Türkiye’nin yüzey ve yer altı suları (tatlı su) açısından günümüzde ‘’su fakiri’’ ülkeler arasında olduğu ifade edilirken, denize boşalan akarsuların tabiî dengeyi bozmayacak kadar, belli bir miktarında geri kazanımının araştırılması gerektiği bildirildi.
Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğü Enerji Hammadde Etüt ve Arama Dairesi Başkanlığı tarafından hazırlanan ‘’Küresel Isınma ve Ülkemiz Su Kaynaklarının Verimli Kullanımı’’ başlıklı raporda, dünya iklim şartlarının değişmesiyle, su kullanımının önemi ve potansiyelin daha verimli kullanılmasının gündeme geldiğine işaret edildi.
Türkiye’de de bu kapsamda kullanıma yönelik, geleceğe dönük kapsamlı projelerin oluşturulması gerektiği vurgulanan raporda, kayıpların minimuma indirilmesi, denize boşalım yapan akarsuların geri kazanımı gibi çalışmaların yapılması, mevcut su kaynaklarının kirletici unsurlardan uzak tutulması gibi tedbirlerin bu tür çalışmaların başında geldiği kaydedildi.
Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE, 2005) verilerine göre, 2030 yılı için Türkiye’nin nüfusunun 100 milyon olacağının öngörüldüğü belirtilen raporda, şöyle denildi: “Bu durumda 2030 yılı için kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının 1000 metre küp/yıl civarında olacağı söylenebilir. Mevcut büyüme hızı, su tüketim alışkanlıklarının değişmesi gibi faktörlerin etkisi ile su kaynakları üzerine olabilecek baskıları tahmin etmek mümkündür. Ayrıca bütün bu tahminler mevcut kaynakların 25 yıl sonrasına hiç tahrip edilmeden aktarılması durumunda söz konusu olabilecektir. Dolayısıyla, küresel ısınma etkisi ile bütün dünya iklim şartlarının değiştiği bugünlerde, Türkiye’nin gelecek nesillerine sağlıklı ve yeterli su bırakabilmesi için kaynakların çok iyi korunup, akılcı kullanılması gerekmektedir.’’
|