türkiye ile AB arasındaki bağlantı çok iyi olmalı.’’
AB’nin geçen yıl müzakere sürecini durdurmasına karşın, kimi başlıklarda görüşmelerin yeniden açıldığını hatırlatan Gürer, Avusturya’nın dönem başkanlığı sırasında Türkiye ile AB ilişkilerinin çok iyi olduğunu savundu.
Müzakere görüşmelerinin hızının aday ülkeye bağlı olduğunu ifade eden Gürer, işadamlarının sorularını da cevapladı.
SARKOZY’NİN TAVRINA BAKACAĞIZ
Fransa’nın yeni cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy’nin, Türkiye’nin AB üyeliği hakkındaki olumsuz görüşlerinin hatırlatıldığı Gürer, ‘’Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin tavrına bakacağız, göreceğiz. Ancak Fransa Dışişleri Bakanı’nın Türkiye hakkında olumsuz bir görüşü yok’’ diye konuştu. Türkiye nüfusunun AB için çok yüksek olduğu görüşünü de ifade eden Gürer, Avusturya’da 300 bin Türk işçisinin olduğunu, ancak bunların Avusturya’ya entegre olamadıklarını savundu.
Terör konusunda Türkiye, AB arasında işbirliği var
İşadamlarının, Türkiye’de yaşanan özellikle bölücü terör örgütünün yapmış olduğu eylemlerin AB ülkeleri tarafından kınanmadığı biçiminde soru yöneltmeleri üzerine Gürer, ‘’Terör konusunda AB ile Türkiye arasında işbirliği var. Avusturya-Türkiye işbirliği de bulunuyor. PKK, terörist bir organizasyon’’ dedi.
Gürer, Sabancı suikastı sanığı Fehriye Erdal’ın Türkiye’ye iade edilmeyişi konusundaki soruya da, ‘’Fehriye Erdal konusu Belçika’nın durumudur. Bu konuda birşey diyemiyorum’’ cevabını verdi.
AB, ORDUNUN SİVİLLEŞMESİNİ İSTİYOR
Ordunun sivilleştirilmesi konusunun Türkiye’nin iç sorunu olduğunu, ancak AB ülkelerindeki gibi ayarlama yapılması gerektiğini ifade eden Gürer, şunları kaydetti:
“Askeri konuda AB olarak Türkiye’ye (bunu yapın) diyemiyoruz. Bu yolu Türkiye bulacak. Türban konusu Avrupa’da farklı görülüyor.
Türkiye’de başörtüsüyle üniversitelere gidemeyen kızlar Avusturya’da üniversitelere gidiyor. Derslerinde başarılı olamayınca da ‘Türban taktığımız için zayıf not veriyorlar’ diyorlar. Böyle birşey yok. Kıbrıs’ta Annan Planı’na destek verdik. Bu konuda gelişme olacak mı olmayacak mı bilmiyorum. Ancak Kıbrıs AB’ye girdi.’’
|
/ ANTALYA
24.05.2007
|
|
|
TÜSİAD yeni politikalar istedi |
TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, AKP’nin yeni politikalarla seçmenin karşına çıkacağını ümit ettiklerini söyledi. Yalçındağ, önümüzdeki 2007-2014 döneminde ekonomik iyileşmenin devam etmesi ve kesintisiz yüzde 6-7 civarında büyümenin sağlanmasını iddialı, ancak taviz verilemez bir hedef olarak gördüklerini kaydetti.
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, 5 yıllık icraat döneminin ardından AKP’nin hedeflerini ve yaklaşımını seçmene ifade edebilmesi konusunda avantajlı olduğunu belirterek, ‘’Ancak Türkiye gibi dinamik bir ülkede geçmiş 5 senenin tercih ve yöntemlerinin önümüzdeki 5 sene için yeterli olmayacağını ve Adalet ve Kalkınma Partisi’nin de yeni politikalarla seçmenin karşına çıkacağını ümit ediyoruz’’ dedi.
22 Temmuz 2007’de yapılacak milletvekili seçimleri öncesinde siyasi partilerinin genel başkanlarını ağırlayan TÜSİAD’ın ilk toplantısında konuşan Yalçındağ, sözlerine Türkiye’nin birlik, beraberlik ve istikrarına yöneltilen Ankara’daki alçakça saldırıyı lanetleyerek başladı.
Yalçındağ, ‘’Ülkemiz dayanışma, birlik, beraberlik ve demokrasi ruhu içinde bu acı olayın üstesinden gelecektir. Terör eylemlerine verilecek en doğru cevap hayatı hızla normalleştirmektir’’ diye konuştu.
TÜSİAD’ın seçim dönemlerinde siyasi parti başkanlarını davet etmesi ve onları dinlemesinin bir gelenek haline geldiğini ifade eden Yalçındağ, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a bu davete geldiği için teşekkür etti.
Yalçındağ, iş dünyası olarak seçim süresinin sağlıklı geçmesini, tüm gelişmiş demokrasilerde olduğu gibi ülke için bir yenilenme ve atılım vesilesi olmasını arzu ettiklerini belirterek, bunu başarabilmek için geçmişten ders çıkartarak, geleceğin planlarına odaklı analitik politika çözümlerine dayalı bir siyaset anlayışının ve gündem tespitinin gerekli olduğuna inandıklarını dile getirdi.
Yalçındağ, şunları kaydetti:’’ Türkiye gibi dinamik bir ülkede geçmiş 5 senenin tercih ve yöntemlerinin önümüzdeki 5 sene için yeterli olmayacağını ve Adalet ve Kalkınma Partisi’nin de yeni politikalarla seçmenin karşına çıkacağını ümit ediyoruz.’’
|
/ İSTANBUL
24.05.2007
|
|
|
CHP’ye 2 bin 200'e yakın aday başvurdu |
CHP’ye milletvekili adaylığı için 2 bin 200’e yakın başvuru yapıldı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın Özel Kalem Müdürü Nesrin Baytok da adaylık için son gün başvuran isimler arasında yer aldı.
CHP’de 10 Mayısta başlayan adaylık başvurularında sürecinin son günü olan bugün yoğunluk yaşandı. Daha önce saat 18.00 olarak belirlenen başvurunun bitiş saati, talep nedeniyle birkaç saat daha uzatıldı.
Alınan bilgiye göre, 2 binin üzerinde kişi başvuruda bulundu.
CHP’ye başvuruda bulunan isimler arasında eski DPT Müsteşarlarından ve ANAP milletvekili İlhan Kesici, eski Devlet bakanlarından DYP’li Cemil Erhan, eski Hazine Müsteşarı Faik Öztrak, eski İstanbul Valisi Erol Çakır, kaldırılan DGM’nin eski Ankara Cumhuriyet Savcısı Talat Şalk, Cumhuriyet Mitinglerinin düzenleme komitesinde yer alan Nur Serter ve Necla Arat, Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın ve eski Maliye Başmüfettişlerinden Hamza Kaçar da yer alıyor. CHP, aday adaylarından 3 bin YTL başvuru ödentisi aldı. Kontenjan adayları ise başvurularında 5 bin YTL ödedi.
|
/ ANKARA
24.05.2007
|
|
|
Erdoğan’ın rakibi Burkan, DP’den aday |
AKP’nin 1. Olağan Büyük Kongresi’nde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a rakip olan Mustafa Reşit Burkan, Demokrat Parti’den milletvekili aday adayı oldu.
Kongrede adaylığının engellendiğini iddia eden Burkan, “Yarım kalan mücadelemi tamamlamak istiyorum” diyerek, İstanbul’dan aday olduğunu açıkladı.
AKP’nin 1. Olağan Büyük Kongresi’nde Erdoğan’a karşı genel başkan adayı olan Mustafa Reşit Burkan, şimdi de Demokrat Parti’den aday adayı oldu. AKP kongresinde adaylığının gayri hukuki olarak engellendiğini iddia eden Burkan, iç hukuk yollarını tükettikten sonra davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıdığını söyledi. AİHM’de 2.5 yıldır görülen davada şu anda Dışişleri Bakanlığı’ndan savunma istendiğini hatırlatan Burkan, bu seçimlerde Demokrat Parti’den milletvekili aday adaylığı için başvuruda bulunduğunu bildirdi.
Milletin gerçeklerini bilen ve inanan bir kişi olduğunun altını çizen Burkan, Demokrat Parti’den neden aday olduğunu da ‘Milletin gerçeklerini devletin gerçekleriyle örtüştürecek bir parti olduğuna inandığım için DYP’den milletvekili aday adayı oldum’ sözleriyle açıkladı.
|
/ ANKARA
24.05.2007
|
|
|
AKP’de vekil adayı mülâkatı başladı |
AKP milletvekili adaylarının belirlenmesi için aday adaylarıyla yapılan mülakatlar parti genel merkezinde saat 10.00’da başladı.
Mülakatlar, 9’u genel merkezde 1’i de İstanbul İl Başkanlığı’nda olmak üzere toplam 10 komisyon tarafından yapılıyor. Her komisyonda, biri Genel Başkan Yardımcısı, üçü de MKYK üyesi olmak üzere toplam 4 kişi bulunuyor. Dün dahil 4 gün sürecek mülakatlarda aday adaylarına verilen belirli bir süre yok. Bu süre komisyonun takdirine bağlı olarak gerçekleşiyor. Mülakatlarda aday adaylarına siyasi kimlikleri ile AK Parti’ye yönelik eleştirilerinin bulunup bulunmadığına yönelik sorular sorulduğu öğrenildi. Mülakatların ardından AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında, aralarında Genel Başkan yardımcıları Dengir Mir Mehmet Fırat, Hayati Yazıcı ile Genel Sekreter İdris Naim Şahin, TBMM Grup Başkanvekili Faruk Çelik’in de bulunduğu kurul tarafından mülakatlarda belirlenen aday adayları arasından milletvekili adayları belirlenecek.
|
/ ANKARA
24.05.2007
|
|
|
Mumcu: Isparta’dan aday olacağım |
-Anavatan Genel Başkanı Erkan Mumcu, genel seçimlerde Isparta’dan milletvekili adayı olacağını açıkladı.
Mumcu, yaptığı açıklamada, İstanbul veya Antalya’dan milletvekili adayı olacağı yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Siyasete Yalvaç’ta başladığını belirten Mumcu, “Sonuna kadar da Yalvaç’ın, Isparta’nın milletvekili olarak devam edeceğim. Seçilemeyeceğimi bilsem bile, ben Yalvaç’ın ve Yalvaçlı’nın adayıyım. Memleketime geleceğim, çalışacağım ve Allah’ın izniyle yine onların temsilcisi olacağım” dedi.
|
/ ANKARA
24.05.2007
|
|
|
İfade özgürlüğü tartışılacak |
“Türkiye’de, komşu ülkelerde ve bölgede İfade Özgürlüğü” konulu toplantı, Cuma günü İstanbul’da yapılacak.
Dünyanın belli başlı insan hakları, yazar ve yayıncı kuruluşlarının temsilcileri ve komşularımız Bulgaristan, Yunanistan, Kıbrıs (Türk ve Rum), Suriye, Irak, İran, Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan’dan gelecek konuklarla dünyada, ülkemizde ve bölgemizdeki ifade özgürlüğü sorunlarını konuşup tartışılacak. 25-27 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirecek olan “5. İstanbul Buluşması”ni “Düşünce Suçuna Karşı Girişim” organize ediyor. Toplantılar Bigi Üniversitesi’nde gerçekleştirilecek ve herkese açık olacak.
|
Yeni Asya
/ İSTANBUL
24.05.2007
|
|
|
Yer altı suları da çekiliyor |
Türkiye’nin yeraltı suyunun yüzde 40’ını barındıran Konya Kapalı Havzası’nda su seviyesi, son 20 yılda 22 ile 40 metre arasında düştüğü bildirildi.
DSİ 4. Bölge Müdür Yardımcısı Mevlüt Pınarkaya, yeraltı ve yer üstü su kaynaklarıyla dünya üzerinde önemli konumda bulanan Konya Kapalı Havzası’nı yakın gelecekte ciddi tehlikeler beklediğini vurgulayarak, “Özellikle tarımsal sulama amaçlı kontrolsüz su çekilmesi ve kuraklığın etkisi sonucu, son 20 yılda yer altı su seviyesi, alt havzalarına göre 22 ile 40 metre arasında düştü. Son 1 yılda ise düşüş 3 metre olarak gerçekleşti. Sorun giderek tırmanıyor. Şu anda Havzanın kuzey ve doğusunda bulunan sülfatlı su ile yer altı suları arasında kot farkı 5 metre kaldı. Yani yer altı su seviyesi 5 metre daha azalırsa sülfatlı su temiz suya karışacak. Bu durumda su tarımda kullanılacak, ancak özel arıtımdan geçmeden içilemeyecek” dedi. Mevlüt Pınarkaya, içilebilir özellikteki temiz yer altı suyu ile Tuz Gölü arasında kot farkının 15 metreye kadar indiğini vurgulayarak, “Önceden 50 metrenin üzerindeki fark 15 metreye kadar indi. ‘Olmaz, yaşanmaz’ denileni yaşamak üzereyiz. Böyle giderse 5-6 yıl sonra Tuz Gölü’nden yeraltı suyuna doğru akış başlayacak ve temiz su bozulacak. Tuzlu suyun karışması sonucunda yer altı suyu, arıtılsa bile içilemeyeceği gibi tarımda kullanılamayacak. Biraz katı olacak belki ama bu durumda Konya’da hayat tamamen bitecek. Çünkü kuraklık böyle giderse barajlar da yetmeyecek” diye konuştu.
Yeraltı suyunun tuzlu suyla karışmasından sonra temizlenmesinin kolay olmayacağını belirten Pınarkaya, “Yeraltından hiç su çekilmeden, bütün yağışların yeraltına inmesi beklenecek. Yer altı su seviyesi yükselecek ve basınç oluşacak. Bu yüksek basınç tuzlu suyu tekrar göle doğru itecek. Tabi bunların yaşanması için, yapılan hesaplamalara göre 1400 yıl gerekecek” dedi.
İçme suyu ihtiyacının Sultandağları’ndan gelen kar sularıyla karşılandığı Konya’nın Akşehir ilçesinde de, bu yıl yağışın az olması sebebiyle içme suyuyla araç ve halı yıkamak, bahçe sulamak yasaklandı.
|
/ KONYA
24.05.2007
|
|
|
Van’da barajlar doldu |
Van’da bu yıl etkili olan yağışlarla DSİ’ye ait barajlarda su miktarı maksimum seviyeye ulaştı.
DSİ 17. Bölge Müdür Yardımcısı Sıddık Kılınçer, Van’da Zernek, Koçpınar ve Sarımehmet olmak üzere 3 baraj bulunduğunu ifade ederek, maksimum su seviyesi bin 935 metre olan Zernek Barajı’nda su seviyesinin bin 932 metreye ulaştığını kaydetti. Koçpınar Barajı’ndaki seviyenin bin 774, Sarımehmet Barajı’ndaki su seviyesinin de 2 bin 6 metre olduğunu dile getirerek, bu barajlardaki su miktarının geçen yıla göre daha fazla olduğunu kaydetti.
|
/ VAN
24.05.2007
|
|
|
Trakya iki gün daha yağmurlu |
Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ’da geçtiğimiz 24 saatte, metrekareye ortalama 6 kilogram yağış düştü.
Yetkililer, bölgede yağışın iki daha süreceğini bildirdi. Trakya bölgesindeki Meteoroloji Müdürlüklerinden alınan bilgilere göre geçtiğimiz 24 saatte Edirne’de metrekareye 4.7, Kırklareli’ne 7.2, Tekirdağ’a ise metrekareye 6.1 kilogram yağış düştü. Yağışın iki gün süreceğini ifade eden yetkililer, vatandaşları tedbirli olmaları konusunda uyardı.
|
/ EDİRNE
24.05.2007
|
|
|
Pepe: 2007 yazı kurak ve sıkıntılı olacak |
Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, 2007 yılının çok sıcak ve kurak olacağı uyarısında bulunarak, vatandaşlardan daha dikkatli olmalarını istedi.
Çevre ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Orman Yangınlarıyla Mücadele Eylem Planı Tanıtım Toplantısı” İstanbul Ceylan İntercontinental Otel’de düzenlendi. Toplantıda konuşan Osman Pepe, sinevizyon sunumu eşliğinde 2007 yılı Eylem Planı sunumunu gerçekleştirdi. Orman yangınları ile mücadelede üç ana stratejileri olduğunu aktaran Pepe, bunları, eğitim ve bilinçlendirme, erken uyarı, hızlı ve etkin mücadele ve yanan orman alanlarının yıl içerisinde ağaçlandırılması olarak sıraladı.
Orman yangınlarının sebepleri konusunda 1997 ve 2006 yılları arasında yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre, orman yangınlarının % 93 insan kaynaklı olduğunu hatırlatan Pepe, orman yangınları ile etkin mücedele için 1 Mayıs tarihi itibariyle çalışmaları başlattıklarını kaydetti.
Orman yangınları ile mücadele için yılda 300 milyon YTL harcandığını aktaran Pepe, bu rakamı fazla görmediklerini, daha fazlasını da harcamaya hazır olduklarını ifade etti.
Mayıs ayının ilk haftasında Ankara’da ölçülen sıcıklığın 32,4 derece olduğunu belirten Pepe, bu rakamın 80 yıl içinde ölçülen en yüksek değer olduğunu dile getirdi. Akdeniz, Ege, Marmara, İç anadolu bölgesindeki pek çok şehirde Mayıs ayınının ilk haftasında ölçülen değerlerin aletli ölçüme geçildikten sonra hiç elde edilmemiş rakamlar olduğuna dikkati çeken Pepe, “Bu da bize şunu gösteriyor. 2007 yazı son derece kurak son derece sıkıntılı bir yaz olacaktır. Bu konuda vatandaşlarımızın orman alanlarında yangın riski olan günlerde daha hassas olmalarını istiyoruz” dedi.
|
/ İSTANBUL
24.05.2007
|
|
|
Malatya’da kene uyarısı |
Malatya Tarım İl Müdürü Ahmet Güldal, özellikle kırsalda yaşayan ve tarımla uğraşan vatandaşların kene konusunda dikkatli olmaları gerektiğini bildirdi.
Güldal, yaptığı yazılı açıklamada, Malatya’da kene ısırma vakasına şu ana kadar rastlanmadığını belirterek, ancak insanların yine de dikkatli olmalarında fayda olduğunu vurguladı. Güldal, şöyle dedi: ‘’Kene konusunda en büyük görev, doğal hayatta yaşayan insanlara ait. İnsanlar ısırıldıkları keneyi alıp bize getirsinler. Bizler de keneyi laboratuvara göndererek Kırım-Kongo enfeksiyonu taşıyıp taşımadığını belirleyelim. Eğer ısırıldıkları keneyi almazlarsa nasıl bir enfeksiyona maruz kaldıklarını anlamak zor olur. Kene tarafından ısırılan kişiler vakit kaybetmeden hastaneye başvursunlar.’’ Bolu Tarım İl Müdürü Mustafa Odabaş, muhtemel kene vakalarına karşı tüm tedbirleri aldıklarını, 70 bin YTL’lik ilacın ilgili yerlere dağıtımının tamamlandığını bildirdi.
|
/ MALATYA/BOLU
24.05.2007
|
|
|
Burç Koleji’nden Özcan’a ödül |
Burç Koleji, gazetemiz Dış Haberler Müdürü Mustafa Özcan’ı “Yılın Dış Politika Yazarı” seçti.
Burç Koleji Müdür Yardımcısı Ünal Demirer, öğretmen, öğrenci ve velileri arasında yaptıkları anket neticesinde Yeni Asya Gazetesi Dış Haberler Müdürü Mustafa Özcan’ı “Yılın Dış Politika Yazarı” ödülüne layık gördüklerini ifade etti. Okullarının geleneksel olarak gerçekleştirdiği ödül töreninin bugün Yunus Emre Kültür Merkezi’nde olacağını bildiren Demirer, öğretmen, öğrenci ve velilerinin seçtiği kişi ve yayınlara birer ödül vereceklerini söyledi.
|
Yeni Asya
/ İSTANBUL
24.05.2007
|
|
|
Mangal keyfindeki risklere dikkat |
Uzmanlar mangal keyfinin çok büyük sağlık riskleri taşıdığını belirterek, özellikle çocukların mangal etinden uzak tutulmasını istiyor.
Sakarya Vatan Hastanesi Başhekimi uzman doktor Dursun Bostancı, mangal yapmamayı tavsiye ediyor. ‘Bu tattan vazgeçemem’ diyenlere ise çocuklarını mangal etinden uzak tutmaya çağıran Bostancı, şu uyarıda bulunuyor: “Ne kadar dikkat edilse de mangal etine duman, partikül karışıyor. Ayrıca mangalda etlerin yanma, ya da çiğ kalma riski var. Bunun yanında tavuk ve kıymanın çabuk bozulması sebebiyle mangal yapana kadar sağlıklı koşullarda saklanması zorlaşıyor. Bütün bunlar bir risk. Bu durum kısa vadede zehirlenmelere, uzun vadede ise bazı alerjik reaksiyonlara yol açabiliyor. Yetişkinlere nazaran bünyeleri daha hassas olan çocuklar daha çabuk ve çok etkilenebiliyor. Çocukların mangal etinden olabildiğince uzak tutulmasını tavsiye ediyoruz.”
Bostancı, pikniğe gidilirken çabuk bozulmayan ve çocukların severek tüketebileceği gıdaların götürülmesinin çocukları mangal etinden uzak tutacağını ifade ediyor. Pasta, börek gibi hamur işlerini çocukların severek yediğini hatırlatan Bostancı, ayrıca kuru yemiş tarzında eğlence yiyeceklerinin de çocukları oyalayacağını vurguluyor.
|
/ SAKARYA
24.05.2007
|
|
|
Enginar karaciğerin dostu, yağların düşmanı |
Şifa kaynağı enginar, pek çok kişi tarafından bilinmeyen; ancak şuurlu beslenenlerin karaciğer desteği için kür halinde tükettikleri vitamin deposu bir sebze olarak akademik literatürde yerini alıyor.
Ege ve Marmara bölgelerinde yaygın olarak yetiştirilen enginar, yazın gelmesiyle birlikte pazar tezgahlarını da süslemeye başladı.
Enginarın, karaciğeri yenilemesinin yanı sıra karbonhidratların kolayca yakılmasını sağlamasıyla en etkili zayıflatıcı olduğu da ortaya çıktı.
Uzmanlar, A ve C vitaminlerinin yanında kalsiyum, potasyum, demir, manganez, fosfor gibi mineraller ihtiva eden enginarın, önemli bir besin kaynağı olduğunu belirterek, faydalarını şöyle sıraladı:
“Safrayı uyarıcı (kloretik), idrar söktürücü (diüretik), kolesterol düşürücü (hipokolesterolemik) ve kan yağı seviyesini düşürücü (antilipidemik) etkisi bulunuyor. Karaciğer üzerindeki olumlu etkilerinde bitkinin yapraklarında yoğun olarak bulunan sinarin (cynarin) adlı madde rol oynuyor. Sinarin karaciğer, safra kesesi, böbrek ve bağırsakların düzenli çalışmasına yardım ediyor. Enginarın en önemli etkisi ise kan yağı seviyesini düşürmesi. Karaciğerdeki yağ depolarını harekete geçiren enginar, kolesterol sentezi oranının düşürülmesine yardımcı oluyor. Yapılan çalışmalarda enginarın kandaki toplam kolesterolün, LDL ve trigliserit miktarının düşürülmesine yardımcı olduğu gözlemlendi.”
|
/ BURSA
24.05.2007
|
|
|
Demokrat Gençlik’ten demokrasi konferansı |
İzmir Demokrat Gençlik Grubu tarafından düzenlenen konferansta konuşan yazarımız Latif Salihoğlu, yeni dönemde Türkiye’de hürriyet ve demokrasi adına güzel gelişmelerin yaşanacağına kanaat getirdiğini ifade etti.
İzmir Demokrat Gençlik Grubu tarafından “Tanzimat’tan Günümüze Ahrar ve Demokratlar” başlıklı bir konferans düzenlendi.
Konferans, Dokuz Eylül Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde gerçekleştirildi.
Programa, Bediüzzaman Said Nursî’nin talebelerinden Selahaddin Akyıl, Yeni Asya İzmir Temsilcisi Hasan Şen, Yeni Asya yazarlarından Süleyman Kösmene ve M. Latif Salihoğlu, 19. Dönem İzmir milletvekili Mehmet Özkan ve DYP Gençlik Kolları Başkanı Haluk Tamyüksel de katıldı.
Sunuculuğunu İzmir Demokrat Gençlik Grubu Başkanı Said Şenol’un yaptığı konferansa, 2006–2007 dönemi İzmir İmam Hatip Liseleri arasında yapılan Kur’ân-ı Kerim okuma yarışmasında birinci gelen Mustafa İşbilen tarafından okunan Kur’ân-ı Kerim tilâvetiyle başlandı.
Programın açılış konuşmasını yapan Gökçe Ok, Demokrat Gençliğin Türkiye’nin her yerinde meşrû dairede kimseye zarar vermeden “dâvâsını ifade eden kazanır” hakikatinden yola çıkarak hizmet ettiğini söyledi.
Konferansta, ayrıca Demokrat Gençlik Grubundan Fikret Aşkın, Seyfettin Şimşek, İbrahim Demir ve Abdullah Dursun’un sergilediği müzik destekli orotoryo, izleyicilerden büyük alkış topladı.
Orotoryo gösterisinin ardından yazarımız M. Latif Salihoğlu “Tanzimat’tan Günümüze Ahrar ve Demokratlar” başlıklı bir konuşma yaptı. Sözlerine “Kahraman ve demokrat Egeliler ve İzmirliler” diyerek başlayan Salihoğlu, Kasım 1918’de ilk millî mücadele hareketini İzmirlilerin başlattığını ve İzmir işgal edilene kadar, İzmir’in millî mücadelenin merkezi olduğunu hatırlattı.
Konuşmasına devamla, işgal ve istila kuvvetleri yurdu terk edip gidinceye kadar da, İzmir ve çevresinde yapılan kahramanca mücadelenin kesintisiz devam ettiğini vurguladı. Ardından, Tanzimat’tan günümüze kadar gelmiş geçmiş hürriyet ve demokrasinin yıldız şahsiyetlerini bir bir nazara verdi ve onların vecizeleşmiş sözlerini nakletti.
Bundan 61 sene evvel 1946 senesinde Demokrat Parti’nin İzmir ve İstanbul gibi büyük şehirlerin oylarıyla ilk kez Meclise taşındığını ifade eden Salihoğlu, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Şu an yeniden kurulan Demokrat Parti, 61 sene sonra yeniden bir heyecan dalgasını başlatmış bulunuyor. Siyaset, darbeler sebebiyle rayından çıkmış, parçalanmıştı. Bir toparlanma ihtiyacı var. Ayrıca, şimdiki Meclis de tıkandı, geldi buz dağına çarptı. Çankaya yokuşunda büyük yara aldı. Şimdi Demokratların, bu yarayı tamir etmesini, sarpa saran düğümleri açmasını ve siyasetteki yeriyle de bir denge unsuru haline gelmesini ümit ediyorum.”
Salihoğlu, konferansını şu sözlerle bitirdi: “Üstad Bediüzzaman, II. Meşrûtiyet yıllarında söylediği ‘Eğer siz isteyerek ve canla başla çalışırsanız, hakikî meşrûtiyet çabuk gelecektir. Yok tenbellik edip çalışmazsanız ancak 100 sene sonra onun tam cemâlini görebilirsiniz’ mânâsındaki sözlerinden hareketle diyebiliriz ki, bu yüz senelik zaman diliminin tamamlanmakta, dolayısıyla hürriyet ve demokrasi adına güzel gelişmelerin yaşanacağına kanaat getiriyoruz.
Konferans, Salihoğlu’nun kitaplarını imzalamasıyla sona erdi.
Selman Erdoğan – Sait Ali Arslan
|
/ İZMİR
24.05.2007
|
|
|
Din görevlilerine kurs semineri |
Giresun Müftülüğü Kur’an Kursları Müdürü Ayhan Okur tarafından Espiye ve Güce ilçelerinde görev yapan din görevlilerine seminer verildi.
Espiye Din Görevlileri Derneği Salonu’nda verilen seminerde Okur, şunları söyledi: “Cami görevlisi sadece namaz kıldırma memur değildir. Her din görevlisi cemaatine dini bilgiler ve Kur’an öğretmek zorundadır. Görevlilerimiz arkasında namaz kılan cemaatini yetiştirmelidir. Her yıl olduğu gibi bu yaz tatilinde yaz Kur’an kursları açılacaktır. Bu nedenle her cami görevlisi aynı zamanda birer Kur’an öğreticisidir. Yaz tatilinde Kur’an öğretmek herkesin işi değildir. Din görevlilerine büyük görev düşmektedir. Bu iş bir fedakarlıktır. Bu fedakarlığın karşılığını hem bu dünyada hem de ahirette alacaksınız.”
|
/ GİRESUN
24.05.2007
|
|
|
|