Televizyonda, Genelkurmay Başkanı’nı, kuvvet komutanlarını, başbakanı, ana muhalefet partisi başkanını, bomba atılan yeri gezerken gördüğümde aklıma bir başka görüntü geldi.
Bir yıl önce Antalya’da Dönerciler Çarşısı önünde patlayan bombadan sonraki sahneleri hatırladım...
Antalya esnafı bir gecede bütün kırık vitrin camlarını takmış, sokağı temizlemiş, ertesi sabah da hayatı yeniden başlatmıştı.
Bütün kent bayraklarla donatılmıştı.
Bana göre aşağılık bir teröre ve onun aşağılık uşaklarına, halkın vereceği en güzel cevap böyle olmalıdır.
Terörle mücadelenin en etkili yolu da budur.
İşte bu nedenle Türk ordusunun komuta kademesini Ankara’nın göbeğindeki bu çarşıda gördüğüm zaman “Acaba doğru mu yapıyorlar” diye düşündüm.
İlk bakışta, komutanlarını orada görmek insana rahatlatıcı geliyor.
Askerle iktidar ve muhalefetin birlikte orada görünmesi, “teröre karşı birlik mesajı” olarak algılanabilir.
Askerler, psikolojik harekátı da çok iyi bilirler.
Acaba bütün komuta kademesi oraya gitmeli miydi?
Acımız ne kadar büyük olursa olsun, devletin öfkesi ve hissiyatı bu kadar açıkça belli edilmemeliydi.
Hürriyet, 23.5.2007
|